AMED – Amed’de 8 yaşındaki Narin Güran’ın akıbeti 15 gündür bilinmezken, yürütülen soruşturmada ise henüz bir ilerleme sağlanmadı.
Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesine bağlı Çulî kırsal mahallesinde 21 Ağustos’tan bu yana 8 yaşındaki Narin Güran’dan haber alınamıyor. Kazı çalışmaları, onlarca kişinin ifadesinin alınması ve gözaltılara rağmen 15 gündür Güran’ın akıbeti ortaya çıkarılmadı. Bu süreçte birçok gerçek dışı bilgi ortaya atıldı. Olayı araştıran yetkililer ise, kamuoyunda oluşan soru işaretlerini ortadan kaldırmadı.
MAHALLEDE SESSİZLİK HAKİM
Aile, kızlarının bulunması için ilk günlerde birçok açıklamada bulundu. Ancak aile fertleri, bir süre sonra Güran’ın akıbetine dair gazetecilerle görüşmeyi kesti. Ayrıca mahalle sakinleri de olayın ilk gününden bu yana sesiz kalmayı tercih ediyor. Mahalle sakinlerinin olaya dair ağzından dökülen tek söz ise: “Biz bir şey bilmiyoruz, devlet biliyor.”
Olay sonrası Güran’ın evinin etrafı güvenlik şeridiyle kapatıldı. AFAD tarafından kurulan bir noktadan gazetecilerin çekim yapmasına izin veriliyor. Aile fertleri de gazetecilerin eve yaklaşmasına izin vermiyor.
NELER YAŞANDI?
Güran, 21 Ağustos saat 13.00’da Kuran Kursu’na gitmek için evinden çıktı. Güran, saat 15.00 sıralarında ise kurstan ayrıldı. Güran’ın ailesi, haber alamadıkları kızları için yetkilileri haberdar etti. Bölgeye sevk edilen AFAD ve jandarma ekipleri, arama çalışması başlattı. Çalışmalar sonucunda Güran’ın en son 15.15’te evine doğru giderkenki kamera görüntülerine ulaşıldı.
Olaya dair başlatılan soruşturma kapsamında aile fertleri dahil onlarca kişinin ifadesi alındı. Kırsal mahallenin giriş ve çıkışların arama noktası kuruldu. Geçiş yapan araçların tümü arandı. Güran’ın kaybolduğu saatlerde yoldan geçtiği tespit edilen yaklaşık 150 araç sürücüsü sorgulandı. Ayrıca kimi metruk evlerde arama yapıldı. 11 bin dönümden fazla alanda arama çalışması yapıldı.
22 Ağustos’ta Güran ailesinin evlerine 3 kilometre mesafede, 28 Ağustos’ta ise 2 kilometre mesafede iki farklı çocuk terliği bulundu. Ancak her iki terliğin de Güran’a ait olmadığı belirtildi.
25 Ağustos’ta Güran ailesinin evine yakın yaklaşık 20 metre mesafedeki kayalıklarda kan lekeleri görüldü. Kan lekelerinin olduğu kaya parçaları incelemeye alındı. İncelemenin ardından Diyarbakır Valiliği’nden yapılan açıklamada, kan lekelerinin Güran’a değil, mahallede burnu kanayan bir çocuğa ait olduğu belirtildi.
Çalışmalar 28 Ağustos’ta köyün 2 kilometre uzağında bulunan Selmi Çayı’nda yoğunlaştırıldı. Ancak burada da herhangi bir ize rastlanmadı.
AĞABEYİ GÖZALTINA ALINDI
Güran’ın ağabeyi E.Güran, 29 Ağustos’ta kolunda bulunan ısırık izlerinden kaynaklı gözaltına alındı. E.G.’nin kolundaki ısırık izinin kime ait olduğu tespit edilemeyince, 30 Ağustos’ta serbest bırakıldı. Ağabeyin gözaltına alındığı gün Diyarbakır Sulh Ceza Hakimliği tarafından Güran’a ilişkin haberlere yayın yasağı kararı getirildi.
1 Eylül’de mahalleye komşu olan Derbişûr (Sarıdallı) kırsal mahallesinde bulunan bir arazide arama çalışması yapıldı. Yapılan çalışmalarda tarlalarda bulunan elbise ve bez parçaları delil olarak alınıp, incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu’na (ATK) gönderildi.
AMCASI TUTUKLANDI
1 Eylül’de ise Güran’ın amcası ve aynı zamanda Çulî Mahallesi muhtarı olan Salim Güran’ın gözaltına alındı. 2 Eylül’de savcılık ifadesi alınan Güran, “aracında Narin Güran’a ait DNA örnekleri bulunduğu ve çelişkili ifade verdiği” gerekçeleriyle tutuklama istemiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Güran, “Kasten öldürme” ve “Kişi hürriyetinden yoksun kılma” suçlamalarıyla tutuklandı. Amca Güran’ın, “Narin aracıma hiç binmedi. Kapıyı açık bıraktığımda kendi binmiş olabilir” dediği iddia edildi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, amca Güran’ın aracındaki DNA örnekleriyle, Narin’in annesi Yüksel Güran ve babası Arif Güran’dan alınan DNA örneklerinin uyuşmasından kaynaklı tutuklandığını belirtti. Amca Güran’ın “kasten öldürme” suçlamasıyla tutuklanmasına karşın Tunç’un, “Asıl temennimiz Narin kızımıza sağ salim ulaşılabilmesi” yönündeki açıklaması ise dikkat çekti.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***