İşletme sermayesi eriyen, finansman maliyetleri nedeniyle borçlarını döndüremeyen reel sektörde, konkordatolar hız kesmeden sürüyor. Ağustos ayında mahkemeler 194 dosya için konkordato geçici mühlet kararı verirken, yılın 8 ayında bu sayı 982’ye yükseldi. Konkordatoların önünün açıldığı ve adeta patlama yaşandığı 2018 ve 2019 yıllarında sırasıyla 1384 ve 1387 konkordato kararı alındığı dikkate alınırsa, 2024’ün sonuna gelindiğinde ‘istenmeyen bir rekora’ imza atılabilir.
Öte yandan adli tatilin olduğu ağustosta son yılların aylık bazda en yüksek konkordato verisine ulaşılması, yılın son 4 ayına ilişkin endişeleri de artırıyor. Verilerden hareketle, ocak-ağustos döneminde konkordato kesin mühlet kararı verilen dosya sayısı 361 olurken, 358 dosya için de konkordatonun reddi kararı verildi; iflas sayısı ise 8 ayda 58’e yükseldi.
Sektörlerin kırılganlığı artıyor
Yılın 8 ayında en fazla konkordato geçici mühlet kararı 64 ile inşaat sektöründe görülürken, bu sektörü 58 dosya ile tekstil izledi.
Mobilya ile tıbbi ekipman ve medikal ürünler sektörü de 25’er geçici mühlet kararı ile riski artan sektörler arasında. Öte yandan otomotiv yan sanayinde faaliyet gösteren firmaların da aralarında bulunduğu metal ürün imalatı sektöründe de sayılar artıyor. Mayıs ayında TOGG’un gövde üretim hattının robotik sistemlerini kuran ROBO’un konkordatosundan sonra geçen ay da TOGG’a elektronik kart desteği sağlayan Arte Elektronik için konkordato geçici mühlet kararı verildi. Alkan Elektronik, Gökyol İnşaat ile borsada işlem gören Mega Polietilen’in başvuruları da yaz döneminde dikkat çeken konkordatolar arasında yer alıyor.
İddialar oldukça vahim
2021 yılının son çeyreğinde baş gösteren finansmana erişim sorunları ve giderek eriyen işletme sermayesi, banka kredileri ve çeklerle işlerini döndürmeyi alışkanlık edinen firmaların sürdürülebilirliğini zedelemiş, hem içeride hem de dışarıda düşen talep de zor durumdaki bu firmalara büyük darbe indirmişti. Bu nedenle son dönemde yaşanan konkordato fırtınası bir nevi malumun ilanı… Ancak mevcut durumda bazı firmaların konkordato yoluyla suiistimallerinin arttığı da gelen duyumlar arasında.
Öyle ki TOBB ve TOBB’a bağlı ticaret ve sanayi odalarında alarm seviyesinin yükseltildiği öğrenildi. İddialara göre, bazı firmalar durumu fırsat bilerek borçlarına karşı kendini koruma altına almak için konkordato başvurusunda bulunuyor. Hatta işyerinin bulunduğu ilde konkordato alamayan bazı firmalar iş yeri adresini taşıyarak farklı illerden konkordato alıyor. En vahim iddia ise bazı mahkemelerde bu kararların çok rahat alındığı şeklinde. Yanı sıra bazı avukatlık ofislerinin de riskli sektörlerin önemli temsilcilerine ulaşarak, zordaki firmaları konkordatoya ikna edip kendi ofislerine yönlendirmeleri halinde onlara da komisyon teklif ettiği gelen bilgiler arasında.
Adalet Bakanlığı’nın konkordatolara yönelik bir çalışma üzerinde olduğu bir süredir biliniyor, ancak her geçen gün artan konkordatolar ve suiistimal şikayetleri piyasadaki endişeyi tırmandırıyor.
Bahçıvan: Ekonominin geneline yayılması ağır bedellerle sonuçlanabilir
İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) ağustos ayı meclis toplantısında da gündem başlıklarından biri konkordatolar oldu.
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, ekonomide ve ticarette yavaşlamanın etkisiyle son günlerde artan konkordato başvurularını endişeyle takip ettiklerini söylerken, “Gün geçmiyor ki farklı farklı sektörlerden yeni konkordato haberlerini almayalım. Piyasadaki nakit sıkışıklıkları artarak devam ederken, konkordatoların bir kısmının gelecek aylarda iflaslara dönüşmesi ve zincirleme etkilerle ekonominin geneline yayılması ağır bedellerle sonuçlanabilecektir. Bu konuda tehlike sinyallerini almaya başladığımız ilk günlerden bu yana söylediğimiz şuydu: Konkordatonun sadece finans ve kamu kurumları için geçerli olmasını, ama ticari alacakların konkordatoda kapsam dışında kalmasını şiddetle öneriyoruz. Aksi takdirde yaşatalım diye konkordato imkânı vermiş olduğumuz firmanın birbirine bağlı yüzlerce ticari alacaklısını da çok zor durumda bırakmış oluruz. Çünkü bir şirketi kurtaralım derken, daha da çaresiz duruma düşecek onlarca şirket gerçeğiyle yüzleşebiliriz. Onun için bir an evvel yasal düzenlemenin yapılıp bu gerçekten hareketle, bu tatsız uygulamadan da geri dönüşün mutlaka olmasını beklemekteyiz” ifadelerini kullandı.
7 ayda 15 bine yakın şirket kepenk indirdi
Konkordatolar gibi kapanan şirket sayılarında da tablo çok iç açıcı değil. TOBB tarafından açıklanan Kurulan ve Kapanan Şirket İstatistikleri’ne göre, yılın 7 ayında kapanan şirket sayısı yüzde 28,3 artarak 14 bin 828’e ulaştı. Ocak-temmuz döneminde açılan şirket sayısı ise yüzde 14,5 azaldı. Söz konusu dönemde açılan her 4 şirkete karşın 1 şirket kepenk indirdi. Yılın 7 ayında tasfiye kararı alan şirket sayısı da bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,8 artarak 15 bin 77’ye ulaştı.
Karşılıksız çek tutarı yüzde 247 arttı
Piyasada ödeme zincirinde artan kırılganlık karşılıksız çek verilerine de yansıdı. TBB Risk Merkezi verilerine göre, ocak-temmuz döneminde bankalara ibraz edilen çek tutarı yüzde 82 artarak 4 trilyon 205 milyar TL olurken, bankalara ibraz edilen çek tutarı da yüzde 2 arttı. Karşılıksız işlemi yapılan çek tutarı ise bu dönemde yüzde 247 artarak 90 milyar TL ‘ye ulaştı. ‘Arkası yazılan çek’ adedindeki artış da ilgili dönemde yüzde 80 oldu.
Haberin kaynağına buradan ulaşabilirsiniz
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***