RIHA – Bazik Ovası’nda maliyetlerin artması ve hasat döneminde yaşanan fiyat düşüşü nedeniyle birçok ürün tarlada kaldı.
Riha’nın Hewag (Bozaova) ilçesinde bulunan Bazik Ovası’nda pamuk, karpuz, soğan ve mısır hasadı başladı. Çiftçiler, fiyatları düşen karpuz ve soğanda büyük zarar etti. Yaz aylarının başında kilosu 16 TL’ye alıcı bulan karpuzun fiyatı, daha sonra 7 TL’ye kadar düştü. Bu durum özellikle karpuz üreticilerini zarara uğrattı. Gelirin gideri karşılamaması nedeniyle ise bu yıl mısıra yönelen çiftçilerin sayısı bir hayli düştü.
SU FİYATI KATLANDI
Su fiyatlarının katlanması da çiftçilerin zararını arttırdı. İlçe ve mahallelerine su veren Atatürk Barajı Sulama Birliği, geçtiğimiz yıl desteksiz bin 900 TL’ye sattığı suyun fiyatını 3 bin 100 TL’ye çıkardı. Suyun fiyatı, destekli ise 2 bin 400 TL’ye çıkarıldı. Çiftçilerin bir bölümü, giderlerini karşılamayacağı için hasat yapmadı. Bazı çiftçiler ise, zararı pahasına ürünlerini tarlada toplamaya başladı.
ÇİFTÇİLER TEPKİLİ
Yaslıca mahallesinde yaşayan çiftçilerden Abdurrezak Deniz, bu yıl pamuk ektiğini ve hasat döneminde büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını ifade etti. Çiftçilerin zor günler geçirdiğini ifade eden Deniz, “Hükümet, kuru destek dediğimiz mazot ve gübre yardımını da kesmeye çalışıyor. Bu çiftçiyi daha zor durumda bırakacak. Burada bazı çiftçiler kendi tarlalarına bakmaya gidemeyecek durumda. 5-10 köyü olanı bu politikalar tabii ki etkilemez. Ancak kendi emeğiyle, gücüyle ayakta kalmaya çalışan çiftçi için bu bir zulümdür. Çok büyük bir yararı yoktu ama en azından tarlayı 4 kere sulayan bir çiftçinin 1 sulamasını karşılıyordu” dedi.
‘SU PARASI ALMASIN’
Deniz, pamuk eken çiftçilerin giderlerine işaret ederek, “Dönüm başına 2 bin 720 TL suya, 100 bin TL gübreye, 50-70 bin TL işçilik ücretine, bin 200-bin 300 TL ise biçere gidiyor. Maliyet yüksek. Hükümet en azından bu bölgede üreticiden alınan su parasını asgariye düşürsün” dedi.
Geçtiğimiz yıl mısır ektiği tarlada bu yıl zarar etmemek için ekim yapmadığını aktaran Deniz, “Geçen sene bu seneden daha iyi. Ben çiftçiyim başka bir iş bilmiyorum. Bizi başka alanlara yönlendiriyorlar. Kıtlık oluşmuş durumda. Bir litre mazot 40-45 TL oldu. Gidiyor akşama kadar çapa yapıyor, akşamında bir buçuk kilo et alıyoruz. Kıtlığı daha nasıl anlatabiliriz?” ifadelerini kullandı.
‘GENÇLER BÖLGEDEN ÇIKIYOR’
Norçin (Işıklı) mahallesinde 25 yıldır çiftçilik yapan Hasan Kurtaran, bu yıl pamuk ve karpuz ektiğini söyledi. Kurtaran, “Girdiler çok yüksek. Sulama ücretinin de 2 bin 400 TL olması ve işçiliğin artmasıyla çiftçiliği terk etmek zorunda kalıyoruz. Bölgedeki gençlerimiz şuan Avrupa yollarında. Üretim neredeyse durma noktasında” dedi.
Kurtaran, mazot ve gübre desteğinin pamuk eken bir çiftçinin su giderini dahi karşılamadığını vurguladı. Kurtaran, “Verilen destekleme ise 1 yıl sonra veriliyor. Çiftçi bu süre içerisinde cebinden faize giriyor. 1 yıl sonra verilen destekleme çiftçi için bir anlama ifade etmiyor. Şimdi yeni sisteme geçildiğini söylüyorlar. Biz eski sistemden yararlanmadık ki. Mevcut sistem ‘Üretimi durdurun’ diyor. Eskiden bir kilo buğdayla 1 litre mazot alınıyordu, şu anda 5 kilo buğdayla ancak 1 litre alabiliyoruz. Şuan mahsul sezonu. Ama toplayalım mı, toplamayalım mı diye düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
‘CEPTEN ÖDÜYORUZ’
Kepirce (Qepirce) kırsal mahallesi çiftçilerinden Yakup Arıcı (51) ise, ektiği karpuzlardan zarar ettiğini ve karpuzları toplamadığını söyledi. Karpuzun yanı sıra soğan da ektiğini aktaran Arıcı, “Karpuz ekmek, kumar gibi. Bir sene ekiyorsun çok kar ediyorsun, diğer yıl hiç para etmiyor. Soğan ve karpuzun ekiminde tüm giderleri alt alta sıralayınca 100-120 bin TL param gitti. Ancak soğanda da aynı şekilde zarar ettim. 3 sefer ilaçlamama rağmen soğan tarlasında otlardan geçilmiyor. Karpuzun hasadı döneminde fiyatlar da düştü. Bu sinirle hasadı dahi yapmadım. Hem karpuz hem de soğan olduğu gibi tarlada duruyor. Giderleri cepten ödemek zorundayım. Ödemeyi de borçla yapmak zorundayım” şeklinde konuştu.
MA / Ceylan Şahinli
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***