COLEMÊRG – Ömrünü dil ve kimlik mücadelesine adayan KNK Hewlêr Temsilcisi Deniz Cevdet Bülbün’ün katledilmesinin üzerinden 1 yıl geçti. Arkadaşı Ercan Sevmez, “Davasının takipçisi ve yürütücüsüyüz” dedi.
Kurdistan Ulusal Kongresi (KNK) Hewlêr Temsilcisi Deniz Cevdet Bülbün, 18 Eylül 2023 tarihinde Hewlêr’de kongre binasında uğradığı saldırıda hayatını kaybetti. Bülbün katledilmesinden 3 ay sonra 8 Kasım 2023 tarihinde olayla ilgisi olan 3 kişiden 2’sinin Türkiye vatandaşı oldukları ortaya çıktı. Bülbün’ü katleden olay sonrası Bağdat’a kaçtığı öne sürülen tetikçi ise henüz yakalanmadı. Yapılan yargılamada yakalanan iki kişi müebbet hapis cezasına çarptırılsa da katliamın azmettirenleri araştırılmadı.
BÜLBÜN’ÜN HAYATI
Bülbün, 1988 yılında Colemêrg’in Gever (Yüksekova) ilçesine bağlı Dêlezê köyünde dünyaya geldi. Bülbün, 1994 yılında köyden ayrılarak, ilk ve orta öğrenimini Gever, üniversiteyi ise Wan’da bulunan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Mühendisliği’nde okudu. Bülbün, bir yandan okula giderken, diğer yandan Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği’nde (KURDÎ-DER) Kürtçe dersler almaya başladı. Bülbün, bir süre sonra Kürtçe öğretmeni oldu. Bülbün, öğrencilik yıllarında ayrıca Yurtsever Öğrenci Derneği’nde (YÖDER) de Kürt dili ve tarihi üzerinde araştırmalar ve çalışmalar yürüttü.
Bülbün, 15 Şubat 2009 tarihinde PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük uluslararası komplonun yıl dönümü protestosunda ırkçı grupların hedefi oldu ve bıçaklı saldırıya uğradı. Bülbün, saldırı nedeniyle günlerce hastanede tedavi gördü. Bülbün, tedavisi tamamlanmadan polisler tarafından gözaltına alındı. “Örgüt propagandası” iddiasıyla gözaltına alınan Bülbün, tutuklanarak Van F Tipi Kapalı ardından da Muş T Tipi Cezaevi’ne gönderildi. 1 yılı aşkın tutukluluk ardından tahliye edilen Bülbün, eğitimine devam etti ve 2012 yılında ise memleketi Gever’e döndü.
KÜRT DİLİ VE TARİHİ ÇALIŞMALARI
2012 yılından 2015 yılına kadar Kürt Dili ve Eğitim Hareketi’nde (TZP-KURDÎ) çalışmalarını sürdüren Bülbün, 2014 yılında ayrıca 6-7 yaş arası çocuklara Kürtçe eğitim için kurulan ve daha sonra Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Dayika Ûveyş İlkokulu’nda dersler vermeye başladı. Gever Demokratik Kent Meclisi’nde de yer alan Bülbün hakkında 2015 yılında Gever’de ilan edilen “özyönetim” sonrası yakalama kararı çıkarıldı. Bülbün, tutuklanmamak için ilk önce Kuzey ve Doğu Suriye’ye, burada 5 yıl kaldıktan sonra Federe Kurdistan Bölgesi’ne geçti. Bülbün, burada da ulusal birlik çalışmaları doğrultusunda KNK çalışmalarına katıldı.
Hayatını Kürt dili ve Kürt halkının ulusal birlik çalışmalarına adayan Bülbün’ün arkadaşı ve şu anki Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Gever ilçe örgütü Eşbaşkanı olan Ercan Sevmez, “yoldaşı” Bülbün’ün mücadelesini anlattı.
‘MAMOSTEYİ ANLATMAYA KALEM YETMEZ’
Ercan Sevmez
Bülbün’ün yürüttüğü çalışmaları anlatan Sevmez, “Mamoste (öğretmen) Deniz, kendisini büyük bir aşkla Kürt dili ve mücadelesiyle sarmıştı. Buna da bizzat 2014 yılında Mamoste Deniz’in Gever’de yürüttüğü Kürt dili çalışmalarında şahitlik ettik. Hayatını bu kadar fedai bir şekilde Kürt dili ve mücadelesine adayan ve bunun için dili, şiiri, türküsü ve yaşam tarzına dert edinip her yaşam alanına geçiren bir kişi nadir görülür. Ama Mamoste Deniz tüm bunları hayatının büyük bir bölümüne yer vermiş adeta Kürtçe yaşıyordu” dedi.
‘GECE GÜNDÜZ DEMEDEN KÜRTÇE İÇİN EMEK VERDİ’
Bülbün’ün sadece Kürtçe eğitim ve öğretim vermekle yetinmeyip Kürt dili ve tarihine aşırı önem vererek bu yönde ulusal çalışmalar yürüttüğünü ifade eden Sevmez, “Mamoste Deniz neredeyse tanıştığı herkese Kürt dili bağlığını ve heyecanın hissettiriyordu. Çünkü mamostenin bu konuda hiçbir şekilde yorulduğunu, pes ettiğini ve şikayetçi bir dile sahip olduğunu görmedik. Bu nedenle, Mamoste mücadele eden ve etmeyen herkes için moral ve enerji kaynağı oluyor ve insanları mücadeleye bağlıyordu. Onun için yemek, saat pek bir önemi yoktu. Tek derdi Kürt dilini daha çok yüceltmek. Mamoste ile tanışan herkes daha çok Kürtçeye bağlanıyor ve daha çok eğitim görmek istiyordu. Bu yüzden Mamoste kısa bir sürede tüm Gever’e duygularını sirayet ettirdi. Dayîka Üveyş ve TZP-Kurdi’de çok büyük çalışmalara imza attı. Ev, ev, köy, köy gezip daha çok öğrenci yetiştirmeye çalıştı. Ne gecesi, ne de gündüzü yoktu. Kürtçe için elinden gelenin en fazlasını yaptı” diye anlattı.
‘MÜCADELESİNİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ’
Bülbün’ün yaşamın her alanındaki çalışmalara uyum sağladığını dile getiren Sevmez, “Teorisiyle, pratiği bir olan, her alanında mücadele etmekten geri durmayan, halkı için her şeyi yapabilecek bir kişiydi. Mamoste Deniz, bazen Amedli, Mahabadlı, Hewlêr ve Qamişlo’luydu. Mamostede asla sınır kişiliği bulunmazdı. Mamosteyi görünce onun şahsında dört parça Kurdistan görünürdü. Kürt dili ve tarihine yönelik baskı, imha ve inkara karşı mücadele ruhu bunu gösteriyordu. Barışçıl ve demokrat kişiliği tüm halkları kapsayan ortak diliyle gittiği her alanda herkese bir iz bırakırdı. Yarıda kalan mücadelesini zafere ulaştırma, Kürt dili, tarihi, kültürü ve ulusal birlik çalışmaları için ona laik bir yoldaş olma sözü veriyoruz. Öncü olduğu davasının takipçisi ve yürütücüleriyiz” dedi
‘KDP DERHAL İHANET ORTAKLIĞINA SON VERMELİDİR’
Deniz Bülbün ve Federe Kurdistan’da katledilen gazeteci ve aydınlara yönelik suikastlarda KDP’nin rolüne işaret eden Sevmez, “KDP’nin bu katliamlarda olan ortaklığı yaralarımızı daha çok acıtıyor. Bu ortaklık kabul edilemez ve derhal sonlandırılmalıdır. Tarih gerçekleri tüm yönüyle yazıyor. Torunlarının yüzlerini kızartacak ve utandıracak tavırdan uzak dursunlar. Yüzlerindeki utancı kaldırıp derhal gerçek katilleri ortaya çıkarsınlar” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***