KESK Samsun Şubeler Platformu, TÜİK’in haziran ayı enflasyonu rakamlarını protesto etti. Platform Dönem Sözcüsü Veli Kebapçı, “TÜİK eliyle de alın terimize, emeğimize göz koyuyor. Biliyoruz ki yaşadığımız gerçek hayat pahalılığıyla ilgisi olmayan sanal rakamlar, özellikle maaş zammı alacağımız dönemler de daha da aşağıya çekiliyor” dedi.
Samsun Süleymaniye Geçidi’nde bir araya gelen KESK Samsun Şubeler Platformu üyeleri, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına tepki göstererek basın açıklaması yaptı. KESK Samsun Dönem Sözcüsü ve Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) Samsun Şubesi Sekreteri Veli Kebapçı, platform adına yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“TÜİK yaşadığımız hayat pahalılığını en az yarı yarıya düşük göstererek maaş artışlarımızı kara delik gibi yutmaya devam ediyor. TÜİK şaşırtmadı. Bugün bir kez daha milyonların hakkını gasp etmeye yol açacak enflasyon verilerini açıkladı. TÜİK’e göre haziran enflasyonu aylık yüzde 1,64 yıllık bazda enflasyon ise yüzde 71,60, milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklinin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 24,63. TÜİK’ten bir saat önce açıklama yapan bağımsız iktisatçılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göre ise enflasyon haziranda aylık yüzde 4.27; altı aylık yüzde 41,6; yıllık yüzde 113 olarak gerçekleşmiştir. TÜİK haziran ayı enflasyonunu yüzde 1,64 olarak açıklamasıyla sadece yalan söylemekle kalmamış, hepimizle dalga geçmiştir.
“TÜİK rakamlara takla attırarak gerçek enflasyonu gizliyor”
Biliyoruz ki, TÜİK rakamlara takla attırarak gerçek enflasyonu gizliyor. Biliyoruz ki, TÜİK, iktidarın talimatlarıyla, masa başı hesaplamalarla iktidarın daha baştan belirlediği rakamları açıklıyor. Biliyoruz ki, TÜİK gerçekler ortaya çıkmasın diye kesinleşmiş mahkeme kararına rağmen enflasyon hesaplamasının temelini oluşturan madde fiyat listesini açıklamıyor. Biliyoruz ki, yandaş konfederasyonla yaptığı satış sözleşmeleri yetmiyormuş gibi TÜİK eliyle de alın terimize, emeğimize göz koyuyor. Biliyoruz ki yaşadığımız gerçek hayat pahalılığıyla ilgisi olmayan sanal rakamlar, özellikle maaş zammı alacağımız dönemler de daha da aşağıya çekiliyor.
“Emekliler ezim ezim eziliyor”
İktidarın ekonomi bürokratları dünya ekonomi tarihine geçecek şekilde kurnazlıklara, hilelere, gerçekleri ters yüz etmeye devam ediyorlar. İktidarın son hilesi TÜFE sepetinde azımsanmayacak bir ağırlığa sahip olan elektriğe yapılan zam oldu. İktidar elektriğe asıl etkisini kış aylarında hissedeceğimiz şekilde yüzde 38’lik zam yaptı. Yapılan zam açıklandığı Haziran ayında değil 1 Temmuz’dan itibaren yürürlüğe girecek şekilde yapıldı. Böylece yapılan zam Haziran ayı enflasyon hesaplamasında dikkate alınmadı. Bu şekilde emekliler ve kamu emekçilerinin altı aylık maaş artışında yaklaşık bir puanını gasp ettiler. Bununla da yetinmediler başta akaryakıt olmak üzere iğneden ipliğe yapacakları zamları TÜİK’in altı aylık enflasyon hesaplamasının sonrasına bıraktılar. Bugün ve sonrasında zam yağmuru altında kalacağımızı geçmiş Temmuz aylarından da biliyoruz. Bu şekilde bırakalım maaşlarımıza yapılacak enflasyon oranındaki artışı alım gücü itibariyle var olanı da elimizden, cebimizden alıyorlar. İşin özü kamu emekçileri, emeklileri olarak yıllardır ne bütçeden hakkımızı ne de refahtan payımızı almadığımız gibi TÜİK eliyle her gün biraz daha yoksulluğa, sefalete terk ediliyoruz. Yaşadığımız gerçek enflasyon, hayat pahalılığı altında kamu emekçileri, emeklileri ezim ezim eziliyor.
“Gelin artık bu oyuna ‘dur’ diyelim”
Buradan bir çağrımız da sendikalı sendikasız tüm kamu emekçilerinedir; TÜİK verilerine göre artışlar devam ettikçe, adaletsiz gelir vergisi dilimleri sürdükçe yeni vergi yasaları, kamuda tasarruf adı altında yeni saldırı paketleri geldikçe, TL döviz karşında değer yitirmeye devam ettikçe bugünleri de arayacak günleri yaşayacağız. Gelin artık gına gelen bu oyuna dur diyelim. Gelin yıllardır hepimize kaybettiren yoksulluk ve sefalet düzenine karşı insanca yaşayacak ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek mücadelesinde alanlarda, işyerlerinde birleşelim. Gelin aydınlık yarınlar için bu karanlığı dağıtacak fiili ve meşru mücadeleyi yükseltelim.” (ANKA)