WAN – Sedye ile cezaevine götürülen hasta tutsak, Abdurrahman Gemicioğlu’nun cezaevinde tedavi olmasının mümkün olmadığını belirten Wan’daki 17 kurum, infazının ertelenmesini istedi.
Hasta tutsak Abdurrahman Gemicioğlu’nun sağlık durumuna dikkat çekmek için Wan’da 17 sivil toplum örgütü açıklama yaptı. Van Cezaevi Kampüsü önünde yapılan açıklamaya İnsan Hakları Derneği (İHD) Wan Şubesi, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), ARSİSA, MEBYA- DER, TUAY-DER, DEM Parti, Wan Barosu temsilcileri katılırken, “Hasta mahpuslara özgürlük” pankart açıldı.
Kurumlar adına hazırlanan açıklamayı ÖHD Wan Şube Eşbaşkanı Mehtap Işık yaptı. Yargıtayca cezası onanan ağır hasta tutsak Gemicioğlu’nun sağlık durumuna dikkati çeken Işık, “8 yıl 8 ay hapis cezası almış ve bu cezası Yargıtay tarafından onandıktan sonra 3 Ekim 2024 tarihinde ambulans eşliğinde hapishaneye götürülmek üzere evinden sedye ile alındı. 8 saat ambulansta bekletilmiş, akabinde Yüksekova’dan Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesine götürülmek üzere yola çıkarılmış, yolda fenalaşan mahpus önce Van Bölge Eğitim ve Araştırma hastanesine götürülmüş, burada koşulların elverişli olmaması nedeniyle Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaş Tıp Merkezine sevk edilmiştir” dedi.
‘TEDAVİSİ CEZAEVİNDE MÜMKÜN DEĞİL’
Burada hasta tutsak Gemicioğlu için gerekli tetkik ve tedavilerin yapılmadığını belirten Işık, “Sadece bir gece hastanede yatırıldıktan hemen sonra taburcu edilerek Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesine geri götürülmüştür. Mahpus Rektum kanseri nedeniyle öncesinde hem kemoterapi hem de radyoterapi tedavisi almış ancak tedavinin yetersiz olması sebebiyle ameliyat edilmiştir. Ameliyatta bağırsaklarının bir kısmı alınan hastanın bağırsakları kolostomi şeklinde dışarıda bırakılmış. Dışarıda bırakılan bağırsağın tekrar içeriye alınması için yapılan kolostomi kapatma ameliyatı sonrasında hasta yoğun bakımda iken akciğerlerine pıhtı(emboli) atmış ve buna bağlı olarak akciğerlerde ödem gelişmiştir. Hastada aynı zamanda kalp yetmezliği, hipertansiyon , şeker, prostat büyümesi, Parkinson, Nörojen mesane ve böbrek yetmezliğine gidiş gibi hastalıklar da mevcuttur. Ayrıca bu hastalıklara bağlı olarak psikolojik rahatsızlıkları da bulunmakta, devam eden ruhsal destek tedavisi hapishaneye girmesi nedeniyle sekteye uğramıştır. Ne yazık ki sekteye uğrayan sadece ruhsal tedavi süreci olmayıp Genel Cerrahi tarafından yapılan ameliyat sonrasında önerilen kontroller ve kolonoskopi de yapılamamıştır. Yine mahpusta bulunan nörojen mesane rahatsızlığı nedeniyle idrarını yapamamakta, ancak idrar sondası ile idrarını yapması sağlanabilmektedir. Tüm bu sağlık sorunları nedeniyle tedavinin yapılabilmesi mahpusun şuan ki cezaevi koşullarında mümkün olmayıp, ileri düzey imkanlara sahip bir sağlık kuruluşuna ihtiyaç duyulmaktadır” şeklinde konuştu.
‘İNFAZI ERTELENMESİ GEREKİR’
Sağlık koşullarının Gemicioğlu’nun cezaevinde kalmasına elverişli olmadığını vurgulayan Işık, “Hapishanede kalacağı her dakikanın yaşam hakkının ihlali anlamına geldiği açıktır. Ayrıca hasta mahpus Abdurrahman Gemicioğlu’nun hali hazırda hapishanede yaşamını yalnız idame ettiremeyecek boyutta olması ve bu şartlarda cezasının infazının mahpus yaşamı için ciddi risk oluşturacağı göz önünde bulundurularak infazının ertelenmesi gerekmektedir” diye konuştu.
BİN 605 HASTA TUTSAK
Cezaevlerinde İHD’nin verilerine göre 604’ü ağır olmak üzere toplam bin 605 hasta tutsağın bulunduğunu söyleyen Işık, “Tedavi ve sağlık hakkına erişimin çok zor olduğu, hücre ve koğuşların durumunun sağlıklı bir yaşam sürdürmeye elverişli olmadığı hapishanelerde, hasta mahpuslar açısından tedavi ve sağlık hakkı önündeki engeller ve hijyen koşullarına uymayan hücre ve koğuşlar çok daha fazla tehlike arz etmektedir” dedi.
‘CEZAEVİNDEN TABUTLAR ÇIKMAKTADIR’
Hasta tutsakların ölüm eşiğine gelmeden tahliye edilmediğini ifade eden Işık, “Son dönemde daha da kötüleşen koşullarla birlikte hasta mahpuslar hapishaneden tabutla çıkmaktadır. Oysaki AİHM, iyi bir ceza adaletinin gerçekleştirilmesi adına, insani nitelikli bir takım tedbirlerin alınmasının gerekli olduğu durumların ortaya çıkmasının imkan dahilinde olduğunu kabul etmekte ve özellikle ölümcül hastalığa yakalanmış kişiler veya sağlık durumu sürekli şekilde cezaevi koşulları ile uyumsuz hale gelmiş kişilerin alıkonulmaya devam etmesinin 3. madde (işkence yasağı) kapsamında değerlendirilebileceğini ifade etmektedir” diye konuştu.
‘ATK’YE SEVK EDİLEMSİNİ TALEP EDİYORUZ’
Devleti temel hak ve özgürlükleri ihlal etmemek ve bu hak ve özgürlükleri korumak için gerekli tedbirleri almakla yükümlü olduğunu belirten Işık, “Mahpusların başta yaşam hakkı olmak üzere tedavi ve sağlık hakları önündeki engelleri kaldırarak mahpusların tedavi ve sağlık haklarına erişimini sağlamakla yükümlüdür. Hasta mahpusların değerlendirilmeleri her koşulda sadece klinik yaklaşım ile değerlendirilmeli, alıkonulmasının uygun olmadığına dair tıbbi raporları olan mahpuslar ivedilikle salıverilmelidir. İnfaz Kanunun 16. Maddesi hasta mahpusların ihtiyacı doğrultusunda değiştirilmelidir. Devleti yükümlülüklerine uygun davranmaya ve hasta mahpusların yaşam ve sağlık haklarına yönelik müdahalelerine son vermeye ve hasta mahpus Abdurahman Gemicioğlunun ATK’ye sevkinin bir an önce yapılarak tahliyesinin yapılmasını talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
İMZACI KURUMLAR
Hazırlanan metinde imzası bulunan kurumlar şöyle: “ÖHD Wan Şubesi,TUHAY-DER, Wan Barosu Cezaevi Komisyonu, SES Wan Şubesi,Wan Tabip Odası, TİHV,İHD Wan Şubesi, KESK Şubeler Platformu, DİSK Emekli Sen, ARSİSA, MEBYA DER, TJA, DİSK Genel İş, ARYEN Huner, Medya ve Hukuk Derneği, Star Kadın Derneği, TMMOB”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***