Furkan Vakfı kurucusu Alparslan Kuytul, yaşları 15-17 arasında değişen lise talebesi kız çocuklarının ‘birlikte ders çalıştıkları, çay içtikleri ve Yemek Sepeti’nden ortak sipariş verdikleri’ için ‘terör örgütüne üyelik’ suçlamasıyla yargılanmasına tepki gösterdi. Türkiye’de bir kesimin iktidar eliyle düşmanlaştırıldığını hatırlatan Kuytul, “Ne yapmışlar bu çocuklar? Birlikte çay içmişler, yemek yemişler! Bunları iddianameye delil diye koymuşlar! Ne yapsalardı; mafyaya mı gitselerdi? Dans etmeye mi gitselerdi? Zaten öyle hale getirdiniz ki; kimse bu insanlara selam vermiyor. Akrabaları bile yüz çevirmiş bir çoğunun. Kız çocuklarını takip eden bir muhaberat devletine dönmüşüz yani!” ifadelerini kullandı.
Alparslan Kuytul’un konuyla ilgili açıklamasının tamamı şöyle: “Bu çocukların yaşı 14-15-16-17 Yani bu çocuklar lise talebesi. Kız çocukları… Bu çocuklar birlikte ev tutmalarının yanı sıra sosyal etkinliklere katılmaları da örgüt üyeliğine delil olarak gösteriliyor. Yani bu çocuklar bazen bir araya geliyorlarmış, beraber yemek yiyorlarmış, çay içmeye gidiyorlarmış! Bunu örgüt üyeliğine delil olarak koymuşlar iddianameye. 529 sayfa iddianame hazırlamışlar; deliller de bunlar! Çay içmişler, sinemaya gitmişler! Ne yapmış yani, daha bunlar çocuk! ‘Efendim bunların ailleleri f.töcü, bunlar bir araya geliyorlar, birlikte faaliyet yapıyorlar!’ Ne yapsınlar, mafyaya mı gitsinler? Dans etmeye mi gitsinler? İşi bu noktaya getirirseniz, bu kadar zalimleşirseniz; yani sohbete gitmiş olana ‘f.tö’ damgası vurursanız… Ona (annesine babasına) vurduğunuz yetmiyor, işten çıkardığınız, hapse attığınız yetmiyor bir de onların küçük çocuklarına (musallat oluyorsunuz)… 15 Temmuz’da 6-7 yaşında olan çocuklar bunlar… Hala da çocuklar… Kız çocukları nereye gitsinler? Zaten öyle hale getirdiniz ki; kimse bu insanlara selam vermiyor. Akrabaları bile yüz çevirmiş bir çoğunun. Kız çocuklarını takip eden bir muhaberat devletine dönmüşüz yani!”
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***