İngiliz Times gazetesinin, 2008 yılında “Dünyanın en kötü şöhretli 10 cezaevi” arasında gösterdiği Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde 12 Eylül döneminde yatanlar, Perşembe günü cezaevinin önünde toplandı.
Eski mahkumlar, askeri darbe sonrasında cezaevinde uygulanan işkencelere karşı 5 Eylül 1983 günü yüzlerce tutuklunun başlattığı ölüm orucunun 41. yıldönümü olması nedeniyle toplandı.
Kürtçe ve Türkçe yapılan basın açıklamalarında, 12 Eylül döneminde yaşananlara dikkat çeken eski mahkumların gündeminde, 2022 yılında boşaltılan cezaevinin durumu da vardı.
5 No’lu Cezaevi Hafıza Müzesi Girişim Grubu adına konuşan Haluk Yıldızhan, cezaevinin aslına uygun olarak onarılıp, hafıza müzesine dönüştürülmesini istedi.
Cezaevinin müzeye dönüştürülmesine ilişkin verilen sözlerle ilgili somut adım atılmadığını vurgulayan Yıldızhan, “Cezaevi bir bütün olarak hafıza müzesine dönüşmelidir. Bu kapsamda; bugüne kadar bir çok tadilat gören cezaevi binası, fiziki olarak 1980-1984 yıllarındaki durumuna uygun hale getirilmelidir. Cezaevi binasının içinde başka bir müze düşünülmemelidir. 5 No’lu Cezaevi binasına başka bir amaç için dokunulmamalıdır. Sadece askeri darbe döneminde yapılan işkenceler ile yüzleşmek ve yapılanları gelecek kuşaklara aktarmak için hafıza müzesi olarak düzenlenmelidir. Cezaevinin iç dizaynında, müze için materyallerin toplanması sürecinde Kültür ve Turizm Bakanlığı o dönemi yaşayan bizlerle ortak çalışma yürütmelidir” dedi.
Dönemin mahkumları umudunu kaybetmedi
Açıklamanın ardından VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan dönemin mahkumlarından bazıları, verilen sözlerin tutulacağı konusunda umutlu olduklarını söyledi.
Rahime Kesici Karakaş, verilen sözlerin tutulacağını ifade ederek, “Biz burada cezaevini gezdik. Koğuşlarımızın eski haline döndürüleceği sözü aldık, birkaç arkadaşla film çekildi. Filmin kültür yolu festivaline yetişeceği söylendi. Zannetmiyorum bütün bu emekler boşa gitsin. Ciddi bir çalışma var yani. Tabii ki umutluyuz çünkü bu sıradan bir söz değildi” diye konuştu.
Paşa Akdoğan ise Kültür Bakanlığı ile iletişimde olduklarını vurgulayarak, çalışmaların seçimler nedeniyle aksadığını ifade etti. Önceki projeleri kabul etmediklerini hatırlatan Akdoğan, şunları söyledi: “Biz bu projeleri uygun görmediğimiz için, cezaevi hafıza müzesi olsun, eski yapılarına göre onarılsın dedik. Biz genel müdürden aldığımız sözde, projede değişiklik yapacağız dediler.
Biz şu anda o beklenti içerisindeyiz. Biz attığımız adımları sizinle beraber atacağız, bu çalışmaları birlikte yürüteceğiz dediler. Biz de hiçbir karşılık istemeden cezaevinde yatanlar olarak, burada bu hizmeti yapmaya çalışıyoruz.”
Cezaevinin müzeye dönüştürülmesi çalışmaları kapsamında Kültür Bakanlığı’ndan bir heyet, geçen yıl Aralık ayında ilk kez dönemin mahkumlarıyla biraraya gelerek cezaevinin geleceğini konuştu.
Heyet, cezaevinin hafıza müzesine dönüştürülmesini isteyen Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi Hafıza Müzesi Girişim Grubu’nun taleplerini görüşmek üzere kente geldi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz’ün başkanlığında bakanlık bürokratlarından oluşan heyet önce cezaevini gezdi. Cezaevi ziyaretinin ardından heyet ve eski mahkumlar basına kapalı bir toplantıda biraraya geldi. Heyet başkanı İnceciköz, toplantıda mahkumların taleplerini hem sözlü olarak dinledi hem de yazılı olarak aldı.
1979 yılında açılan ve o dönem adı 5 No’lu Askeri Cezaevi olan Diyarbakır Cezaevi, 2022 yılı Ekim ayında boşaltılarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilmişti.
12 Eylül askeri darbesinden sonra işkence olaylarıyla gündeme gelen cezaevinde birçok ünlü Kürt siyasetçi kalmıştı. Ahmet Türk, Orhan Miroğlu, Mehdi Zana, Gültan Kışanak Diyarbakır Cezaevi’nde kalan isimlerden birkaçı. Boşaltılan cezaevindeki 270 tutuklu ve hükümlü çevredeki cezaevlerine nakledildi.