Beyoğlu Belediyesi tarafından düzenlenen Beyoğlu Avrupa Miras Günleri’nde yaptığı açıklamada İstanbul’un 1970’lerden itibaren bir nüfus patlaması yaşadığını belirten Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Çok fazla kalabalık var ve bu yetmedi Suriye’den adam getiriyorlar. Bu adam İstanbul’u ne anlar? Bunu söylemek de şovenizm sayılmaz” dedi. Öte yandan Beyoğlu’nun kültür merkezi olduğu kadar eğlence merkezi de olduğunu anımsatan Ortaylı, “Türkiye’de rakının ve şarabın en büyük ıslahat gördüğü devir bu devirdir. Bunun önünü alamazsın. Bunu kaldırdığın takdirde menşei karanlık uyuşturucu gelir ve gençliğimizi mahveder” ifadelerini kullandı.
Beyoğlu Belediyesi tarafından gerçekleştirilen program kapsamında Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Türkiye’nin İlk Belediyesi: 6. Daire” konulu söyleşide, Beyoğlu Belediyesi Başkanlık Binası 6. Daire’nin hikayesi ile Beyoğlu’nun kültürü ve belleğini anlattı. Program açılışında konulan Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, bir süredir hasta olduğu bilinen Ortaylı’ya katılımı için teşekkür ederek, “Hocamız rahatsızdı ama Beyoğlu Belediyesi 6. Daire anlatılacak deyince kendisi katılmak istedi. Beyoğlu yürüdüğümüz zaman adeta bir açık hava müzesi. Beyoğlu’nda her meydanın bir hatırası, her binanın bir kimliği var. Binlerce atılmış adım var. İçinde bulunduğumuz bina da bize miras” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’de bazı konuların katliamına girilince sağcısı-solcusu olmadan herkes açgözlü”
Beyoğlu’nun tarihine ve kültürüne değinerek “Pera” olarak adlandırılan bölgenin sınırlarını çizen İlber Ortaylı şu açıklamaları yaptı:
“Taşkızak Tersanesi’nin üzerine bugün bir otel yapıldı. Otelin ilk Taşkızak Tersanesi’ni kaale almadığını görüyoruz. Bunu söylediğim zamanlar kim bilir ne derler ama bazı insanların, bazı grupların milli miras diyeceğimiz, imparatorluk mirasına karşı bu kadar saygısız olmalarına tahammül edemem. Maalesef bu konuda Türkiye’de muhtelif gruplar arasında da uyuşma yok. Eski yapıların her biri milli mirastır, korunması gerekir. Hala nostaljik, estetik taraflarımızı tatmin edebileceğimiz bir Beyoğlu’nda yaşıyoruz. Türkiye’de maalesef bazı konuların katliamına girilince sağcısı solcusu olmadan herkes açgözlü.”
“Belediyenin el değiştirmesine çok sevindik”
Beyoğlu’nda yapılan bazı şeylerin Beyoğlu’na uygun olmadığını dile getiren Ortaylı, “Belediyenin el değiştirmesine çok sevindik. İnşallah bu iyi olacak. İnşallah başarısızlık olmayacak, olmamasını temenni ediyorum. Bu parti meselesi değildir. Bazı konularda ters hareket edilirse herkes protesto eder” diye konuştu.
“Yabancı göçmen istenen bir şeydir ama rastgelesi değil; Türkiye bunu kaldıramaz”
İstanbul’un 1970’lerden itibaren bir nüfus patlaması yaşadığını dile getiren Ortaylı, “Artık burada Osmanlı kültürü de kalmadı. Çok fazla kalabalık var ve bu yetmedi Suriye’den adam getiriyorlar. Bu adam İstanbul’u ne anlar? Bunu söylemek de şovenizm sayılmaz. İnsanlar dengeli olarak tenkitlere karşı durmalı. Türkiye’de 5 milyon Suriyeli bulunamaz. Yer yok, imkan yok ve onların buradaki ekonomiye bir katkısı olamaz. Böyle şeyleri körü körüne desteklemek olmaz. Yabancı göçmen istenen bir şeydir ama rastgelesi değil. Rastgelesi başka türlü hastalıklar yaratır ve Türkiye bunu kaldıramaz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de rakının ve şarabın en büyük ıslahat gördüğü devir bu devirdir
Beyoğlu’nun kültür merkezi olduğu kadar eğlence merkezi de olduğunu anımsatan Ortaylı, “Beyoğlu bir alkol merkezi değildir fakat içkinin ciddi tüketildiği bir yerdir. Benim inancıma uymuyor derseniz Türkiye senin inancına uymakla uymamakla gitmiyor maalesef. Biraz realist olun. Türkiye’de rakının ve şarabın en büyük ıslahat gördüğü devir bu devirdir. Bunun önünü alamazsın. Bunu kaldırdığın takdirde menşei karanlık uyuşturucu gelir ve gençliğimizi mahveder. Bu kültürü yok ederseniz burası çok kısa zamanda uyuşturucu mıntıkası haline gelir ve çok yazık olur” dedi.