Türkiye, Irak, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) bakanlar “Kalkınma Yolu Projesi” kapsamında yapılacak ilk bakanlar zirvesi için yarın İstanbul’da biraraya gelecek.
Türkiye’yi Ulaştırma Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’nun temsil edeceği zirveye Katar Ulaştırma Bakanı Casim bin Seyf es-Saliti, BAE Enerji ve Altyapı Bakanı Süheyl Muhammed el-Mezrui ve Irak Ulaştırma Bakanı Razzak Muheybes es-Sadavi’nin katılması bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Nisan ayında Irak’a gerçekleştirdiği ziyaret çerçevesinde aynı bakanlar ortak işbirliği mutabakat zaptını imzalayarak Kalkınma Yolu Projesi’ni başlatmıştı.
Kalkınma Yolu Projesi’nin 17 milyar dolarlık finansman ihtiyacı var
17 milyar dolarlık yatırım gerektiren proje, Basra Körfezi’ni karayolu ve demiryolu ile Türkiye’ye bağlayacak.
Bunun için Basra’dan Şırnak’ın Silopi ilçesinde bulunan Ovaköy’e kadar uzanacak 1190 kilometre uzunluğunda bir otoyol ve yine Basra’dan Türkiye’de varacak 1176 kilometre uzunluğunda yük ve yolcu taşıyacak yüksek hızlı demiryolu inşa edilmesi öngörülüyor.
2028, 2033 ve 2055’de üç etap halinde devreye sokulması planlanan projenin finansmanı henüz netleşmiş değil.
Bilgay Duman: “Bu bir yol projesi değil kalkınma projesi, finansman sorunu çekmeyecektir”
Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Irak Çalışmaları Koordinatörü Bilgay Duman, Basra Körfezi’ni Avrupa’ya bağlayacak “en kısa proje” olarak değerlendirdiği Kalkınma Yolu’nun finansman sıkıntısı çekmeyeceği kanaatinde.
VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan Dr. Duman, “Öncelikle proje bugünden yarına bitecek bir proje değil. Uzun soluklu bir takvimi olan beş ayaklı bir projeden bahsediyoruz. Projenin en önemli ayaklarından biri Basra inşa edilmekte olan Faw Limanı. Limanın yüzde 90’ı tamamlandı. İlk geminin 2025 sonunda yanaşması bekleniyor. Türkiye sınırına kadar demiryolu hattının fizibilitesi tamamlandı. Otoyol da Irak içindeki on vilayetten geçecek. Türkiye Kapıkule’ye uzanacak yeni yollar planlıyor. Mersin ve İskenderun limanları kullanılacak. Bu gerçekten bir yol projesi değil kalkınma projesi. Körfez ülkeleri destekliyor, hatta proje bu nedenle finansman sorunu çekmeyecektir” diyor.
Türkiye Kalkınma Yolu ile entegrasyon kapsamında 331 kilometre otoyol ve 229 kilometre demiryolu inşa edecek
Türkiye Kalkınma Yolu’nun kendi sınırlarından geçecek kısımları için de çalışmalarını netleştirdi.
Bu kapsamda Ovaköy ve Şanlıurfa arasında 331 kilometrelik bir otoyol inşaatı planlanıyor. Bu yol 1592 kilometre uzunluğundaki Şanlıurfa-Kapıkule yoluna eklemlenecek.
Böylelikle kara taşımacılığı kesintisiz bir şekilde Basra Körfezi’nden Bulgaristan sınırına ulaşabilecek. Gümrük süreçlerini hızlandıracak teknik düzenleme altyapı çalışmaları da sürüyor.
Demiryolu hattını yine Bulgaristan sınırına ulaştırmak için İstanbul-Edirne arasında yeni bir hat oluşturulacak.
Geçtiğimiz hafta bir basın toplantısı düzenleyen Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Halkalı-Kapıkule arasında toplam 229 kilometre uzunluğunda çift hatlı, elektrikli ve sinyalli olarak hem yük hem de yolcu taşımacılığı yapılabilecek yeni hızlı tren hattı inşa ediyoruz. Bu hattın 153 kilometrelik Çerkezköy-Kapıkule kesimini de 2025 sonunda tamamlamayı hedefliyoruz” diyerek, Türkiye’nin kararlılığını ortaya koydu.
21. yüzyıl: Süveyş’e alternatif yollar ve koridorlar çağı
Dünya ticaretinin yüzde 12’si Süveyş Kanalı’ndan yapılıyor.
Son dönemde Yemen’de etkin olan Husiler’in tehdidi altında olan kanala alternatif çok sayıda taşımacılık projesi geliştirilmekte.
21. yüzyıl’ın ilk çeyreğinde Doğu-Batı ve Kuzey-Güney ekseninde çok sayıda bölgesel yol ve koridor iddiası var. Bunların en başında 2013 yılından beri Çin’in dünya gündemine sunduğu “Kuşak ve Yol” projesi var.
Hamas’ın İsrail’e karşı gerçekleştirdiği Aksa Tufanı saldırısı sonrası gündemden düşmüş gibi görünse de Hindistan’ı İsrail’in Hayfa Limanı üzerinden Avrupa’ya bağlamayı planlayan -ABD’nin de destek verdiği- Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomik Koridoru (IMEC), Kuşak ve Yol Projesi’ne bir alternatif olarak beklemede.
Geçtiğimiz günlerde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Azerbaycan’a yaptığı ziyaretle hareketlenen Uluslararası Kuzey Güney Koridoru da Hindistan’ı İran ve Azerbaycan üzerinden Rusya’ya bağlamayı hedefliyor. Koridorun Hazar geçişiyle, Türkmenistan-Kazakistan bacağı da bulunuyor.
Çin, İran ve Avrupa ülkeleri Kalkınma Yolu’na nasıl bakabilir?
Bunca yol projesi varken Kalkınma Yolu’nu gerçekleştirmek mümkün mü?
ORSAM Irak Çalışmaları Koordinatörü Bilgay Duman, Kalkınma Yolu Projesi’nin, bu projelerin alternatifi değil tamamlayıcısı olduğu için bölgesel ve küresel güçlerin desteğini alacağını düşünüyor.
Dr. Duman, “Kuşak ve Yol için 17 ülkenin anlaşma yapması gerekiyor. Kalkınma Yolu iki ülkeden geçecek. Bununla beraber Çin, bu yolu kendi projesi için alternatif görmeyecektir. Zaten Irak’ta önemli yatırımları var. Hatta İran’ı destekleyecektir bu işin içinde olması için. İran da bu işin içinde olmak istiyor, bunun dile getirildiğini biliyorum. Irak’ın istikrara kavuşmasını sağlayacak bir projeye sıcak bakar. Ukrayna krizi sonrası enerji kaynaklarını çeşitlendirmek isteyen Avrupa ülkeleri de henüz bir somut bir tutumları olmasa da sıcak bakacaktır. Osmanlı dönemindeki Berlin-Basra Demiryolu Hattı’nın modernize edilmesi gibi düşünülebilir. Türkiye dikkatli adımlar atıyor. Dört ülkeye başka bölge ülkeleri de katılabilir. Çünkü bölgedeki istikrarı arttıracak tamamlayıcı bir proje” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
Aydın Sezer: “Kalkınma Yolu ilk bakışta uygulanabilir gibi görünse de ölü doğacak bir proje”
Türkiye’nin Moskova’daki ticaret müşaviri olduğu günlerde bizzat Mavi Akım Projesi sürecini takip eden, sonrasında enerji hatları ve koridorları konusunda çalışmalarını sürdüren Türk Rus Araştırmaları Merkezi Direktörü Aydın Sezer, Kalkınma Yolu Projesi’nin konjonktürel olarak belli avantajlar içerse de uzun vadede hayata geçmesinin pek mümkün görünmediği görüşünde.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Sezer, şunları söyledi:
“Dünyada son dönemde ‘koridor mühendisliği’ pek revaçta. Ülkeler yapay bir şekilde jeopolitik konumları uyarınca ulaşım koridorları çiziyor. Son dönemde hem İsrail-Filistin sorunun giderek Ortadoğu krizine dönmesi ve Husiler’in saldırıları nedeniyle büyüyen Süveyş gerilimi bu koridor mühendisliğini daha da büyüttü. Kalkınma Yolu Projesi bu nedenlerle ilk bakışta uygulanabilir gelse de ben hayata geçmesini pek mümkün görmüyorum. Öncelikle Ortadoğu’daki bugünkü kriz ortamı er ya da geç sona erecek. Irak’ın içindeki siyasi sorunlar var, statü sorunları var. İran’ın mutlaka ortaya koyacağı çekinceler olacak. Bildiğiniz gibi Rusya’nın Kuzey-Güney Koridoru’nun ana geçiş noktası İran. Çin’in zaten Kuşak ve Yol’u var. Ki orada da İran kilit konumdaki ülkelerden. Kürtler’in üzerinde yine İran ve Amerika etkileri var. Türkiye, Irak’ı bağımsız ve istikrarlı bir ülke gibi görüyor ama resim şu an için pek öyle değil. Bu nedenlerle ben projenin ölü doğmuş ya da ölü doğacak bir proje olduğunu düşünüyorum.”
Aydın Sezer, Hindistan ve Çin’in Avrupa’ya mal tedariki için çok sayıda alternatifi olduğuna da işaret etti.