2024 Uluslararası Hrant Dink Ödülü Türkiye’den Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın ve Sierra Leone’den Rugiatu Neneh Turay’ın oldu.
2024 Uluslararası Hrant Dink Ödülü, Türkiye’deki en uzun ömürlü kadın örgütlenmelerinden biri olarak kadınların bir arada güçlenmesine imkan sağlayan, yıllardır şiddete karşı mücadele eden Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ve Sierra Leone’de yaşadığı toplulukta derin köklere sahip bir geleneği dönüştürme çalışmaları nedeniyle aile üyeleri ve toplum liderleri dahil olmak üzere toplumsal tepkilere rağmen örgütlülük oluşturarak kız çocukları ve kadınlar için kadın genital mutilasyonuna karşı mücadelesini uzun yıllardır devam ettiren Rugiatu Neneh Turay aldı.
Nezaket Erden ve Hakan Emre Ünal’ın sunuculuğunu üstlendiği törene Cemal Reşit Rey Konser Salonu ev sahipliği yaptı. Törende, vakıf adına izleyicilere hoşgeldiniz mesajını Hrant Dink Vakfı Başkanı Rakel Dink iletti. Ödül törenine Mahir Günşiray ve Eric Nazarian seslendirmeleriyle eşlik etti.
Törende Lara Di Lara’ya ait ‘Bir Garip Hal’ şarkısına Kerem Can Dündar eşlik etti, şarkıya 23,5 Hrant Dink Hafıza Mekânı ev sahipliği yaptı. Vartan Harutyunyan yakın komşu Ermenistan’da bu gece için kaydettiği ‘Boundless Fields’ müzik performans videosuyla törende yer aldı. Geceye özel akustik performanslarıyla Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda sahne alan Peyk’in ‘Köleler ve Kilitler’ ve ‘Denizdeyim’ parçaları izleyicilerle buluştu.
Türkiye’de ve dünyanın dört bir yanında, yaptıklarıyla insanlığa ‘ışık’ tutanların hatırlandığı, umut veren insanların ve toplulukların selamlandığı videoyla 2024 yılının ‘Işıklar’ı takdim edildi. Bu yılın ‘Işıklar’ı arasında, Ürdün’den Yunanistan’a, Bangladeş’ten İsviçre’ye, İran’dan Latin Amerika’ya kadın hakları, ırkçılıkla ve cinsiyetçilikle, ekonomik adaletsizlikle ve yoksullukla mücadele, ekolojik hak savunuculuğu, hayvan hakları gibi pek çok başlıkta yaptıklarıyla ilham olan kişiler ve girişimler yer aldı.
Uluslararası Hrant Dink Ödülü, ‘Mor Çatı’ ve Sierra Leone’den Rugiatu Neneh Turay’ın oldu: “Bedeni yok edebilirsiniz, ancak iyi işleri öldüremezsiniz, Dink de herkese cesareti verdi”
Rakel Dink’ten mesaj
2024 yılı Uluslararası Hrant Dink Ödülü töreninde konuşan Rakel Dink, törene katılanları Türkçe, Ermenice ve Kürtçe “hoş geldiniz” diyerek selamladı. Törende, yaşamı ve mücadelesi anılan eşi Hrant Dink’in 70. doğum günü olduğuna dikkat çekti.
Rakel Dink, dünyada fiziksel ve ruhsal şiddet ile öfkenin hakim olduğunu belirterek, bu durumun sabır, merhamet, saygı ve sevginin her geçen gün daha da azalmasına neden olduğunu vurguladı. “Terörün gücü, uluslararası arenada da artıyor. Ülkemizde Meclis’te bile konuşmalar şiddete dönüşüyor” diyen Dink, kimlikleri hedef alan tehditlerin toplumda şiddeti normalleştirdiğini, kadınlara, çocuklara ve hayvanlara yönelik şiddet hikayelerinin yaygınlaştığını ifade etti.
Dink, Norveç ve Eskişehir gibi yerlerde rastgele insanların hayatına son verildiğine, hayvanların yaşam haklarının göz ardı edildiğine ve çocuk haklarıyla ilgili tartışmaların yerini öldürülen çocukların haberlerine bıraktığına dikkat çekti. Ayrıca, devletlerin şiddeti beslediğini ve politikacıların medeniyet, komşuluk ve kul hakkı gibi kavramlardan bahsederken yeni savaş planları yaptığını söyleyerek, şöyle devam etti:
“Devletlerin şiddeti, şiddet söylemini, şiddet ortamını, toplumsal ve bireysel şiddeti besliyor. Yükselen şiddet yaşama değil, ölüme hizmet ediyor. Politikacıların ağzından medeniyet, komşuluk, kul hakkı lafları eksik olmazken, diğer taraftan yeni savaş planları yapılıyor. Silah sanayi perçinleniyor, Ukrayna-Filistin için dayanışma söylemleri güya dile getirilirken, ardından savaş çığırtkanlığı besleyen söylemler. Eksik olmuyor. Yalancılık, 2 yüzlülük ve acımasızlık had safhada. Binlerce insan, çoluk çocuk ölmüş, milyonlarcası yerinden yurdundan olmuş, dünya çöp yığınına dönüşmüş ama birilerinin derdi silah ve güç. Hak, hukuk, adalet ayaklar altında sürünüyor”
Geçmiş yıllarda ödül sahiplerinin çeşitli baskılara maruz kaldığını belirten Dink, Rusya’daki uluslararası memurların ifade özgürlüğüne katlanamayanlar tarafından yabancı ajan suçlamasıyla yargılandığını ve geçen seneki ödül sahibinin sesinin susturulmak istendiğini ifade etti. Ayrıca, adalet bekleyen haksız yere hapsedilmiş canlara ve tüm dünya genelindeki mücadelelere saygı duruşunda bulundu.
Rakel Dink, “Bu döngüden kurtulmanın tek yolu şiddet vaaz eden tüm politikalardan uzak durmak ve yaşam hakkını savunmaktır” diyerek, toplumsal barış, adalet ve eşitlik için birlikte mücadele çağrısında bulundu. “Biz, çocuklarımız ve torunlarımız için seslerimizi birlikte yükseltmeliyiz. Yaşam hakkına ve doğaya saygı istiyoruz” ifadelerini kullanan Dink, “Ödül komite üyelerimizden sevgili Çiğdem Mater’e buradan özellikle sevgilerimi gönderiyorum” dedi
Törenin sonunda Dink, ödül sahiplerine ve dünya genelinde mücadele eden tüm cesur bireylere selamlarını ileterek, onlara teşekkür etti ve umut dolu bir geleceğe olan inancını vurguladı.
2024 JÜRİSİ Ödülün bu yılki jürisinde, 2023 Uluslararası Hrant Dink Ödülü Sahibi bağımsız radyo kanalı Açık Radyo, 2023 Uluslararası Hrant Dink Ödülü Sahibi insan hakları ve ekolojik haklar için mücadele eden José Alvear Restrepo Avukatlar Kolektifi, hukukçu ve akademisyen Aslı Bâli, siyaset bilimci, akademisyen ve yazar Fatmagül Berktay, insan hakları hukuku avukatı Ara Ghazarian, insan hakları hukuku avukatı Wolfgang Kaleck, tarih ve siyaset bilimci, akademisyen Reşat Kasaba, orkestra şefi Cem Mansur, gazeteci ve yazar Zeynep Oral, tiyatrocu, sinemacı ve seslendirme sanatçısı Tilbe Saran, Hrant Dink Vakfı başkanı Rakel Dink yer alıyor. Uluslararası Hrant Dink Ödülleri, 2023’te bağımsız radyo kanalı Açık Radyo ve Kolombiya’da insan hakları ve ekolojik haklar için mücadele eden José Alvear Restrepo Avukatlar Kolektifi, 2022’de insan hakları örgütü Türkiye İnsan Hakları Vakfı’na ve Afganistan’dan kadın hakları savunucusu Shaharzad Akbar’a, 2021’de kadın hakları savunucusu, avukat Canan Arın’a ve Filipinler’den gazeteci Maria Ressa’ya, 2020’de insan hakları aktivisti Osman Kavala’ya ve Mısır’da kadın hakları aktivisti Mozn Hassan’a, 2019’da kadın hakları aktivisti Nebahat Akkoç’a, insan hakları ve çevre hakları aktivisti Agnes Kharshiing’e, 2018’de geçmişle yüzleşme ve diyalog odaklı çalışmalar yürüten insan hakları aktivisti Murat Çelikkan’a ve Yemen’de insan haklarını savunmak ve korumak için mücadele eden Mwatana İnsan Hakları Örgütü’ne, 2017’de insan hakları ihlallerini hem Türkiye’nin hem de uluslararası toplumun gündemine taşıyan avukat Eren Keskin’e ve eserleriyle tüm dünyada yaşanan eşitsizliklere dikkat çeken Çinli sanatçı Ai Weiwei’ye, 2016’da Malavi’de çocukların insan hakları üzerine çalışan kabile reisi Theresa Kachindamoto ve insan hakları ve hukukun üstünlüğü için mücadele eden Diyarbakır Barosu’na, 2015’te Suudi Arabistan’dan kadın hakları savunucu Samar Badawi’ye ve LGBT hakları için mücadele eden KAOS GL’ye, 2014’te adli tıp uzmanı ve insan hakları savunucusu Şebnem Korur Fincancı’ya ve anti nükleer aktivisti Angie Zelter’e, 2013’te insan hakları savunucusu Nataša Kandic’e ve gözaltında kaybedilen yakınlarını arayan Cumartesi Anneleri / İnsanları’na, 2012’de yazar İsmail Beşikçi’ye ve insan hakları örgütü Uluslararası ‘Memorial’ Topluluğu’na, 2011’de gazeteci, yazar Ahmet Altan’a ve gazeteci, insan hakları savunucusu Lydia Cacho’ya, 2010’da Türkiye Vicdani Ret Hareketi’ne ve hukukçu Baltasar Garzón’a, 2009’da gazeteci, yazar Alper Görmüş’e ve gazeteci, yazar Amira Hass’a verildi. |