HABER MERKEZİ – Kürt kitabevlerine ve kültürel kurumlara yönelik saldırıları kınayan PEN Norveç, “Gözaltına alınan kişilerin derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz! Bu olaylara ilişkin gelişmeleri yakından takip edeceğiz” dedi.
PEN Norveç, Amed’de bulunan Kürt dil ve kültür kurumlarına yönelik saldırı ve gözaltıları kınadı. Yazılı açıklamasını resmi internet sayfasında paylaşan PEN Noveç, “Bu eylemler, temel insan haklarını ihlal etmekle kalmayıp, aynı zamanda Kürt halkının dilsel ve kültürel haklarına yönelik ciddi bir saldırı niteliği taşımaktadır” dedi.
‘DİLSEL HAKLARA DOĞRUDAN SALDIRI’
Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: “Kürt lehçelerinde eğitim materyallerine el konulmasını ve MED-DER üyelerinin gözaltına alınmasını içeren bu baskınlar, Kürt dili ve kültürünün korunmasına ve yaygınlaştırılmasına odaklanmış kurumlara yönelik sistematik baskıların kaygı verici bir örneğidir. MED-DER’in kültürel araştırma merkezi, Kürt toplumunun dil mirasını koruma ve geliştirme çabalarının temel taşlarından biri olmuş, Kurmancî ve Kirmanckî lehçelerinde paha biçilmez kaynaklar ve kurslar sunmaktadır. Bu tür kurumların hedef alınması, PEN olarak dünya çapında savunduğumuz ve koruduğumuz dilsel haklara doğrudan bir saldırıdır ve kültürel kimlik ve süreklilik için hayati öneme sahip olan anadilinde eğitim ilkesini zedelemektedir.”
DESTEK TALEBİ
Kürt PEN Merkezi Eşbaşkanı Ömer Fidan’ın 143 merkezli uluslararası PEN ailesinden destek talep ettiği belirtilen açıklamada, Fidan’ın şu ifadelerine yer verildi: “Öğrendiğim kadarıyla, Amed/Diyarbakır’da 25 kişi gözaltına alındı. Bu kişiler, Kürt dili üzerine birlikte ve şahsen çalıştığım, neredeyse her gün gördüğüm yakın arkadaşlarımdır. Bahsedilen tüm sivil toplum kuruluşlarında yıllarca çalıştım ve hala çalışmaya devam ediyorum. Kürt PEN Merkezi olarak, siz değerli hak savunucularının bizlerden desteğinizi esirgemeyeceğinizi umuyoruz. Siz değerli dostlarımızın da bizimle birlikte Uluslararası PEN ailesi olarak sesimize ses katmanızı ve destek vermenizi temenni ediyoruz.”
‘DERHAL ADIM ATILMALI’
Dil haklarının insan hakkı olduğu vurgulanan açıklamada yalnızca PEN Girona Dil Hakları Manifestosu’nda değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda da güvence altına alındığı hatırlatıldı. Açıklamada, “ Ayrıca, bir kişinin kendi dilinde mahkemede savunma yapma hakkı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin adil yargılanma hakkını düzenleyen 5. maddesi’nde de yer almaktadır. Türkiye’deki yetkililerin bu hakların korunmasını sağlamak için derhal adım atmaları, çeşitliliğin baskı altına alınmadığı, aksine kutlandığı kapsayıcı bir toplum oluşturulması için çaba harcaması zorunludur. Uluslararası insan hakları örgütlerini ve hak savunucularını bu eylemleri kınamaya, hesap verebilirlik ve tüm toplulukların dilsel haklarına saygı talep etmeye çağırıyoruz” denildi.
‘RAPORLAMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
PEN Norveç’in Türkiye Danışmanı Caroline Stockford, saldırılar hakkında şunları söyledi: “MED-DER’in, Payîz Pirtûk Kitabevi’nin ve dilsel ve kültürel haklarını savundukları için şu anda baskı gören tüm insanların yanındayız. Türk yetkililerini bu haksız eylemleri durdurmaya ve Kürt halkının dilini ve kültürünü koruma ve yayma hakkını tanımaya ve bu haklara saygı göstermeye çağırıyoruz. Türkiye’deki dil hakları ihlallerini araştırmaya ve raporlamaya devam edeceğiz. Dil ve kültür, tüm taraflarca politikadan ayrı ve bağımsız olarak görülmeli ve bu haklara saygı gösterilmelidir.”
Açıklama, “PEN Norveç olarak, 24 Eylül’deki baskınlarda gözaltına alınan kişilerin derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz! Bu olaylara ilişkin gelişmeleri yakından takip edeceğiz” sözleriyle sonlandırıldı.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***