M. AHMET KARABAY | HABER İNCELEME
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), 2023 vergilendirme dönemine ilişkin yıllık gelir ve kurumlar vergisinde en fazla vergi beyan eden 100 mükellef listesini açıkladı. Baykar Teknoloji’nin sahipleri Bayraktar kardeşler, gelir vergisi rekortmenleri olurken, Mustafa Rahmi Koç ise üçüncü sırada yer aldı.
Bunlar ilk başta paylaşılan bilgiler. Sizi bugün birçok rakama boğmak zorunda kalacağım. Meramımı anlatabilmek için bunu yapmak zorunda olduğuma inanıyorum.
Geçen yıl ülke genelinde 4 milyon 541 bin 644 mükellef yıllık gelir vergisi beyannamesi verdi. Her bir mükellef ortalama 150 bin 265 TL matrah beyanında bulundu. Bu matrah üzerinden ortalama tahakkuk eden gelir vergisi ise 45 bin 255 TL oldu. Bunun ne kadarı tahsil edilecek buna ilişkin bir öngörü yok.
En fazla gelir vergisi beyan eden mükellef listesinin zirvesinde geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar var. Bayraktar‘a, 2023’te 1 milyar 952 milyon 680 bin 474 TL vergi tahakkuk etti. İkinci sırada ise 1 milyar 683 milyon 198 bin 305 TL ile Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar yer aldı. Bu rakamlarla Bayraktar kardeşlerin, 2021 yılından bu yana ödedikleri vergi miktarı yaklaşık 12 kat arttı.
Listede 4, 6, 8, 9 ve 10’uncu sırada yer alan mükellefler isimlerinin gizli tutulmasını istedi. Listenin 5’inci sırasında 323 milyon 300 bin 723 TL vergi tahakkuk eden İpek Kıraç, 7’inci sırasında ise 261 milyon 773 bin 295 TL ile Mehmet Ömer Koç yer aldı.
BU GİDİŞLE LİSTE ADINI GİZLİ TUTANLARDAN OLUŞACAK
İsminin gizli tutulmasını isteyenlerle ilginç bir gelişme var. Bu sayı her yıl artıyor. Böyle giderse 2028’de listenin tamamı adının açıklanmasını istemeyenlerden oluşma ihtimali var:
2000 14 kişi
2008 31 kişi
2012 35 kişi
2018 58 kişi
2019 67 kişi
2023 73 kişi
İlk 15 kişiden sadece 6 kişi isminin açıklanmasını istemiş. Bunun 5’i de Bayraktar ve Koç ailesinden oluşuyor. Koç ailesi var da Sabancı ailesi nerede? Ya da Forbes listesinde geçen yıl yer alanlar vergi ödemede nerelerdeler?
Eskiden vergi rekortmenleri için ödül törenleri düzenlenirdi, vergi verenler verdikleriyle iftihar ederdi.
Peki vergi rekortmenleri listesindekiler niçin adının açıklanmasını istemez?
- Devlet bu şirketleri biliyor ama vakıflar, dernekler, tarikatlar, suç örgütleri bu bilgilere kolay ulaşamaz. Bu kişiler adlarının öne çıkmasından ve yağma sisteminin hedefi olmasından korkuyor olabilirler.
- Ya da gayri resmi/karanlık işlerinden elde ettikleri gelir, ödedikleri verginin çok ötesinde olduğu için bu yola başvurabilirler.
- Kimi işverenler, çalışanlarının kendi kazançlarını öğrenmesini ve ücret artışı pazarlıklarında kullanmasını istemiyor olabilirler.
- Son dönemde siyasal ve sosyal bağlantılarla hızla büyüyenler, muhtemelen zenginleştiklerinin görülmesini istemiyorlardır.
BEŞLİ ÇETE’NİN VE YANDAŞLARIN SİLİNEN VERGİ BORÇLARI
Bir de semirtilen şirketlerin durumu var. Semirtilen derken kamudan aldığı ballı ihalelerle iş yapan, bu da yetmezmiş gibi vergileri silinenler var. Aralarında bu millete küfürleriyle hatırlanacak olan Mehmet Cengiz’in de aralarında bulunduğu Beşli Çete’ye son 18 yılda 220 milyar dolar (7,5 trilyon TL) ihale verildi. Ama bu Beşli Çete’ye getirilen vergi muafiyeti sayısı utanç verici:
– Cengiz İnşaat’a 30 kez,
– Kolin İnşaat’a 36 kez,
– Makyol İnşaat’a 24 kez,
– Kalyon Holding’e 19 kez,
– Limak İnşaat’a 19 kez vergi muafiyeti geldi.
Burada hepimizin kaçırdığı bir nokta var sanıyorum. Silinen vergi borçları, muhtemelen büyük patronun.
Bütün bunların yanında vergi rekortmeni olan Bayraktar kardeşleri, damatlık ayrıcalığı falan var ama buna rağmen tebrik etmek gerekiyor. Siyasal İslamcılarda benzeri görülmemiş bir tavırla gelirlerini beyan ediyorlar. Bunda iki sebep var sanıyorum.
a- Satışlarının tamamı bilinen ve takibi kolay ürünler olduğu için resmi yapmak zorundalar.
b- Bundan da önemlisi yakın gelecekte AK Parti’de Erdoğan sonrası yaşanacak liderlik yarışında ön almak.
Dünyaca ünlü ekonomist Daron Acemoğlu’nun bir sözü var. “Diktatörlükler yatırımları kendi işadamlarına verir. Buna karşın vergi toplayamaz, çünkü kendi adamlarından vergi isteyemez.” der. Yandaşların vergide ön sıralarda olamamasının temel nedeni bu olsa gerek.
Bu arada listede dikkat çeken isimlerden birisi de avukat Gönenç Gürkaynak. 2023 yılında 144 milyon TL vergi beyanı ile 15. sırada yer aldı. Kirli işlerin avukatı olarak ünlenen Ersan Şen nerede dersiniz?
KURUMLAR VERGİSİNDE TABLO DAHA GARİP
Kurumlar vergisinde ilk 10 kuruluşun 8’ini bankalar oluşturuyor. İlk sırada Ziraat Bankası var. İşin aslını bilenler, Ziraat Bankasının nasıl ilk sırada yer aldığına kahkahalarla gülmüş olmalı. 2023 yılında görev zararı nedeniyle Ziraat Bankası’na merkezi bütçeden 21 milyar 35 milyar TL para aktarıldı. Ödediği vergi ise 22 milyar 75 milyon TL. Anlaşılan attığı taş ürküttüğü kurbağaya değmemiş.
1,1 milyon kurumlar vergisi mükellefinin ödediği ortalama kurumlar vergisi yıllık olarak 750 bin lira. Siz orta halli bir otomobil alayım deseniz ödediğiniz vergi 720 bin lira. Bizde bir vatandaş orta halli bir otomobil aldığında yüzde 112 vergi öderken Avrupa’da en yüksek ülke konumunda olan Macaristan’da yüzde 27 ödeniyor.
Bu ülkede mutfak tüpünden lüks ürünler için alındığı bilinen Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) alınıyor. 780 TL verip 12 kilogramlık tüp aldığınızda 104 TL’si ÖTV, 71 TL’si KDV olmak üzere 175 TL vergi veriliyor.
VERGİ ORANINI ARTIRDIKÇA VERGİNİN ARTMAYACAĞI GÖRÜLECEK
Gelirden önce vergiyi artırırsanız, vergiden olduğunuz gibi gelirden de mahrum kalırsınız. Çünkü vergi oranları artırıldıkça ekonomi kayıttan çıkmayı hızlandırır. Siz kümesteki kazları yolmaya çalışırken dışarıda gezen yaban kazları semirmeye başlar. Kümesteki kazları yolmanın bir de yan etkisi olur. Enflasyonu düşüremediğiniz gibi yaşanan enflasyonu kronik hale getirirsiniz.
Gelinen noktada görülen tablo şu:
Zengin vergi vermeye yanaşmayacak.
Yandaşların vergileri silinmeye devam edecek.
Beştepe Sarayı, tasarrufu aklından bile geçirmeyecek.
Kamu kesimi, çalışan sayısı ve harcamalarda semirmeyi sürdürecek.
5 milyon sığınmacıya bakmaya devam edilecek.
Sonra kalkıp ‘enflasyon neden düşmüyor’ diye kendi kendimize sormaya devam edeceğiz. Yukarıya söz geçiremeyen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de çıkıp, “Bütçe açığının sebebi emekliler.” diyecek.
Unutmayın, enflasyonun nedeni ezdiğiniz yüzde 90’lar dolayındaki kesim değil, gücünüzün yetmediği üstelik beslediğiniz yüzde 10’luk kesim.
Bunca sıkıcı yazıdan sonra birilerini mutlu edecek bir anekdotla bitireyim.
ABD tarihinde İngilizce dışında yapılan tek anlaşma 1795 yılında Türkçe olarak imzalandı. Amerikan elçisi Joseph Donaldson ile Cezayirli Hasan Paşa arasında imzalanan bu anlaşmayla ABD Osmanlı’ya 23 yıl haraç/vergi verdi.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***