RIHA – Camaltı sanatçısı Türkan Kaynak, Simurg adlı atölyesinde mitolojik öğeleri cama işliyor.
Mezopotamya coğrafyasındaki mitolojik öğe ve figürler, Riha’nın Wêranşar (Viranşehir) ilçesindeki Simurg atölyesinde hayat buluyor. Camaltı sanatçısı Türkan Kaynak (26), yaklaşık bir ay önce açtığı atölyede, Simurg’dan Şahmeran’a ve Tavus Kuşu’na kadar birçok öğe ve figürü cam altına işliyor.
HAYALLERİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ
Kaynak, maddi zorluklar nedeniyle 6’ncı sınıfı bırakmak zorunda kalır. Kaynak, bırakmak zorunda bıraktığı okulun yokluğunu, ilgi duyduğu resim sanatıyla gidermeye başlar. Evde kendi başına resim çizme yeteneğini geliştiren Kaynak, ortaokulu dışardan bitirmesinin ardından bir öğretmenin yönlendirmesiyle Riha merkezde olan Güzel Sanatlar Lisesi’ne kaydını yapar. Ardından Mêrdîn’de bulunan Artuklu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’ni kazanarak, hayallerine bir adım daha yaklaşır.
Kaynak, üniversitede cam altı sanatıyla tanışır. Okul hayatı boyunca cam altı atölyesi kurma hayali kuran Kaynak, Wêranşar’da bu hayalini gerçekleştirdi. Atölyesine küllerinden yeniden doğmayı temsil eden ve Kürt mitolojisinde önemli bir yer edinen “Simurg” ismini veren Kaynak, “Resim çizmeyi çok seviyorum, bana huzur veriyor. Kendimi daha rahat ve huzurlu hissediyorum” dedi.
Cam altı sanatının resim çizmeden daha zor bir sanat olduğunu dile getiren Kaynak, “Üniversite’den sonrada Viranşehir’de atölye açtım. Ben atölyeyi açtığımda ilçede benzer bir atölye yok. Ben ilçede yaygınlaştırmak istiyorum. Ama benim dışımda henüz sanatı icra etmek isteyen kimse yok. Ben insanlar öğrensin istiyorum, şuan bir ilgi alaka fazla yok ama ilerleyen yıllarda bunun değişeceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
‘YENİDEN DOĞUŞ’
Atölyesine Simurg ismini vermesi ve kadın kimliği arasında kurduğu bağa işaret eden Kaynak, “Atölyenin ismini Kürt mitolojisinde önemli bir yer edinen Simurg kuşu seçmem, yeniden doğuşu çağrıştırmasından kaynaklı. Kadınların küllerinden yeniden doğduğu, başkaldırdığı anlamında Simurg’u seçtim. İsim seçerken Şahmeran yapmayı da düşündüm. Şahmeran figürünü nakşetmeyi seviyorum. Annelerimiz küçükken yaptıkları nakışların üzerine Şahmeran’ı nakşederlerdi. Duvara asılan halılarımızda Şahmeran olurdu. Sadece Şahmeran değil, Mezopotamya’nın birçok önemli figürlerini nakşetmeyi seviyorum. Hat sanatını cam altı ile buluşturmak gibi bir çabam var. Kendimi o noktada geliştirmek istiyorum” diye konuştu.
‘KEŞFEDİLMEYİ BEKLEYEN YETENEKLER’
“Bütün kadınların kendi ayakları üzerinden durmalarını isterim” diyen Kaynak, devamında şunları söyledi: “Kadınların her alanda var olması ve kendini göstermesi gerekir. Çok kadın var evde tek başına resim çiziyor ve muazzam yetenekleri var. Ancak bu evde kalıyor ve keşfedilmiyor. Kadınlar ne yazık ki genç yaşta evlendirmeye zorlanıyor ve sanat alanında bir istek arzuları varsa da önü kapatılıyor. Destek bulursam ilerleyen yıllarda köy köy dolaşarak bu gizli kalmaması gereken yetenekleri bulup gün yüzüne çıkarmak istiyorum” şeklinde konuştu.
MA / Emrullah Acar
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***