Ekonomik krizin gölgesinde büyüyen gençler, sınav stresi ve işsizlik gibi sorunlarla boğuşuyor. Klinik Psikolog Sevi Gizem Zeybek, gençlerin yeterli destek alamadığını ve gelecek kaygısı yaşadığını belirtiyor.
Ekonomik zorluklar ve sınav stresi, gençlerin gelecek kaygılarına neden oluyor. Cumhurbaşkanlığı verilerine göre, birçok üniversite mezunu genç asgari ücretle iş bulmak zorunda kalıyor. Roma Vakfı’nın araştırmasına göre, Türkiye’de anksiyete ve depresyon oranları yüksek, antidepresan kullanımı 2017-2021 arasında ciddi oranda arttı.
BirGün’den Etki Can Bolatcan‘ın aktardığına göre, Zeybek, gençlerin gelişim ihtiyaçlarının karşılanmadığını vurguluyor. Aileler ekonomik kriz nedeniyle çocuklarının ihtiyaçlarını göz ardı ediyor, okullar ise iktidarın ideolojisini pekiştiren politikalar izliyor.
Zeybek, gençlerin ekonomik kriz ve geleceksizlik nedeniyle yoğun kaygı ve karamsarlık yaşadığını söylüyor. “Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde bile temel ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz,” diyerek, gençlerin kendini gerçekleştirme şansının olmadığını ifade ediyor.
Sınavlar, gençlerin rekabetçi bir ortamda sürekli üstün olmaları gerektiğini dayatıyor, bu da kaygıyı artırıyor. Zeybek, “Gençler, ergenlik gibi hassas bir dönemde bu baskılarla baş etmek zorunda kalıyor,” diye ekliyor.
Kamusal destek yetersiz kalıyor. Zeybek, sağlık sistemimizdeki eksikliklerden bahsediyor: “Psikoterapi erişilebilir değil, antidepresanlar ise çoğu zaman tek çözüm olarak sunuluyor.”
Genç F.T., geleceksizlik kaygısıyla başa çıkamadığını belirtiyor: “Hayal ettiğimiz yaşamdan uzaklaşıyoruz, bu da bizi kaygılandırıyor.” F.T. yurtdışında eğitim görme hayalini kuruyor ancak ekonomik engeller nedeniyle bu hayalinden vazgeçmek zorunda kalıyor.
Uzmanlar, gelecek kaygısı ve depresyonun gençler arasında daha yaygın olduğunu söylüyor. Zeybek, toplumsal krizin ezilen kesimleri daha fazla etkilediğini, öfkenin çoğu zaman çocuklara ve gençlere yönlendirildiğini belirtiyor.