Yeni yasama yılının ilk gününde TBMM Genel Kurulu’nda DEM Partisi milletvekillerinin elini sıkmasıyla ilgili konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Uzattığım el, gelin Türkiye partisi olun, gelin teröre cephe alın temenni ve teklifidir” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM’deki haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“UZATTIĞIM EL ‘GELİN TÜRKİYE PARTİSİ OLUN’ TEKLİFİDİR”
”MHP Genel Başkanı olarak Cumhur İttifakı’nın duruşuna müzahir şekilde DEM sıralarına giderek elimi uzattım. Doğaçlama olmayan bu iyi niyetli tutumumu siyasi nezaketten öte önümüzdeki cumhurbaşkanlığı çarpışması ve yeni anayasa için cephe genişletme çalışması olarak görenler mayın tarlasında söğüt gölgesi arayan zavallı biçarelerdir. Uzattığım el milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır. Uzattığım el ilk meclisin ve Sayın Cumhurbaşkanımızın isabetli sözlerinin meşale gibi yanan aydınlığıdır. Uzattığım el gelin Türkiye partisi olun, gelin teröre cephe alın, gelin bin yıllık kardeşliğimizde kenetlenin temenni ve teklifidir.
“BİZ DURDUK YERE EL VERMEYİZ”
Biz gelişi güzel, keyfe keder, can sıkıntısından, anlık dürtülerle dümenden ve düzenden el uzatmayız. Biz durduk yere el vermeyiz. Öylesine yerimizden kalkıp da el sıkmanın merakına teşebbüs etmeyiz. DEM’e evvela düşen sorumluluk, uzanan bu samimi elin kıymet hükmünü anlaması, dahası Türkiye partisi olması yönünde bir eşik olarak algılayıp değerlendirmesidir.
“ÖZGÜR BEY’İN ÖZEL HAYATI İLE İLGİLİ İDDİALAR SİYASETİMİZİN KONUSU OLAMAZ”
Özgür Bey’in özel hayatı ile ilgili iddiaların hiçbirisi siyasetimizin konusu olamaz. Biz CHP’nin siyaseti ile ilgiliyiz. Bunun dışında ne söylenirse söylensin kulaklarımızı kapatmış haldeyiz. Bizim el sıkışmamızı normalleşmeye bağlayan Özgür Bey’in yanıldığı ortadadır. Hiç kimseyle tarla davamız yoktur. Türkiye’miz sınırların haricinden aşırı ve anormal tehdit sarmalındadır. Milli güvenlik sorunlarımız katlanmıştır. Kısır çekişmelerle meşgul olursak sorarım sizlere mahşer günü ne yapacağız?
Böylesi bir karanlık yola çıkarak, felakete kılavuzluk yaparsak bunu tarihe nasıl anlatacağız? Bunun hesabını iki cihanda nasıl vereceğiz? Türk Milleti böylesi bir zilleti asla kabul etmez. Mezhebi, kökeni, yöresi ne olursa olsun hiçbir kardeşim buna razı olmaz. Türkiye bir ve bütün olur, sahnelenmek istenen vandal oyuna gelmez.
“İSRAİL’İ DURDURMAK İÇİN KUVVET KULLANMAK GEREKİR”
İsrail’i durdurmak için acilen kuvvet kullanmak gerekmektedir. BM bu tarihi ve ertelenemez görevi derhal üstlenmek ve katiller sürüsünü cezalandırmak zorundadır. İran’ın fırlattığı füzelerden sonra süreç iyice kızışacak, olası misillemelerle yangın Orta Doğu’nun bacasını iyice saracaktır. İsrail şu anda İslamiyet’e ve hatta insanlığa savaş açmıştır.
TBMM’de İsrail saldırıları ve bölgesel gelişmeler kapsamında bugün öğlenden sonra yapılacak kapalı oturum yerinde bir karardır. İsrail üzerimize gelirse, ülke içinde örtülü-açık operasyonlara heves ederse bin pişman edileceğini yedi düvel unutmamalıdır. Türkiye bunu yapacak güç ve kuvvete sonuna kadar sahiptir. Mesele milli onur ve güvenlik meselesidir. Bir olmalıyız.
”ŞİDDETE KARŞI SIFIR TOLERANSTAN BAŞKA SEÇENEĞİMİZ KALMAMIŞTIR”
Ülkemizde her gün yenisine şahit olduğumuz cinayet, taciz vakalarının gittikçe yaygınlaşması toplumsal endişeyi tırmandırmaktadır. Psikopat bir cani tarafından İstanbul’da peş peşe işlenen cinayetler, Beyoğlu’nda taciz olayı, Sıla bebeğin hayatını kaybetmesi milletimizi derinden yaralamaktadır. Şiddete karşı sıfır toleransla muameleden başka seçeneğimiz kalmamıştır. MHP AR-GE çatısı altında şiddetle mücadele için saygın uzman akademisyenlerden teşekkül eden bir komisyon kurduk. Bu kısa zamanda çalışmalarını yapacaktır.
Şiddet karşısında sessiz kalamayız. Haz arayışı, hayata yüklenen anlamın kilidi haline gelmiştir. Bugün yaşanan değerler erozyonundan dolayı kocaman evlerin içine küçük aileler bile sığmamaktadır. Çok insan olmasına rağmen insanlık azalmıştır. Uyuşturucu kullanım yaşı oldukça düşmüş, okul önlerinde uyuşturucu çeteleri yuvalanmıştır. Seri ve sert önlemler almalıyız. Bu felaketin püskürtülmesi için ele ele vermek, milli ve manevi ortak paydada tek yürek halinde kenetlenmek hepimizin omuzlarına binen görevdir. Gerçek hayatı yapanlarla hukuku yapanlar aynı kişilerdir. Cezasızlık şikayetleri genişlerse, suçluların tahliyesi sıradanlaşırsa, yapanın yaptıkları yanına kar kalırsa, herkes kendi ölçüsünde adaleti sağlamak peşine takılacaktır.”
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***