Türkiye’nin, Etiyopya ile Somali arasında toprak bütünlüğü ve Kızıldeniz’e erişim talebi nedeniyle yaşanan gerilimi azaltma çabaları sürüyor. Dışişleri Bakanlığı’nın “Ankara Süreci” isimli arabuluculuk girişimi kapsamında taraflar, bugün Ankara’da ikinci tur görüşmeleri yapıyor.
Afrika’nın kuzeyindeki bu iki ülke arasında doğrudan temas kurulmasını sağlayan Türkiye’nin, taraflar arasında barışçıl ve uzun vadeli çözüm hedeflediği vurgulanıyor. Diplomatik kaynaklar, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed Ali’nin arabuluculuk talebiyle Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a gönderdiği mektup üzerine Türkiye’nin arabuluculuk sürecini başlattığını anımsatıyor.
Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Erdoğan, bugünkü heyetlerarası görüşme öncesinde dün gece hem Etiyopya hem de Somali’yle telefon trafiği yürüttü.
Erdoğan, Etiyopya Başbakanı Ali’yle görüşerek, Etiyopya’nın Somali’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik endişelerini giderecek adımlar atılmasıyla Ankara Süreci’nin kolaylaşacağını söyledi. Ardından Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile de görüştü.
Türkiye’nin girişimiyle Ankara Süreci’nde ikinci buluşma tarihi öne alındı
Türkiye’nin taraflarla yürüttüğü görüşmeler sonucunda, Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Taye Atske Selassie ile Somali Federal Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Ahmed Moallim Fiqi, 1 Temmuz’da Ankara’da biraraya gelmişti.
Etiyopya ile Somali arasında üst düzey ve yüz yüze gerçekleşen görüşme ardından yapılan açıklamada özetle “Bakanlar, farklılıkların barışçı yöntemlerle çözülmesi konusundaki kararlılıklarını yinelemişler; ihtilafların çözüme kavuşturulması ve bölgesel istikrarın sağlanması amacıyla diyaloğu sürdürme konusunda mutabık kalmışlardır” denilmişti. Sonraki buluşma tarihi 2 Eylül olarak açıklanarak, Ankara’nın kolaylaştırıcılığında müzakereye devam edileceği mesajı verilmişti.
Diplomatik kaynaklar, Bakan Hakan Fidan’ın iki ülke arasındaki Ankara Süreci’ni hızlandırmak amacıyla 3 Ağustos’ta Etiyopya’yı ziyaret ettiğini ve eş zamanlı Somali’yle de üst düzey görüşmede bulunduğunu işaret etti. Kaynaklar, Fidan’ın diplomatik temaslarıyla Ankara’daki ikinci tur görüşme tarihi öne çekilerek, 12 Ağustos’ta heyetler arası müzakere kararı alındığını aktardı.
Türkiye’nin Afrika’da bu iki ülkeye komşu diğer ülkelerle de temaslar yürüttüğünü belirten kaynaklar, “Türkiye’nin, bölgede artan gerilime karşın krizin çözümünü teminen taraflar arasında sürdürülebilir bir diyalog kanalı açması, uluslararası toplumca takdirle karşılanmıştır. Türkiye, bölge ülkelerinden de sürece desteğini almıştır” ifadesini kullandı. Kaynaklar, Ankara Süreci’yle Türkiye’nin hedefini ise, “İki dost ülkenin ihtiyaç, kaygı ve yaklaşımlarını dikkate alarak uzlaşı sağlanmasına gayret edilecektir” diye açıkladı.
“Türkiye, arabuluculuk için biçilmiş kaftan ancak süreçte tarafsızlığını korumalı”
Afrika kıtasıyla Türkiye’nin yürüttüğü ekonomik ve ticari ilişkileri akademik çalışmalarıyla inceleyen Reşat Onur Er, Türkiye’nin Ankara Süreci’ni başlatmasını isabetli bulduğunu söyledi.
Türkiye’nin süreç için “biçilmiş kaftan” olduğunu kaydeden Er, “Etiyopya ile Somali arasındaki sorunlar kolay çözülebilecek türden değildir. Bölgede yer alan farklı etnik gruplar arasındaki çatışmalar bölgede ciddi bir güvenlik tehdidi yaratmaktadır. Bu tür sorunları çözmek uzun yıllar sürebilecektir. Türkiye’nin bu süreçteki rolü iki ülkeyi ortak paydada buluşturarak sorunun çözülme sürecini önemli ölçüde hızlandıracaktır. Bu noktada Türkiye’ye düşen en önemli görev, iki ülkenin de endişelerini iyi idrak ederek ülkelere eşit mesafede konumlanmaktır. Türkiye’nin süreçte tarafsızlığını yitirmesi bölgede yaşanan sorunları bir çıkmaza sokacaktır” dedi.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Er, Türkiye’nin Afrika kıtasında olumlu diplomatik ve ekonomik ilişki arayışında olduğunu belirterek, dolayısıyla Etiyopya ile Somali arasında yürütülen Ankara Süreci’nde tarafsızlığını kaybetme gibi bir hataya düşmeyeceği görüşünde.
Etiyopya ile Somali arasında ilk arabuluculuk girişimini Kenya’nın üstlendiğini anımsatan Onur Er, Kenya’nın başkenti Nairobi’de 9-10 Mart’taki görüşmelerde hiç ilerleme sağlanamadığını ancak şimdi Ankara’da tarafların ikinci kez görüşeceğini vurguladı.
Türkiye’nin çabasının tek başına çözüm olamayacağını da belirten Er, “Bölgedeki sorunların çözümü için Türkiye’nin çabaları önemli olmakla birlikte yeterli değildir. Bu sorunların çözümü Türkiye’ye bu yönde Afrika Birliği ve Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşların yanı sıra bölgedeki diğer ülkelerin vereceği desteğe bağlıdır. Ankara Süreci Etiyopya ve Somali arasındaki sorunları tamamen çözemese dahi çözüme yönelik atılan ilk adım olacak ve Ankara’da başlayan çözüm süreci eninde sonunda başarı ile sonuçlanacaktır” diye konuştu.
Reşat Onur Er, ayrıca Ankara Süreci’yle Türkiye’nin Afrika kıtasında daha dikkat çekici bir aktör haline gelebileceğini söyleyerek, “Bu süreçte başarı sağlanması, Türkiye’yi, Sudan ile Güney Sudan, Demokratik Kongo ile Ruanda gibi ihtilaf yaşayan bölgedeki diğer ülkelerin de arabulucu olarak tercih edecekleri bir ülke konumuna getirecektir” diye ekledi.
Etiyopya-Somali gerilimi, neden Eritre ve Somaliland kaynaklı?
Güney Afrika’nın Cape Town kentinde akademik çalışmalarına devam eden ve aynı zamanda Türk-Güney Afrika Gençlik Birliği (TÜRKSAY) Genel Sekreterliği’ni yürüten Reşat Onur Er, Etiyopya ile Somali arasındaki son gerilimi tetikleyen unsuru Kızıldeniz kıyısında güç mücadelesi olarak işaret etti.
Eritre’nin 1993’te bölgede hukuken bağımsız devlet haline gelmesinden bugüne iki ülke arasında anlaşmazlık yaşandığını kaydeden Er, “Etiyopya, Eritre’nin kendisinden ayrılması sonucu Kızıldeniz’e olan kıyısını kaybetmiş ve denize kıyısı olmayan bir ülke haline gelmiştir. Etiyopya ekonomik kaygılar ile Kızıldeniz’e erişimini temin etmek amacıyla Somaliland ile 1 Ocak 2024 tarihinde bir Mutabakat Muhtırası imzalamıştır. Etiyopya’nın bu hamlesi Türkiye dahil birçok ülke tarafından tepkiyle karşılanmıştır. Somali hükümeti ise Etiyopya Büyükelçisi’ni geri çekmişti. Mutabakat Muhtırası Afrika Birliği, Arap Birliği gibi önemli uluslararası kuruluşların da tepkisini çekmiştir. Bu tepkilerin önemli bir sebebi de söz konusu muhtıranın Etiyopya’nın Kızıldeniz’de askeri üs inşa ederek bölgedeki barışı tehdit etmesiydi. Somali’den ayrılığını ilan etmiş olan Somaliland tarafı ise sonunda bölgede önemli bir güç olan Etiyopya tarafından resmi tanınacakları umudu ile heyecanlanmıştı” sözleriyle tabloyu özetledi.
Türkiye, Eritre’yi tanıyor iken Somaliland’a mesafeli tutumunu koruyor
Bu arada diplomatik kaynaklar, Etiyopya’nın Afrika kıtasında denize erişimi olmayan en büyük nüfusa sahip ülke olduğunu ve Eritre’nin fiilen 1991’den beri ayrı bir ülke olması nedeniyle Kızıldeniz’de hak arayışını sürdürdüğünü vurguladı.
Eritre’nin uluslararası tanınırlığı olmasına karşın Somali’den ayrılığını ilan etmiş Somaliland’ın ise benzer şekilde tanınmadığını kaydeden kaynaklar, bu nedenle Etiyopya’nın Somaliland’la mutabakat imzalamasına uluslararası tepki oluştuğunu aktardı.
Türkiye’nin 1 Kasım 2013’ten beri Eritre’nin başkenti Asmara’da büyükelçiliği var. Kariyer diplomatı Mehmet Küçüksakallı, Asmara Büyükelçisi olarak görevini sürdürüyor.
Somaliland ise, Birleşmiş Milletler’e (BM) üyesi ülkeler tarafından “tanınmayan ülke” konumunda. Türkiye, Somaliland’ın bağımsızlık girişiminin Somali’nin toprak bütünlüğüne aykırı olduğu görüşünü koruyor.
Türkiye daha önce Etiyopya ile Eritre arasında arabuluculuk denemişti
Türkiye’nin şimdi Etiyopya ile Somali arasında Ankara Süreci, aslında “Afrika Boynuzu” olarak adlandırılan bu bölgede ikinci arabuluculuk denemesi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakanlığında 2012 yılında o dönemki Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Etiyopya ile Eritre arasında mekik diplomasisi yürütmüştü. Davutoğlu, Kasım 2012’de Eritre’nin bağımsızlığını 1993’te ilan etmesi ardından bu ülkeyi ziyaret eden ilk Türk bakan olmuştu.
Erdoğan’ın da talimatıyla Türkiye’nin Eritre Elçiliği’ni açacağını o zaman açıklayan Davutoğlu, o dönemdeki açıklamasıyla AK Parti iktidarı açısından bugünkü Afrika Boynuzu bölgesine ve özellikle Somali’ye verilen önemi aktarmıştı:
“Somali’yi istikrara kavuşturmak bizim için stratejik bir hedeftir. Sayın Başbakanımızın geçen seneki (2011) ziyaretinden bu yana Somali’de, tam kapasiteyle çalışan tek büyükelçilik Türk Büyükelçiliği’dir. Somali’ye uçan tek havayolu şirketi Türk Hava Yolları’dır. Somali’deki bütün bakanlıkları, parlamento binasını yapan biziz. Mogadişu’nun temizliği için, belediye hizmetleri için büyük yardımlar yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Somali’yi istikrara kavuştururken, ayın zamanda bu Afrika Boynuzu’nun ve oradaki gelişmelerin Ortadoğu’ya olumsuz etkilerinin önüne geçmeye çalışıyoruz. Kasım ayında bölgeye yaptığım ziyarette bir gün içinde dört ülkeyi ziyaret ettim, Cibuti, Eritre, Etiyopya, Mısır. Eritre ile Etiyopya arasındaki bazı sorunlara arabuluculuk yapmamız talebi vardı. Hem onu gerçekleştirdik hem de ilk defa Eritre’yi ziyaret eden, ayrıca da uluslararası alanda da son yıllarda Eritre’ye giden tek Dışişleri Bakanı oldum.”
Bu açıklamalardan sonra Türkiye, Etiyopya’yla diplomatik temaslarını da koruyarak Eritre Elçiliğini ertesi yıl 2013’te açtı ve özellikle Kızıldeniz kıyısında olan bu ülkeyle ekonomik ilişkilerini ön plana aldığını sıkça gündeme getirdi.