Nursena Kurtoğlu/ T24 Ankara
Ülke genelinde geride bırakılan on yedi günde basına yansıyan verilere göre 73 kişi cinayete kurban giderken 101 kişi saldırıya maruz kaldı. Öldürülenlerin 12’si kadın 9’u çocuktu. Saldırılarda yaralananların 5’ini engelli ve bakıma muhtaç bireyler, 20’sini kadınlar ve 5’ini çocuklar oluşturdu.
Türkiye’de artan şiddet olaylarıyla ilgili “Sorun çözme kabiliyeti daha düşük insanlarda başka bir şeyin tetiklediği gerginliklerde, komşusu arabayı yanlış park etti diye olay bir anda büyüyüp şiddet olayına dönüşebiliyor” diyen Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Hüseyin Nergiz, şiddet olaylarında faillerin hepsinin psikopat ya da antisosyal olmadığını ifade etti.
“17 günde 9 çocuk katledildi”
Gaziantep’te 10 yaşındaki Emir Baki Bayındır mahallenin manavı tarafından gürültü yaptığı gerekçesiyle pompalı tüfekle öldürüldü. Denizli’de 17 yaşındaki Mustafa Koç kavga ettiği çocuğun 24 yaşındaki abisi tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
Ülkede yaşanan çocuk cinayetlerinde katil zanlıları arasında, eşlerini cezalandırmak için çocuklarını öldüren babalar da vardı. Konya’da ölen 5 yaşındaki Hiranur Ö. babası tarafından tüfekle vuruldu. İzmir’de Ceylin, Cemre, Nira ve Hiranur babaları tarafından annelerine gidecekleri söylenilerek götürüldükleri zeytinlikte kurşunlandı. Dört kardeşten sadece Hiranur hayatta kalabildi.
Tüm Türkiye’nin bulunması için tek yürek olduğu 8 yaşındaki kız çocuğu Narin Güran 19 gün sonra ölü bulundu. Narin’in yakın akrabalarının da arasında olduğu 23 kişi gözaltına alındı. Cinayetle ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “adli sürecin bizzat takipçisi olacağı” açıklamasını yaptı. Narin’in memleketi ve öldürüldüğü yer olan Diyarbakır’da ve ülke genelinde Narin için eylemler düzenlendi.
Çocuklar arası şiddetin cinayetle sonuçlandığı olaylar da meydana geldi. Bunun bir örneği Şırnak’ta yaşandı. Ercan Y. isimli 14 yaşındaki çocuk yaşıtı F.C tarafından kalbinden bıçaklanarak öldürüldü. İstanbul’daysa 16 yaşındaki Emir Koçkan sosyal medyada yaptığı paylaşımlar bahane edilerek akranları tarafından dövülerek öldürüldü.
“17 günde 12 kadın öldürüldü”
Geçilen son on yedi günde erkek şiddetine kurban giden kadınların büyük bir çoğunluğu yakınları ya da partnerleri tarafından öldürüldü. Katledilenlerden Senem Kıvrık ve Ayşe Dürüst boşanma aşamasındaki eşleri tarafından, Nebahat Yükçü ise eskiden evli olduğu şahıs tarafından öldürüldü. Erkek şiddeti sonucu hayatını kaybedenlerden Merve D. ve Dursine Canbazoğlu’nu katilleri kocalarıydı. Kanser hastası 67 yaşındaki Canbazoğlu 71 yaşındaki kocası tarafından silahla öldürüldü.
Derya Demir, Feriye Gözüala ve Sehle Gündüz sevgilileri tarafından öldürüldü. Balıkesir’de 18 yaşındaki Eylem Sevilen arkadaşının doğum gününe gitmek istediği için babası tarafından boğularak öldürüldü. Yakın aile fertleri tarafından öldürülenlerden biri de Emine Sezer’di. Sezer kardeşi tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
Şiddet kadınları iş yerinde de bırakmadı. Hatice Gül fabrikada tartıştığı iş arkadaşı tarafından tüfekle öldürüldü.
“52 cinayetin 37’sinde silah kullanıldı”
İşlenen cinayetlerin genelinin kişisel husumet, alacak verecek kavgası ve gasp nedeniyle işlendiği tespit edildi. Cinayete kurban giden 52 erkeğin 13’ünün katili yakın akrabalarıydı. Bu olaylarda dört kişi kendi oğulları, biri ise eşi tarafından öldürüldü.
Erkeklerin katili yine erkekler
İstisnalar dışında erkeklerin öldürüldüğü cinayetlerde katillerin yine erkekler olduğu ortaya çıktı. Geçtiğimiz on beş günde erkeklerin kurban gittiği 52 cinayetin 37’sinde silah kullanıldı. Cinayetlerde bıçak da cinayet silahı olarak kayıtlara geçti. 12 kişi bıçaklanarak öldürülürken 3 kişi ise dövülerek öldürüldü.
Kocaeli’nde yaşayan Erdal Kara istediği durakta inemediği gerekçesiyle otobüs şoförüyle kavga etti. Olaydan birkaç saat sonra otobüsün sahipleri tarafından evi basılan Kara, pompalı tüfekle öldürüldü. Bir başka ateşli silahla ölüm ise Diyarbakır’da gerçekleşti. Öğretmen Yasin Kayran arabasına aldığı otostopçu tarafından gasp edildikten sonra vuruldu.
Kamuoyuna yansıyan ve bölge halkında infial uyandıran bir başka cinayet ise Artvin’de ormandaki ağaçların kesilmesine karşı ağaç nöbeti tutan Reşit Kibar’ın proje sahibinin çalışanı tarafından vurularak öldürülmesi oldu.
“17 günde 101 kişi saldırıya uğradı”
Son on beş günde 101 kişi saldırıya uğrayarak yaralandı. Bu olayların 39’unda silah kullanıldı. Kalanlarsa bıçak darbeleriyle ve dövülerek yaralandı. Diyarbakır’da bir cafeye “açık kadınlar girip çıkıyor” denilerek bir grup tarafından silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda kafe çalışanları yaralandı.
Ürgüp’te Amedspor forması giydikleri için Diyarbakırlı üç işçinin kaldığı yere saldırı düzenlendi. Bir başka nefret saldırısı ise Samsun’da yaşandı. Urfalı tarım işçilerinin kaldığı yere saldırı düzenlendi.
Ülkede artan şiddet olaylarından kamu personeli de payına düşeni aldı. Sakarya’da beş polise Eskişehir’de ise bir polise saldırıldı. İstanbul Bahçelievler acil servisine düzenlenen silahlı saldırıda biri polis biri jandarma olmak üzere beş kişi yaralandı. Bilecik’te kadın öğretmen H.İ kadın bir veli tarafından şiddete maruz kaldı. İstanbul’da Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Necip Cem İşçimen otoparkın çıkışı sırasında saldırıya uğradı
Bakıma ihtiyaç duyan ve kendini savunmakta güçlük çeken engelli bireyler, çocuk ve yaşlılar da toplumda artan şiddetin hedefi oldular. Konuşma güçlüğü çeken 9 yaşındaki E.Y kaldığı Süleymancılara ait olduğu iddia edilen yurtta Kuran hocası tarafından darp edildi. İstanbul’da otizmli Arda C. isimli bir genç okulundaki şoför tarafından darp edildi. Aynı şehirde şiddete maruz kalan bir diğer engelli birey ise Neslihan Sevda oldu. Yüzde atmış görme engelli olan Sevda metrobüste yol verme kavgası nedeniyle darp edildi. Aydın’da 90 yaşındaki bir adam çocuklar tarafından saldırıya uğrayıp hastaneye kaldırıldı.
Trafik saldırıların en çok yaşandığı alanlardan biri oldu. İzmir’de belediye otobüsünün kadın şoförü Esra Ş. trafikte tartıştığı minibüs şoförü tarafından darp edildi. Denizli’de Mustafa Yıldırım isimli otobüs şoförü far ışığından rahatsız olduğu için huzursuzluk çıkaran baba oğul tarafından dövülüp hastaneye kaldırıldı.
Milli boksör Busenaz Sürmeli de trafikte yükselen şiddetin kurbanlarından biri oldu. Otomobiliyle seyir halindeyken sıkışan trafikte yaşadığı yol verme tartışmasında önüne kıran bir trafik magandası Sürmeli’ye tokat atıp kaçtı.
Saldırıya uğrayan ünlü isimlerden biri de Cübbeli Ahmet ismiyle tanınan Ahmet Mahmut Ünlü oldu. Ünlü katıldığı bir sohbet çıkışında saldırıya uğradı. Ünlü konuyla ilgili yaptığı sosyal medya paylaşımında İŞİD tarafından hedef gösterildiğini iddia etti.
Ülkedeki belirsizlik gerginlik yaratıyor
Suç psikolojisi alanında uzman Hüseyin Nergiz, Türkiye’de artan şiddet olaylarıyla ilgili ülkede her alanda yaşanan belirsizliğin toplumda bir gerginlik yarattığını ifade etti.
Bu gerginliğin doğrudan olmasa da dolaylı olarak insanların şiddete başvurmasına neden olduğunu söyleyen Nergiz, “İnsanların hayatları olması gerektiği gibi olsa hak ettikleri imkanlara sahip olsalar şiddet oranı daha düşük olur. Refah seviyesi yüksek ülkelerde suç oranlarının daha düşük olmasının sebebi de bu zaten. Yoksa genetik olarak çok farklı değiliz. Sosyal çevre bireyin hem yakın çevresi hem de uzak çevresi pek çok şeyi etkiliyor” dedi.
Şiddet sarmalından nasıl çıkılır?
“Korunaklı bir yerde yüksek korumalı bir rezidansta bile otursanız bir gün dışarı çıkacaksınız hayatınızı orada sürdüremezsiniz hastaneye gideceksiniz, alışverişe gideceksiniz. Ve karşılaştığınız şiddete müdahale etmediğiniz zaman sorun büyümeye devam ediyor” diyen Nergiz, artan şiddet olaylarıyla ilgili bireylerin sorumluluğunun olduğunu ve 155’i aramanın bile şiddeti durdurmak konusundaki önemini o vurguladı.
Nergiz, şiddetin oluşmasında etken olan sorunlara karşı duyarsızlığın bizi çok tehlikeli yerlere götürebileceğini ifade ederken “Birlikte hareket etmek sorun çözmede etkilidir. Komşular, arkadaşlar, akrabalar ve yurttaşlar olarak. Sorun kimleri ilgilendiriyorsa bir araya gelip ne yapalım demek çok önemli” diyerek şiddete karşı bireylerin üzerine düşen sorumluluklara değindi.
Nergiz, toplumdaki şiddet artışının çözümünü, “Kamusal alanda baktığımızda suçun önlenebilmesi için iyi bir eğitim ve sağlık sistemi modeli oluşturulması gerekiyor. Daha iyi ve düzenli takibin olduğu bir sağlık sitemi kurulması gerekiyor özellikle ruh sağlığı alanında. Sosyal politikalar dengeli herkesin refahını sağlayacak düzeyde olmalı” diyerek ifade etti.
Çocukların şiddete eğilimi
Suç psikolojisinde uzmanlaşmış Hüseyin Nergiz, çocukların kendi aralarında yaşadığı şiddet ve akran zorbalığı ile ilgili “Çocuk eğitiminde daha fazla izin verilmesi daha az sorumluluk yüklenmesi günümüzde çocukların şiddete yönelmesi konusunda önemli bir husus. İlkokullarda akran zorbalığı artmış durumda. Şiddete yönelmenin birden fazla nedeni olabilir bir çocuk sosyal medyadan etkileniyorken bir çocuk salgından doğan yoksullukla yaşadığı zorluktan dolayı olabilir” dedi.
“İdamın en çok uygulandığı ülkelerde de suç oranının düşmediğini görüyoruz”
Adil ve hızlı yargılamanın toplumun adalet duygusunu güçlendirmek adına önemli olduğunu ifade eden Nergiz, iyileştirme odaklı bir ceza sistemine ihtiyacımız olduğunu söyledi. “İdamın en çok uygulandığı ülkelerde de suç oranının düşmediğini görüyoruz” diyen Nergiz önleyici adalet sisteminin önemini vurguladı.
Başka bir hayat ihtimali şiddeti önler mi?
Ceza infaz kurumlarında çalıştığını belirten Nergiz, ceza infaz kurumlarının önünde gidilecek daha çok yolun olduğunu ancak suçluların rehabilitasyonu için aşama kaydedildiğini ifade etti.
Nergiz, “İnsanlara farklı bir yaşam ihtimali verdiğiniz zaman çoğu ben neden böyle yapmışım diyor. Ama bu yaşam ihtimalini ceza infaz kurumunda değil de iyi hayatının başında vermek lazım. İyi bir sağlık iyi bir eğitim sistemi olsa bu kişi zaten adalet sistemine girmeyecek zaten. Öncelikli olarak önleyici sistemin oluşması gerekiyor” diyerek suçun önlenebileceğini ifade etti.