HASAN CÜCÜK | YORUM
Beşiktaş, Fenerbahçe ve Bursaspor’u çalıştıran Alman teknik adam Christoph Daum, 70 yaşında kansere yenik düştü. 1990’lı yıllara damgasına vuran Daum, renkli kişiliğiyle tanındı. En büyük hayali olan Almanya Milli Takımı patronluğunun gerçekleşmesine ‘İmparator’ Franz Beckenbauer engel oldu. Stuttgart’ı şampiyon yaparak dikkatleri üzerine çeken Daum, Türk futboluna katkı veren son Alman olarak kayıtlara geçti.
Türk futbolunun gelişiminde Alman teknik adamlar önemli rol oynadı. Almanya’yı 1980’de Avrupa şampiyonluğuna taşıyan Jupp Derwall, EURO 84’te yaşanan fiyasko sonrası görevinden ayrılıp, Galatasaray’a gelmesiyle Türk futbol tarihinde yeni bir sayfa açıldı. Derwall, 13 yıllık şampiyonluk hasretini bitirmesi yanı sıra Galatasaray’ın ‘Avrupa Fatihi’ yolunu açan isim oldu. Yardımcılığını yapan Mustafa Denizli’yi Türk futboluna kazandırıp, görevini yerine getirmenin huzuruyla 1987’de ülkemize veda etti.
1990 yılına geldiğimizde bu kez Sepp Piontek adı karşımıza çıktı. Danimarka’yı 11 yılda Avrupa’nın sayılı futbol ülkelerinden biri haline getiren Piontek, A Milli Takımı’n başına geçecekti. Sistemsizlik içinde debelenen Milli Takıma yeni bir çehre kazandırdı. Saha sonuçları açısından kötü ancak gelecek adına önemli işlere imza attı. 1993’te görevi bıraktığında yanında yetiştirdiği Fatih Terim’e Milli Takımı bıraktı. Piontek’in 1990-93 arasında temelini attığı Milli Takım, ilk meyvesini EURO 96’ya katılarak aldı. 2002 Dünya Kupası’nda gelen üçüncülük, Piontek’in temelini attığı takımın zirvesi oldu.
Derwall ve Piontek kadar olmasa da gelen Almanlar arasında iz bırakan son isim Christoph Daum oldu. Daum’un serüvenine geçmeden Holger Osieck ve Joachim Löw kıymetini bilemediğimiz Almanlar oldu. Elbette Saftig, Skippe, Lorant, Hollman, Schuster ve Sundermann gibi fiyasko Alman teknik adamlar da oldu.
Gelelim Christoph Daum’un hayat hikayesine…
Christoph Paul Daum 24 Ekim 1953’te Köln’de doğdu. Sıradan geçen bir futbolculuk kariyeri oldu. Yeşil sahalara veda edince, yoluna antrenör olarak devam etti. Yardımcı antrenör olarak başlayan teknik adamlık serüveni 1986’da formasını terlettiği FC Köln’ün başına geçmesiyle yeni safhaya evrildi. Köln’de 4 yıl görev yapan Daum, teknik adamlık kariyerinin ilk çıkışını yapacağı Stuttgart’la yolları Kasım 1990’da kesişti. Stuttgart ile 1991-92 sezonunda Bundesliga şampiyonu oldu ve ertesi sezon Almanya Süper Kupası’nı kazandı.
Daum, Ocak 1994’te rotasını Türkiye’ye çevirdi. İngiliz teknik adam Gordon Milne’nin boşluğunu doldurmak isteyen Beşiktaş, tercihini Daum’dan yana kullandı. Yarım sezonda Türkiye Kupası sevinci yaşadı. 1994-95 sezonuna Cumhurbaşkanlığı Kupası ile başlayan Daum, sezon sonunda siyah-beyazlıları şampiyonluğa taşıdı. 1996’da Beşiktaş’a veda edip, ülkesine dönen Daum’un yeni adresi Bayer Leverkusen oldu.
Leverkusen’i zirveye oynayan bir takıma dönüştürdü. 4 yılda 3 kez ikincilik, bir kez de üçüncülük gördü. Bayer Leverkusen’i Alman futbolunun patronu Bayern Münih’in bir numaralı rakibi yaptı. 1999-2000 sezonunda Bayern Münih’le aynı puan toplayan Daum, şampiyonluğu averajla kaybetmenin üzüntüsünü yaşadı. Ekim 2000’de adı kokain skandalına karışınca görevinden istifa etti.
Mart 2001’de ikinci Beşiktaş dönemi başladı. Ancak hakkında devam eden davadan dolayı Almanya – Türkiye arasında mekik dokudu. İkinci gelişi sönük geçti. Haziran 2002’de siyah-beyazlı günlerini noktaladı. 2002 yılında Austria Wien ile anlaştı ve sezon sonunda Avusturya Ligi ve Avusturya Kupası’nı kazanarak duble yaptı.
Temmuz 2003’te bir kez daha rotasını Türkiye’ye çeviren Daum’un yeni adresi Fenerbahçe oldu. Üst üste iki sezon Fenerbahçe’yi zirveye çıkardı. 2005-06 sezonunun son haftasına lider olarak giren Fenerbahçe, Denizlispor deplasmanından beraberlikle ayrılınca şampiyonluğu Galatasaray’a kaptırdı. Son hafta şokunun faturasının kesildiği isim olan Daum, Türkiye defterini kapatıp Köln’le anlaştı.
2009’da yeniden Fenerbahçe’ye geldi. Sezonu Süper Kupa şampiyonluğu ile açtı. 2009-10 sezonunu yine bir dramla sonuçlandı. Tıpkı 2005-06 sezonunda olduğu gibi son haftaya lider giren Fenerbahçe, son maçta sahasında Trabzonspor’la berabere kalıp, şampiyonluğu Bursaspor’a kaptırdı. İkinci kez son hafta travması yaşayan Daum, Fenerbahçe defterini kapattı.
Almanya’ya geri dönen Daum, kısa bir dönem Eintracht Frankfurt’u çalıştırdı ve 2011’de Belçika ekibi Club Brugge ile anlaştı. 2013’te Bursaspor’un teknik direktörü olarak Türkiye’ye geri döndü. Son olarak Temmuz 2016’dan Eylül 2017’ye kadar Romanya millî takımını çalıştırdı ve emekli oldu.
Beşiktaş ve Fenerbahçe ile şampiyonluğu yaşayan Daum, sempatik tavırlarıyla Türk futbolseverlerin kalbini kazandı. İstiklal Marşı’nı takımla birlikte okudu. Almanya’da Türkiye’nin gönüllü elçisi oldu. Her platformda Türkiye hakkında pozitif değerlendirmeler yaptı.
Elbette en büyük hayali Alman Milli Takımı idi. Stuttgart’ı şampiyon yapıp rüştünü ispat eden Daum, Beşiktaş’ta da başarısını devam ettirdi. Alman futbolunun kurulu düzenine isyan eden Daum, Leverkusen dönemiyle ‘İmparator’ Beckenbauer’in radarına girdi. Kokain kullandığının ortaya çıkması Beckenbauer’in eline büyük koz verdi. 2004’te Bayern Münih lobisi milli takıma hiçbir teknik adamlık geçmişi olmayan Jürgen Klinsmann’ı getirdi. Bu karar Daum’un üzerinin bir daha silinmeyecek şekilde çizilmesiydi.
2022’de kanser teşhisi konan Daum, akciğer kanseriyle mücadelesini “iyimserlik, öz güven ve humor” ile sürdürdüğünü söyledi. Tedavisiyle ilgili hemen çok büyük gelişmeler beklenmemesi gerektiğini ifade eden Daum, böylesi bir hastalıkla mücadelede her zaman çok dikkatli olunmasının şart olduğunu söyledi. ‘Hastalık yanlış bedeni seçti’ diyerek hastalıkla mücadelesini ortaya koydu. Ancak 24 Ekim 1953’te başlayan hayat serüveni 24 Ağustos 2024’te sonlandı.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***