İYİ Partili Ofluoğlu, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Ofluoğlu, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde kaybolduktan 19 gün sonra derede cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetinin ardından, Türkiye’de çocuk istismarı konusunun bir kez daha ülke gündemine geldiğini ifade etti.
Ofluoğlu, “Devletin varlığının hissedilmediği, hukukun hiçe sayıldığı ve cinayeti örtbas etme çabalarının yaşandığı bu süreç, hepimizi derinden yaraladı. İktidar partisi milletvekilinin, aileyi övmesi de soruşturmanın sağlıklı yürütülmesini engelledi ve suçluların kollandığı izlenimini verdi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Narin’in mezarı başında poz verdiler. Ancak alınması gereken tedbirler ve caydırıcı cezalar hakkında hiçbir açıklama yapmadılar. Oysa o bakanlar, bu sorunun muhatabı olan kişiler, icranın tepesinde bulunuyorlar. Ayrıca yayın yasağı getiriyorlar olayla ilgili. Neden, kimi koruyorlar? Suçun sansürü, suç ortaklığına hizmet eder; halkımızın adalet beklentisini daha ne kadar görmezden gelecekler” ifadelerini kullandı.
‘ACİL EYLEM PLANI YÜRÜRLÜĞE KONULMALI’
Çocukların korunması için acil eylem planının devreye sokulması gerektiğini kaydeden Ofluoğlu, “Çocuklara karşı işlenen cezanın affı veya indirimi olmaksızın, çocuk cinsel istismarında cerrahi ya da kimyasal kastrasyon, yani kısırlaştırma zorunlu hale getirilmelidir. Bununla ilgili gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. 2016 yılında mevcut iktidar cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan hükümlü olanlara uygulanacak tedavi ve diğer yükümlülükler hakkında bir yönetmelik çıkarmış. Ancak Danıştay, vücut bütünlüğünün bir yönetmelikle bozulamayacağına karar vermiş ve ‘Yasal düzenleme yapılmasın’ demiş. Ülkeyi yöneten iktidar, böyle caydırıcı bir tedbir alsaydı cinsel istismarı önleyebilirdi. Ancak halen böyle bir düzenleme yok. İvedilikle önleme ve güvenliğe yönelik ilgili bakanlıklarca acil eylem planı yürürlüğe konulmalı. Cinsel istismar vakalarını olağanlaştıracak her türlü davranış ve düzenlemelerden kaçınılmalı, cezai müeyyideler getirilmelidir. Cinsel istismar vakalarında, ‘Saygın tutum’ ve ‘İyi hal’ indirimi sonlandırılmalı. Cinsel istismarın kabul edilemezliği konusunda toplumda farkındalık oluşturulmalıdır. Çocuk istismarını durdurmanın herkesin sorumluluğu olduğu bilinci yaygınlaştırılmalıdır” diye konuştu.
Kaynak: DHA
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***