Bangladeş’te öğrenci protestolarının ardından 15 yıldır başbakanlık görevini yürüten Şeyh Hasina’nın istifa etmesiyle kurulan geçici hükümetin başına getirilen Nobel Barış Ödülü sahibi Prof. Dr. Muhammed Yunus’u Diyarbakırlı kadınlar yakından tanıyor.
Yunus’un fikir babası olduğu ve Türkiye’de ilk kez Diyarbakır’da uygulanan mikrokredi sistemi sayesinde 21 yılda binlerce kadın iş sahibi oldu.
Diyarbakır’ın Kayapınar İlçesinde bulunan Hanımeller Pazarı 28 kadının gelir kapısı. Pazarda terzilik yapan, takı, süs eşyası, konfeksiyon ürünleri satan kadınların kaderini 21 yıl önce, bugünlerde Bangladeş’in geçici başbakanı olan Nobel Barış Ödülü sahibi Prof. Dr. Muhammed Yunus çizdi. Yunus’un fikir babası olduğu mikro kredi sistemi 21 yıldır kadınlara iş kurmada yardımcı oluyor.
Yunus’a Nobel Barış Ödülü de getiren sistem yoksul, hiçbir geri ödeme garantisi olmayanlara ve geleneksel kurumların tamamen reddettiği kişilere kredi verilmesine dayanıyor. Bangladeş’teki Grameen Bank’ın (Yoksullar Bankası) sağladığı parayla iş kurmak isteyenlere küçük krediler veriliyor. Kredilerin geri ödemesi haftalık olarak alınıyor. Sistem tamamen güvene dayanıyor.
Evde terzilik yaparken dükkan açtı
Daha önce evinde terzilik yapan Fatime Kara bu sistemden yararlananlardan biri.
Terzilik yapmak için kumaşa gereksinim duyan Kara, ihtiyacı olan kumaş parasını bulmakta zorlanınca, mikro krediye başvurdu. Kara’nın hayatı mikro kredi ile tanıştıktan sonra değişti. Önce kredi aldı ardından dükkan açtı.
VOA Türkçe’ye konuşan Kara, dükkanını mikro kredi sayesinde açtığını söyledi. Dört yıldan beri belli aralıklarla kredi çektiğini vurgulayan Kara, “Ürünleri alırken, küçük çaplı da olsa, krediye ihtiyacım vardı. Ödeme yaparken zorluk çekmeyerek küçük miktarda kredileri aldım. Bu kredileri yavaş yavaş küçük küçük ödeme yapabildim. Özellikle benim ürünlerim genelde kumaş ürünleri. Kumaş getirttiriyorum toptan olarak. Bazı durumlarda da kumaş getirttirmede belli başlı miktarda para gerekiyor. Bunun için de mikro krediye başvurduk” dedi.
Kara, Muhammed Yunus’u şahsen tanımasa da sistemin fikir babası olduğunu biliyor. Kadınlara destek veren birinin Bangladeş’te olsa da başbakan olmasına sevindiğini ifade eden Kara, “Duyduğumda sevindim, bize destek verdi. Desteğiyle, mikrokrediyle yardımları oldu” dedi.
Mikro kredi ile 20 yıldır geçimini sağlıyor
Pazarın en yaşlılarından olan 65 yaşındaki Emine Bayram da mikro kredi sayesinde geçimini sağlıyor.
25 yıl önce eşini kaybeden Bayram, önce pazarcılık yapmaya başlamış. Sebze meyve almak için sermayesi olmayan Bayram, 20 yıl önce mikro kredi ile tanışmış.
VOA Türkçe’ye konuşan Bayram, 20 yıldır mikro kredi ile pazarcılık yaparak hem evini geçindirdiğin hem çocuklarını okuttuğunu söyledi.
Bayram, mikro kredi sayesinde kimseye muhtaç olmadığını dile getirerek, “Halden borç malzeme aldığımda yüksek fiyat veriyorlardı. Ben de mikro kredi ile tanıştım, peşin parayla almaya başladım. Hala devam ediyorum. Bize çok destek oldu. Param olmadığı zaman çekiyorum. Sekiz çocuğumda pazarda çalıştım, onları okuttum” diye konuştu.
Kredi çektikten sonra dükkan açan Bayram, sebze meyve ile birlikte kışlık kurutulmuş yiyecekler de satıyor. Yunus’un başbakan olduğunu VOA Türkçe ekibinden duyan Bayram, sevindiğini söyledi.
Türkiye genelinde 280 bin, Diyarbakır’da ise 18 bin kadın bu sistemden yararlandı
2003 yılının Haziran ayında Türkiye’de pilot il seçilen Diyarbakır’da başlayan mikrokredi uygulamaları Siirt, Şanlıurfa, Van ve Batman’a devam etti. Aradan geçen 21 yılda Türkiye’nin 67 iline yayılan uygulamadan şimdiye kadar Türkiye genelinde 280 bin, Diyarbakır’da ise 18 bin kadın yararlandı.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Mikro Kredi Bölge Müdürü Mehmet Ay, verilen kredilerin tamamının geri geldiğine dikkat çekti.
Uygulama sayesinde binlerce kadının iş sahibi olduğunu belirten Ay, “Diyarbakır’da bugüne kadar 18 bin kadına toplamda 170 milyon TL mikro kredi desteği verildi. Geri dönüşünde yüzde 100’lük bir başarı sağlandı” dedi.
Mikro kredinin binlerce kadının hayatını değiştirdiğini dile getiren Ay, şöyle konuştu:
“Kadın mikro kredi aldığında sadece küçük bir mikro kredi almıyor. Bununla beraber ailesindeki ekonomisini nasıl yönetebilir ve yoksulluğu nasıl aşılabilir ve dilencilik kültüründen nasıl kurtulabilir aslında önemli olan o, onu öğretiyoruz. Bizim vermiş olduğumuz küçük miktarlardaki mikro kredi geri dönüşümlü ve insanlar dilenmekten kurtarıyor. Dilencilik kültüründen kurtarıyor. Geri dönüşümlü kendi onuruyla almış olduğu bir parayı, borç olarak almış olduğu bir parayı geri ödüyor. Binlerce kadın iş sahibi oldu. Hatta sadece o kadınlar iş sahibi olmadı. Çocukları da iş sahibi oldu. Çünkü onların yapmış olduğu meslekleri bugün çocuklarına devrettiler.”
Sadece kadınlara verilen mikro kredi 2003 yılında 500 TL ile başladı. Uygulamada şu anda her bir kadına ilk etapta 5 bin TL veriliyor. Bu miktar daha sonra aşamalı olarak 20 bin TL’ye kadar yükselebiliyor.
Yunus, Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından spor yoluyla eğitim, kültür, kalkınma ve barışta önemli başarılar elde eden insanlara verilen olimpik defne ödülünün ikinci sahibi oldu. Ödülün üçüncü sahibi ise Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR) başındaki isim Filippo Grandi oldu. Yunus, 2024 Paris Olimpiyatları’ndan uzun sürecek ekonomik faydalar elde etmesi amacıyla stratejiler belirlemek üzerine organizasyon komitesiyle de çalışmıştı.
Bangladeş’te bir mahkeme bu yılın Ocak ayında Yunus’u ülkenin çalışma yasalarını ihlal ettiği gerekçesiyle altı ay hapse mahkum etti. Son duruşmaya katılan Yunus, mahkemede kefaletle serbest bırakıldı.
Yolsuzluk ve zimmete para geçirme iddialarını içeren bir dizi suçlamayla da karşı karşıya kalan Yunus’un, Bangladeş’in devrik Başbakanı Şeyh Hasina Vecid ile çekişmesi nedeniyle hedef alındığı belirtiliyor.
Geçen yıl Ağustos ayında aralarında eski ABD Başkanı Barack Obama, eski BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon ve 100’den fazla Nobel ödülü almış kişinin de bulunduğu 170’ten fazla isim bir mektupla Yunus’a karşı tüm yasal işlemleri askıya alınması çağrısı yaptı. Mektupta Bangladeş’te demokrasi ve insan haklarına yönelik son tehditlerden derin endişe duyulduğu kaydedildi.