Türkiye’nin BRICS’e üye olmak istediğini ilk önce duyuran Rusya, Ankara’dan gelen niyet beyanlarından sonra bu kez açıkça “Genişlemek istemiyoruz” diyerek bu talebin önüne bariyer çekti. T24 yazarı, dış politika uzmanı Barçın Yinanç, “Bu kadar hevesli görünüp, kapıda kalmak, AB ile yaşanan travma göz önüne alınırsa diplomatik bir hezimettir. Tabii diplomatik acemilik olarak da tanımlanabilir” yorumunu yaptı.
Yinanç, “Peki Türkiye’nin BRİCS üyeliği için uzattığı el neden şimdilik havada kalmış durumda?” sorusunu da yöneltti ve “Acaba AK Parti iktidarı, Rusya ile Çin’i kafalarsak, gerisi kendiliğinden gelir diye mi düşündü. Rusya siz bir başvurun gerisini sonra düşünürüz mü dedi. Moskova önce yeşil ışık yaktı, şimdi pazarlıkta elini yükseltmek için kırmızıya mı bastı? Her hâl ve kârda suçu başkasında aramamak gerek. Eğer birileri Türkiye’yi yarı yolda bıraktıysa, Ankara’dakilerin görevi bu olasılığı hesaba katmak, verilen mesajlardaki ikircikliği görmek, son dakika sürprizlerine imkan tanımamaktır. Yok eğer şimdi Moskova pazarlıkta el yükseltiyorsa, yine suçu Ankara’da aramak gerekir. Baştan bu kadar hevesli olursan, karşı taraf elini o oranda yükseltir” ifadelerini kullandı.
Yinanç, “Ankara başta Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ağzından AB’ye, “Bizi üye yapmadınız, biz de başka arayışlara girdik” mesajı veriyordu. BRICS üyeliği Batı’nın üzerinde etkili olabilecek bir koz görünüyordu. Ankara Kazan’da kapıda kalırsa; Batılı ülkelere karşı da zor duruma düşmüş olacak. Avrupa başkentleri kıs kıs gülecek” dedi.
Barçın Yinanç’ın yazısı şöyle:
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, BRICS üyesi ülkelerin “şu aşamada” genişlemeye sıcak bakmadığını söyledi.
Lavrov hafta sonu New York’ta gazetecilerin sorularını yanıtlarken, “Şu aşamada tüm üye ülkeler yeni bir genişleme kararı almamayı uygun buluyor” dedi.
Rus Dışişleri Bakanı, tüm üye ülkelerin bu konuda mutabık olduklarını ileri sürerek, özel olarak Türkiye’nin üyeliğini spesifik olarak hangi ülkenin istemediği sorusunun yanıtını da havada bırakmış oldu.
Rus haber ajansı TASS’ın aktardığına göre, 20’den fazla ülke örgüte üyelik konusunda istekli.
Bu ülkeler arasında en hevesli olanı Türkiye olsa gerek. Ancak AK Parti iktidarının hevesi kursağında kalacak gibi duruyor.
Halbuki daha yeni, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş resmi bir ziyaret için gittiği Moskova’da Rus lider Vladimir Putin’le görüştü. Bu konunun gündeme gelmemiş olması düşünülemez. Hatta Kurtulmuş TASS ajansına verdiği demeçte Türkiye’nin BRICS’e katılımının ne kadar yararlı olacağını anlattı.
Verdiği demeç ve Putin’le yaptığı görüşme ikna edici olmamış ki, Lavrov’dan genişlemeye ara verildiğine dönük açıklama geldi.
‘TÜRKİYE’NİN ELİ NEDEN HAVADA KALDI?’
Bu kadar hevesli görünüp, kapıda kalmak, AB ile yaşanan travma göz önüne alınırsa diplomatik bir hezimettir. Tabii diplomatik acemilik olarak da tanımlanabilir.
Peki Türkiye’nin BRİCS üyeliği için uzattığı el neden şimdilik havada kalmış durumda?
Acaba AK Parti iktidarı, Rusya ile Çin’i kafalarsak, gerisi kendiliğinden gelir diye mi düşündü. Rusya siz bir başvurun gerisini sonra düşünürüz mü dedi. Moskova önce yeşil ışık yaktı, şimdi pazarlıkta elini yükseltmek için kırmızıya mı bastı?
Her hâl ve kârda suçu başkasında aramamak gerek. Eğer birileri Türkiye’yi yarı yolda bıraktıysa, Ankara’dakilerin görevi bu olasılığı hesaba katmak, verilen mesajlardaki ikircikliği görmek, son dakika sürprizlerine imkan tanımamaktır.
Yok eğer şimdi Moskova pazarlıkta el yükseltiyorsa, yine suçu Ankara’da aramak gerekir. Baştan bu kadar hevesli olursan, karşı taraf elini o oranda yükseltir.
‘ERDOĞAN, MOSKOVO’YA BAZI TAVİZLER Mİ VERECEK?’
Cumhurbaşkanı’nın Kazan’daki zirveye katılımı bekleniyordu. Giderse eli boş dönmemesi için, Moskova’ya bazı tavizler vermek durumunda kalacak mı? Moskova’yı ikna yeterli olmazsa, diğer ülkelerle de mi taviz karşılığı pazarlığa mı oturulacak?
Bu arada malum, Ankara başta Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ağzından AB’ye, “Bizi üye yapmadınız, biz de başka arayışlara girdik” mesajı veriyordu. BRICS üyeliği Batı’nın üzerinde etkili olabilecek bir koz görünüyordu.
Ankara Kazan’da kapıda kalırsa; Batılı ülkelere karşı da zor duruma düşmüş olacak. Avrupa başkentleri kıs kıs gülecek.
20 küsur yıllık iktidar AK Parti’ye diplomaside ne kadar az şey öğretmiş. Her şeyin er doğrusunu ben bilirim kibri, yanlış yaptırmaya devam ettiriyor.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***