Antalya’da 2 ay önce kapanan bir sanat merkezinin müşterileri, merkezin indirim kampanyaları ile peşin para aldığını, kullanmadıkları hakların parasını isteyince 50 bin TL ve üzeri cayma bedelini tahsil için haklarında icra takibi başlatıldığını açıkladı. ‘Vals mağdurları’ adıyla organize olan ve 800’e yakın mağdur hakkında 60 milyon lirayı bulan icra takibi başlatıldığını belirten müşteriler, merkez hakkında suç duyurusunda bulundu.
Antalya’da yaklaşık 13 yıl Lara ve Konyaaltı’nda iki şubede faaliyet gösteren ve iki ay önce kapanan Vals Sanat Merkezi’ne son 4-5 yılda kayıt yaptıran 800’e yakın kursiyer hakkında merkezin avukatları aracılığıyla icra takibi başlatıldığı ortaya çıktı. İcra takibiyle karşılaşan müşteriler, merkez hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Adliye önünde yapılan ortak açıklamada, sanat merkezinin yaklaşık iki ay önce faaliyetlerine son verdikten hemen sonra, son 4- 5 yılda kayıt yaptırmış tüm kursiyerler hakkında icra takibi başlatılarak, haksız kazanç elde edilmeye çalışıldığı belirtildi.
“180’den fazla kişi var”
Antalya ofisini kapatmadan önce güncel kurs öğrencilerinden ve velilerden 1-2 yıllık kampanyalar karşılığı indirim yapılarak peşin para alındığı da belirtilen açıklamada, “Mağdurların sayısının 800’den fazla olduğunu düşünüyoruz; şu anda WhatsApp grubumuzda 180’den fazla kişi var. Daha haberi olmayan birçok mağdur olduğunu tahmin ediyoruz. Antalya Vals Sanat Merkezi adlı işletme, MEB’in güvenilirliğini kullanarak, sanki kayıt belgeleri MEB tarafından talep ediliyormuş gibi izlenim yaratıp, yanıltıcı bilgi ve belgelerle sözleşmeye benzer bir belge imzalatarak, birçok kişiden icra yoluyla haksız para talep etmektedir. Sözleşme niteliği taşımayan, başlığında MEB kurumunun adı geçen bir belgeye dayanarak, sanki 5 yıl taahhüt edilmiş ama vazgeçilmiş gibi gösterilip, 50 bin TL ve üzeri cayma bedelini tahsil etmek için tüm geçmiş kursiyerlere icra takibi başlatılmıştır” denildi.
50 kişi suç duyurusunda bulundu
Hiçbir velinin çocuğunu 5 yıl gibi uzun süreliğine bir hobi kursuna taahhüt etmesinin akıl dışı ve gerçekçi olmadığına işaret eden veliler, bu kurumun birçok veliden para toplayıp, ofisi kapatıp, herkese aynı anda icra takibi başlatabilmesine inanamadıklarını söyledi. Veliler, mağdur aileler olarak bir araya gelip, hukuki mücadele başlattıklarını belirtti. Ortak açıklamanın devamında, “Yaklaşık 50 mağdur, Antalya Vals Sanat Merkezi yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunduk. Bu hafta içinde en az 100 kursiyer daha suç duyurularını tamamlayacak. Bu konuyu gündeme getirerek, özellikle henüz haberi olmayan kursiyerlerin yasal itirazlarını zamanında yapabilmelerini sağlayarak mağduriyetin azalmasına yardımcı olursanız çok memnun oluruz” ifadeleri kullanıldı.
Ayrılma dilekçesi için çağrı
Vals Sanat Merkezi kurucusu Alper Tunga Burhan ise sanat merkezinin kapatılmasına ilişkin velilere gönderdiği duyuruda, 13 yıldır sanat eğitim camiasında Antalya’da çok büyük hizmetler verdiklerini belirterek, “Dezavantajlı gruplara yönelik sosyal sorumluluk çalışmaları yürütmüş, devlet okullarında maddi durumu olmayan öğrencilere ücretsiz enstrüman ve dans eğitimleri vermiş, yüzlerce burslu öğrenci okutmuş, yüzlerce müzik öğretmeni yetiştirmiş ve herkesin bir enstrüman çalabileceği inancıyla 13 yıl Antalya halkına sanatı sevdirme amacında nice başarılara imza atmıştır. Ancak yaşanan bazı olumsuz gelişmeler sebebiyle Antalya şubemizi kapatma kararı almış bulunmaktayız. Sizlerin bu süreçte mağdur olmaması ve kapanma sürecinde hakların iade edilmesi için cuma gününe kadar Lara şubeye, salı günü akşamına kadar da Konyaaltı şubeye giderek ayrılma dilekçesi vermenizi rica ederiz” dedi.
Tüketici konfedarasyonu dahil oldu
Tüketici Konfederasyonu Genel Başkan Vekili İbrahim Güllü, ‘vals mağdurları’ adıyla organize olan 800’ü bulan mağdur olduğunu belirterek, “Antalya’da faaliyette bulunan bu sanat merkezi, faaliyetlerine son verdi. Dolayısıyla daha önceden başvurmuş, hatta peşin ödeme yapmış birçok tüketici eğitim hizmetini alamadığı için de mağdur oldu. İşin en ilginç tarafı firma, imzalanan sözleşmeye istinaden 800 tüketiciyle ilgili icra takibine geçti. Hatta cezai şart talep ediliyor. Öncelikle abonelik sözleşmelerinde eğer süre 1 yıl ve üzeri ise Tüketici Kanunu’nun 52’nci maddesinin 4’üncü fıkrası gereği tüketici herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden cayabilir. Dolayısıyla burada bir şart olamaz” dedi.
İcra takiplerine itiraz süreci 7 gün
Bu olayda tam tersi, hizmeti vermekle yükümlü firmanın cayan taraf olduğunu söyleyen İbrahim Güllü, “Dolayısıyla burada tüketici hakkında yapılan icra takiplerinin haksız olduğu kanaatindeyiz. Bu noktada tüketicilerimizin, gelen icra kağıtlarına 7 günlük yasal süre içinde itiraz etmeleri gerekiyor. İtiraz ettikleri takdirde takip duracaktır ki birçok kursiyerimiz itirazlarını yaptı. Bundan sonraki aşamada eğer firma alacaklı olduğunu iddia ediyorsa, dava açılması gerekiyor. Muhtemelen ara buluculuk görüşmeleri olacaktır. Miktar yüksek olduğu için ve sonraki süreç açısından da Tüketici Konfederasyonu olarak konuyu takip ediyoruz. Eğer firma ve tüketiciler konusunda uzlaşma olursa, hakem görevi yapmaya hazır olduğumuzu belirtmek isterim. Burada peşin ödeme yapan insanlar var. Kurstan caymayan tüketicilerimiz var. Aslında alacaklı olduğu halde borçlu çıkartılan tüketiciler söz konusu” diye konuştu.
Mağdurlar arasında avukat da var
800’ü bulduğu belirtilen mağdurlar arasındaki avukat Büşra Çimen, mart ayında şan dersi almak için Konyaaltı’ndaki kursa başladığını, 6 aylık paket satın alıp peşin ödeme yaptığını, iki ay kursa gittikten sonra tatil edildiğini söyledi. Tatil sonrası kurs yerinin Lara’ya taşındığını, gittiğinde hiçbir müzik aleti olmadığını ve yeni insanlarla karşılaştığını anlatan Çimen, “Kurulu bir düzen yoktu. Bu şekilde devam etmek istemediğimi ve iade talep ettiğimi söyledim. Kalan 4 aylık hakkımı kullanamadım ve iade talebi oluşturdum. Tüketici hakem heyetine başvurdum. Ağustos ayında firma tarafından icra takibi gönderildi. Karşı tarafın avukatıyla yaptığımız görüşmede, bana 50 bin TL üzerinde cayma bedeli talep ettiklerini söylediler. Abonelik sözleşmemde 6 aylık paket aldığıma dair imza atıyorum. Onlar 64 ay taahhüt etmişim gibi benden o bedeli tahsis etmek istediler” dedi.
1 yıldan fazla süreli sözleşmeler geçersiz
Abonelik sözleşmesinin 1 yıldan uzun süreli vade için kararlaştırılamayacağını da dile getiren Avukat Çimen, “Zaten sözleşme hem bu açıdan geçersiz hale gelmiş oluyor. Hem de bana zaten bir hizmeti sağlayamadı, alacaklı olmama rağmen onlar benden alacaklı görünmeye çalıştılar. Sözleşme geçersiz olduğundan dolayı cayma bedeli olan cezai şartlar geçersiz hale geldiği için benden böyle bir bedeli talep edemezler” diye konuştu. Öte yandan sanat merkezi yetkilileri, icra işlemi ve suç duyurusunda hakkında açıklama yapmadı. (DHA)