M. AHMET KARABAY | YORUM
Ülkeyi ve ekonomiyi yönetemeyen Tayyip Erdoğan, muhalefeti istediği kulvara çekmeyi başardı. Önceleri 31 Mart seçimlerinin birinci partisi, Meclis’in ana muhalefeti olan CHP, iktidarın belirlediği çizgiye oturmuş görünüyor. Muhalefetin en şahin görünen Zafer Partisi’nin lideri Ümit Özdağ, Özgür Özel’den hızlı çıktı.
Muhalefetin etkili olabilmesi için iki temel şart var. Biri yaptığı muhalefetteki dozaj, diğeri yapılan muhalefetin zaman ve zemini. Eğer muhalefet dozajında yapılmıyorsa, çok keskin muhalefet yürütülüyor gibi görünse de bu yapılanlar ortalama insanın vicdanına oturmuyorsa, sergilenen keskin tavır iktidar hanesine artı olarak yazılıyor.
Deniz Baykal’ın CHP’nin başında bulunduğu yıllarda yapılan muhalefet, iktidara hizmet etme muhalefetinin en iyi örneği. Yıllar sonra Baykal’ın, Tayyip Erdoğan’ın yanında yer almasıyla bu net bir şekilde ortaya çıkmış oldu.
Sözcü Gazetesi ve Halk TV’nin yıllar boyu yaptığı çok abartılı muhalefet, ters yönlendirme ile iktidarın hanesine artı olarak yazıldı. Bu bugünkü tespit değil, 21 Eylül 2021 tarihli yazımda, “Sözcü Gazetesi, iktidara Sabah’tan çok hizmet ediyor” diye yazmıştım.
Deniz Baykal’ın ölümü ardından 15 Şubat 2023’te yazdığım, “Erdoğan-Baykal dostluğunun Türkiye’ye faturası” başlıklı yazımda Baykal’ın sert muhalefet perdesi altında aslında iyi bir dostluk ve işbirliği olduğunu anlatmıştım.
Özgür Özel’in CHP Genel Başkanı olarak girdiği 31 Mart seçimlerinde partisinin sandıktan birinci olarak çıkmasından sonra tehlikeli “normalleşme” adı altında tehlikeli bir kulvara girdiğine dikkat çekmiştim. “Erdoğan, Özgür Özel’i Deniz Baykal’a çevirir mi dersiniz?” başlıklı yazımda, bu riske vurgu yapmıştım.
BİZİM MUHALEFET, AZERBAYCAN MUHALEFETİNE DÖNÜŞÜR MÜ?
Türkiye’deki muhalefet partilerinin göstermelik muhalefet yaptığına ilişkin izlenim, özellikle 31 Mart seçimleri sonrasında zihinlerde yer etmeye başladı. Bütün güçleri elinde tutan ve ülkeyi ‘Tek Adam’ olarak yöneten Tayyip Erdoğan, muhalefeti de dizayn etmeye çalışıyor. Dahası bunu da önemli ölçüde hayata geçiriyor.
İYİ Parti olarak iyi bir rüzgâr yakalama ihtimali bulunan Meral Akşener, 14 Mayıs 2023 seçimleri öncesinde yaptığı manevralarla muhalefet cephesini mağlubiyete hazırlayan isimlerden oldu. Bugünkü siyaset tablosunu anlatmadan önce Azerbaycan’daki muhalefetin nasıl yapıldığına ilişkin yaşadığım bir hatırayı paylaşmak istiyorum.
2010’lu yılların başında bir grup gazeteci ile birlikte Azerbaycan’a gitmiştik. Azerbaycan hükümetinin sanayi alanında çok önem verdiği bir projenin tanıtımı vardı. Bakanlıktaki bilgilendirmelerden sonra, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev projeyi kamuoyuna duyuracaktı.
Toplantı, Bakü’nün merkezindeki baba Haydar Aliyev’in adını taşıyan kültür merkezindeydi. İlgili ön konuşmalardan sonra Cumhurbaşkanı Aliyev kürsüye geldi. Yapımına başlanacak tesisin devreye girmesiyle ülkenin elde edeceği kazanımları anlattı. Konuşmasının bir yerinde, bir süre önce hizmete aldıkları başka bir tesisin önemini anlatırken, “Bakın biz bu tesisi Gence’de kurduktan sonra bölgenin çehresi değişti. Değil mi?” diyerek salonda bulunduğunu o an öğrendiğimiz ana muhalefet partisi konumundaki Azerbaycan Halk Cephesi Partisi liderine seslendi.
“Bakın Ali Bey (Kerimli) de burada. O tesisin Azerbaycan’a neler kattığını kendisi anlatsın.” diye öğretmenin bir konuyu anlatırken sözü sınıftaki bir öğrenciye vermesi gibi ana muhalefet partisi liderine bıraktı. Ali Kerimli de ayağa kalktı ve sözü edilen yatırımın önemini ve yaptığı katkıyı birkaç cümle ile özetledi.
Azerbaycan’ın ilk Cumhurbaşkanı Ebülfez Elçibey döneminde ülkede çok önemli bir siyasi yapılanma vardı ve muhalefet partileri çok ağırlıklıydı. Türkiye’nin bir operasyonuyla Elçibey’in görevden uzaklaştırılması ve yerine Sovyetler Birliği döneminde Komünist Parti Merkez Komitesi Siyasi Büro üyeliği yapmış olan Haydar Aliyev’in (10 Ekim 1993) getirilmesiyle ülke hanedanlık usulü bir rejime evrildi.
Haydar Aliyev’in 31 Ekim 2003’te ölmesiyle ülkenin başına oğlu İlham Aliyev geldi. Yeni Azerbaycan Partisi’nin lideri olan İlham Aliyev, bu yıl 7 Şubat’ta yapılan seçimlerde oyların yüzde 92’sini alarak beşinci kez ülkeyi yönetmek üzere seçildi. İlk kutlayan da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olmuştu.
ERDOĞAN’IN YENİDEN ADAYLIK YOLUNU ÖZGÜR ÖZEL AÇTI
CHP lideri Özgür Özel, yerel seçimler sonrasında izlediği politikalarla partisine oy veren kitleleri şaşkınlığa iten adımlar attı. Bu adımları daha önceki konuşmalarında “normalleşme” olarak nitelendiren Özel, 3 Eylül 2024’te İsmail Küçükkaya’nın Halk TV’deki programında şaşkınlıkla karşılanan bir öneri ortaya attı.
Seçimlerin erkene alınarak Kasım 2025’te yapılmasını isteyen Özel, “Erdoğan da aday olsun. Ben şunu istemem Erdoğan 23 yıl kazandı, kazandı, kazandı. Aday olamadı gitti. Olsaydı belki kazanacaktı. Bizim Erdoğan’ı sandıkta yenmemiz gerek!” diye konuştu.
Daha aday olduğuna ilişkin hiçbir söz söylememişken CHP lideri Özel’in bu çıkışı, doğal olarak “Erdoğan’ın önünü açtı!” şeklinde yorumlandı. Daha sonra sözlerinde bir yanlış anlaşılma olup olmadığı konusuna açıklık getirmek isteyen Özel, “Meclis 360 milletvekili ile seçimleri yenilerse Erdoğan’ın son bir kez aday olma hakkı var.” diye konuştu.
Böylece erken seçimi Kasım 2025 için isteyen Özgür Özel, kendi partisi içinde adaylık tartışmalarını da aylar öncesinden başlatmış oldu. Böylece CHP’de iki büyük şehrin başkanları olan Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu olmak üzere iki adı kamuoyunca kabullenilmiş cumhurbaşkanı adayı var.
Bir de ortam kollayan eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu potansiyel olarak orta yerde duruyor. Her ne kadar kendini “teknik direktör” olarak gören ve penaltı atışı yapmayacağını söyleyen Özgür Özel, İmamoğlu’na siyasi yasak getirilmesi ve bir şekilde Mansur Yavaş’ın da diskalifiye edilmesi halinde potansiyel aday olarak saha kenarında duruyor.
ÜMİT ÖZDAĞ, ERDOĞAN’IN YENİDEN CUMHURBAŞKANI SEÇİLMESİNİ İSTEDİ
Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, muhalefet partileri içinde “en şahin” çıkışlar yapan bir siyasetçi olarak tanındı. Özellikle sığınmacılar konusunda izlediği yol iktidar partisini zaman zaman güç durumda bıraktı.
Aynı Ümit Özdağ, geçtiğimiz günlerde Tele 1 televizyonunda Tuncay Mollaveyisoğlu’nun programında hiç beklenmedik bir çıkış yaptı. Parlamenter demokrasiye dönme karşılığında Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesini öneren Özdağ, Türkiye için doğru yolun bu olduğunu ve gerginlikten kurtulmanın yolunun da bu olduğunu söyledi.
Böylece Erdoğan’ın önünü açmak için önüne iki alternatifli bir seçenek sunuldu. Bu iki seçenek de iktidar tarafından değil, muhalefet tarafından ortaya konuldu.
Erdoğan’ın istediği yeniden aday olabilme yolunda önünü Özgür Özel açtı diye tartışırken, Ümit Özdağ seçilme garantisi teklif etti.
Gözünü sevdiğimin memleketi.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***