İçkale’de bulunan Amida Höyük’te 2018 yılında başlayan kazılarda bölgede M.Ö. 7000 ile 5000 yılları arasında çıkan üç yangının izleri bulundu. TÜBİTAK tarafından yapılan incelemede bulguların yangın izleri olduğu kesinleşti. Daha önce yerleşim geçmişinin 5 bin yıl olduğu sanılan Diyarbakır’da 9 bin yıldan beri yaşamın kesintisiz sürdüğü belirlendi.
Diyarbakır’ın ilk yerleşim alanı olarak bilinen İçkale’deki Amida Höyük’te 2018 yılında başlatılan arkeolojik kazılar altıncı yılında da sürüyor. 1960’lı yıllardan beri kazı yapılamayan alanda hem Artuklu Sarayı hem de Höyük ile Batı Surları arasında kalan ve Kral Yolu olarak adlandırılan kısımda kazı çalışmaları yapılıyor.
Üç yıl önce ortaya çıkarılan Kral Yolu’nun isnat duvarı üzerinde yangın izlerine rastlanmıştı. İzlerin yangın sonucu ortaya çıkıp çıkmadığının belirlenmesi için bazı parçalar TÜBİTAK’a gönderildi. TÜBİTAK’ın yaklaşık üç yıl süren incelemesinin ardından buluntuların yangına ait olduğu kesinleşti.
Bu sonuçlar kentin bilinen tarihinin yeniden yazılmasına neden oldu. Kazı Başkanı ve Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Yıldız, Amida Höyük’ün Filistin’in Eriha kentinden sonra, kesintisiz yaşamın devam ettiği dünyanın en eski ikinci şehri olduğunu söyledi.
VOA Türkçe’ye konuşan Yıldız, kazılarda ortaya çıkan verilerden, M.Ö. 7000 ile 5000 yılları arasında şehrin üç kez yandığının tahmin edildiğini belirtti. TÜBİTAK’ın çalışmalarından bu tahminlerin kesinleştiğini vurgulayan Yıldız, “M.Ö. 6764 tarihinde birinci yanık tabakası oluşmuş. İkincisi M.Ö. 5721’lerdedir. Üçüncüsü de M.Ö. 5000’lerdedir. Dolayısıyla milattan önce 7.000 ile 5.000 yılları arasında o günkü adıyla Amedi şehri 3 kez yakılmıştır” dedi.
Yakılma tarihlerinin Neolitik ve Kalkolitik dönemlere denk geldiğine dikkat çeken Yıldız, “Biz özellikle Diyarbakır şehrinin tarih boyunca çok önemli bir şehir olduğunu, ondan dolayı yaşamın kesintisiz devam ettiğini düşünüyorduk. Kazılar sonucunda yaşamın kesintisiz olarak devam ettiği netleşti. Ama özellikle üç kez yakılması, yani yaklaşık olarak milattan önce 7000 yıllık bir tarih içinde üç kez yakılması, şehrin o dönemde de çok önemli bir şehir olduğunu, ondan dolayı da terk edilmediğini belgelendiğinden, bu analizler bizi çok heyecanlandırdı” şeklinde konuştu.
“Tarih yeniden yazılıyor”
Ortaya çıkan bilgilerle kentin tarihinin M.Ö. 7000’lere kadar gittiğine işaret eden Yıldız, şöyle konuştu: “Biz kazılara başlamadan önce Diyarbakır şehrinin yerleşim tarihi yaklaşık 5.000-5.500 yıllık olarak biliniyordu. Şu anda milattan önce 7.000’lerde burada yerleşimin başladığı TÜBİTAK’taki analizlerle netleşmiş oldu. Dolayısıyla 9.000 yıllık kesintisiz bir yaşam var. Diyarbakır merkez için söyleyeyim, Diyarbakır şehrinin kuruluşunun tarihi yeniden yazılıyor.”