TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, 6 Ağustos günü toplanan Türk-İş Başkanlar Kurulu’nda yapılan değerlendirmeler ve yönetim kurulunun aldığı karar ile başta üyeler olmak üzere, yaşamını emeğiyle sürdüren geniş kesimlerin karşı karşıya kaldığı güncel-ekonomik sorunlar ve konfederasyonun ülke genelinde yapacağı eylem planı takvimini paylaşmak amacıyla TÜRK-İŞ 4’üncü Bölge Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, TÜRK-İŞ’e bağlı sendika genel başkanlarının yanı sıra 17 kentten 70’e yakın şube başkanı katıldı.
DHA’da yer alan habere göre Ağar, toplantının ardından işçi ve emeklilerin sorunlarını dile getirmek için 20 Ağustos’ta kitlesel bir basın açıklaması yapacaklarını, 26 Ağustos ve 3 Eylül’de de açık hava mitingleri düzenleyeceklerini duyurdu. Ağar, “Görüşerek, müzakere ederek meselelerin çözümünü istiyorum. Aksi halde üretimden gelen gücümüzü her türlü kullanacağımızı da bilmelerini istiyorum” dedi.
İLK MİTİNG ÇERKEZKÖY’DE
Toplantıda konuşan Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, işçilerin çalışma düzeninin bozulduğunu, enflasyonun dengesiz seyri nedeniyle sorunlar yaşandığını, vergideki adaletsizliğin tepkilere neden olduğunu, emeklilik sisteminin dağıldığını, kamudaki taşeron işçi sorununun büyüdüğünü ve asgari ücretin üzerinde maaş alanların bile artık geçinemediğini anlattı. Çeşitli bölgelerde toplantılar yaptıklarını dile getiren Ağar, hazırladıkları eylem planı kapsamında 20 Ağustos’ta 81 il ve bölge temsilcileriyle kitlesel bir basın açıklaması yapacaklarını vurguladı. Ağar, 26 Ağustos’ta Çerkezköy’de, 3 Eylül’de Zonguldak’ta kitlesel açık hava mitingleri yapacaklarını söyledi.
“BOZULAN EKONOMİNİN BEDELİNİ BİZ ÖDEMEYECEĞİZ”
Çalışanların ve emeklilerin insana yakışır koşullarda bir hayatı olsun diye mücadele verdiklerini aktaran Ağar sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sokaktaki enflasyonu en iyi biz biliyoruz. Üyelerimizin başta olmak üzere tüm emekçilerin taleplerini dile getiriyoruz. Emeğimizin karşılığı olan, gelirimizin enflasyon verilerine kurban edilmesine karşı açık bir tavır arıyoruz. Bir kez daha belirtiyoruz. Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, adaletsiz vergi sistemi, işsizlik, kayıt dışı istihdam, güvencesiz çalıştırma sorunları altında ezilmeyeceğiz. Bozulan ekonominin bedelini biz ödemeyeceğiz. 969 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kadroya giren işçilerin kanundan doğan haklarını aramaya devam edeceğiz. Kitlede ve kamuda taşeron işçilik sona erene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Örgütlenmenin önündeki engelleri tek tek aşacağız. Kırıp dökmekten ziyade birleştirmeye çalışıyorum. Görüşerek, müzakere ederek meselelerin çözümünü istiyorum. Aksi halde üretimden gelen gücümüzü her türlü kullanacağımızı da bilmelerini istiyorum”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***