M. AHMET KARABAY | YORUM
5 Kasım’da yapılacak ABD seçimlerine kan bulaştı. Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Donald Trump, seçim kampanyası için gittiği Pensilvanya eyaletinde miting sırasında suikast girişimine hedef oldu. Trump’ın kulağından yaralandığı ve sağlık durumunun iyi olduğu açıklandı. Bunlar haber içerikli açıklamalarda bulabileceğiniz bilgiler.
Henüz olay tazeliğini korurken birkaç sıcak bilgiyi daha aktarmakta yarar var. Trump, mitingde konuşurken sağ elini boynuna doğru götürdü ve silah sesleri duyulmaya başlandı.
TRUMP WAS JUST SHOT ON LIVE TV
Please stop what you’re doing and pray pic.twitter.com/jlYtCeRe3O
— End Wokeness (@EndWokeness) July 13, 2024
Saldırı sonrası Trump kendisini yere atarak, kürsüyü kalkan yapmaya çalıştı. Bu sırada yakın korumalar harekete geçti Trump’ın etrafını sardı. Kürsünün altında beklerken, kafasından aşağıya doğru kanların sızdığı görüldü.
Bir süre sonra Trump yerinden doğrulup yumruğunu havaya kaldırırken, mitinge katılanların, “ABD, ABD” sloganları attığı duyuldu. Korumalar, Trump’ı yakında bekleyen zırhlı aracına bindirerek uzaklaştırdılar.
Çatılara konuşlanan keskin nişancılar, suikastçı olduğu öne sürülen kişiyi ateşin açıldığı yerde vurarak öldürdü. Ateşlenen silahlar sonrasında mitinge katılanlardan bir kişinin öldüğü, 2 kişin de yaralandığı duyuruldu.
Saldırı sonrası ilk açıklamayı Trump, Truth Social hesabından yaptı, olaya hızlı müdahale eden gizli servis yetkililerine teşekkürlerini iletti, hayatını kaybeden taraftarının yakınlarına başsağlığı diledi. Konuya ilişkin yorum yaparken de “Ülkemizde böyle bir olayın gerçekleştiğine inanmak güç.” ifadelerini kullandı.
Sonrasında ABD Başkanı Joe Biden, “ABD’de bu tür hastalıklı şiddet olaylarına yer yok.” diyerek, bu tür gelişmelerin yaşanmasına asla izin verilmemesi gerektiğinin altını çizdi ve “Buna asla göz yumamayız.” dedi.
DÜNYADA GAZ SIKIŞMASI HAD SAFHADA
Dünyanın gidişinin iyi yönde olmadığını, dünyanın farklı bölgelerinde ciddi gaz sıkışmaları olduğunu bu köşeyi takip edenler defalarca okudu. Bu tür yazıları çok fazla yazmak doğru olmuyor, buna rağmen olabildiğince fazla hatırlatma yapmaya çalıştım. 16 Ocak 2024 tarihli yazımda “Dünya savaş bulutlarını topluyor, Türkiye saçını tarıyor” diye anlatmaya çalışmıştım.
Dünyanın her tarafında gerginlik tırmanıyor ya da tırmandırılıyor.
- Uzakdoğu’da Çin ile Tayvan arasında başlamasından endişe edilen bir gerginlik var.
- Kuzey Kore’nin, giderek zenginleşen ve arayı açan Güney Kore’ye nasıl çelme takacağı merak ediliyor.
- Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısından sonra İsrail’in giriştiği katliamın nelere yol açacağına ilişkin sağlıklı bir öngörü yok.
- Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı saldırı, 2,5 yılı geride bıraktı. Savaşın boyutlarının nereye varacağını kestirebilen yok.
Bütün bu gerginlik ortamında 3,5 ay sonra sandığa gidecek olan dünyanın ağası ve dayısı kabul edilen ülkesinde seçimin favori görülen adayına suikast girişimi yaşanıyor. Üstelik Cumhuriyetçi Parti Ulusal Kurultayı’nın başlamasından önceki son miting sırasında.
Trump’a suikast girişimi, hem ülke içi dengeler açısından çok kritik bir aşamada, hem de dünya dengelerinin hassasiyetinin zirve yaptığı bir dönemde yaşandı.
Eski ABD Başkanı 5 Kasım seçimlerinin en güçlü adayının, bu saldırı karşısında pes etmeyeceği çok açık. Bunu hem saldırı sonrasında kürsüden uzaklaştırılırken yaptığı hareket, hem de büyük oğlu Donald Trump Jr’ın sosyal medya hesabına arka planda ülke bayrağı, yüzü kanlar içinde ve yumruğu havadaki görseli sabitleyerek, “Amerika’yı kurtarmak için savaşmayı asla bırakmayacak.” notu ortaya koyuyor.
Eski Başkan, Biden’a karşı Kasım 2020’de kaybettiği seçimleri aylarca şaibeli olmakla nitelendirdi, ardından da taşkın taraftarları 6 Ocak 2021’de ABD Kongre Binasını bastı. ABD korkulu günler geçirirken ülkenin bir iç savaşa sürükleneceğini söyleyenlerin sayısı hiç az değildi.
TRUMP’IN SÖYLEYECEKLERİ, BİDEN’IN DEDİKLERİNDEN ÇOK DAHA ÖNEMLİ
Trump, hastaneden taburcu olup kameralar karşısına geçtiğinde yapacağı konuşmada söyleyecekleri, halen başkanlık koltuğunda oturan Biden’ın dediklerinden çok daha önemli. Bu sözler, sadece Kasım seçimlerinin değil, aynı zamanda ABD siyasetinin geleceğini belirleyecek türden olacak öneme sahip.
ABD son 50 yılda hiç bu kadar kamplara ayrılmamıştı. Suikast sonrası olayı Biden “silahlı saldırı” olarak nitelerken, FBI olayın “suikast girişimi” olarak soruşturulacağını duyurdu. Buna rağmen ABD’de ana akım medya, olayı “silahlı saldırı” olarak nitelendirmeye devam etti.
ABD TARİHİ SİLAHLI SALDIRILARLA DOLU
Dünyada bireysel silahlanmanın en çok ABD’de olduğu tartışma götürmeyen bir gerçek. Silah sanayicilerinin kuvvetle desteklediği Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Trump da bireysel silahlanmayı en güçlü savunan isim olarak bilindi. İşin acı tarafı, şimdi kendisi bu silahların hedefi oldu.
ABD tarihi de başkanlara silahlı saldırılarla dolu dense yanlış olmaz. “Başkana suikast” dendiğinde akla hemen 22 Kasım 1963’te yaşanan 35. Başkan John F. Kennedy’nin öldürülmesi gelir.
Oysa ülke tarihinde bundan daha önemli bir suikast var. Yaşanan kanlı iç savaş hesaplaşmasının bir parçası olarak bilinen Abraham Lincoln suikastı yaşandı. Lincoln, 14 Nisan 1865’te konuklarıyla gittiği tiyatro salonunda saldırıya uğrayıp öldürüldü.
Ülkenin 32. Başkanı Franklin Delano Roosevelt, 15 Şubat 1933’te üstü açık arabanın arkasında konuşma yapmaya hazırlandığı sırada silahlı saldırıya maruz kaldı. Saldırganın silahından çıkan kurşunlar, aralarında Chigago belediye başkanının da bulunduğu 5 kişiyi yaraladı.
ABD’nin 40. Başkanı olarak görev yapan Ronald Reagan, Washington DC’de bir otel çıkışında 30 Mart 1981’de saldırıya uğradı. Yanındaki polis memuru ve Gizli Servis ajanı ile basın sekreteri James Brady ağır yaralandı.
SUİKAST GİRİŞİMLERİNİN İLGİNÇ YÖNLERİ
- Güneyli Konfederasyon yanlısı bir fanatik ve aynı zamanda aktör olan John Wilkes Booth isimli kişi, Abraham Linkoln’ü kaçırıp pazarlık yapmak olarak planladığı girişimini, siyahlar lehine yaptığı konuşmadan dolayı öldürmeye çevirdi.
- Kennedy’nin öldürülmesi ile ilgili pek çok iddia ortaya atıldı ama Mordehay Vanunu isimli Yahudi bir nükleer tesis işçisinin söylediği, “İsrail’in nükleer programına karşı çıktığı” için öldürdüğünü ifade etmesi en çarpıcı olandı.
- Suikasta uğrayan Trump da saldırı anında Meksika sınırından geçenlerin sayılarına ilişkin bir grafik üzerine yorumlar yapıyordu.
TURGUT ÖZAL SUİKASTI
Türkiye’de de silahlı suikast girişimi yaşandı. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, 18 Haziran 1988’de başbakan olarak genel başkanı bulunduğu Anavatan Partisi’nin olağan genel kurulunda konuşurken silahlı saldırıya uğradı. Kartal Demirağ isimli suikastçı, Özal konuşurken salondan tetiği ateşledi. Kurşun, önünde bulunan mikrofona çarptı ve sekerek Özal’ın başparmağına isabet etti. Özal saldırıya uğradığı sırada kaçakçıların önünü kesme yolunda nasıl adımlar attıklarını anlatıyordu.
Suikast girişimlerinin ana hareket noktasına baktığınızda dış girişimlerden çok iç dengelerden dolayı silahların ateşlendiği görüntüsü veriliyor.
Suikastların nasıl ve neden kaynaklandığı tartışması ayrı bir konu. Ama dünya “binmiş bir alamete gidiyor kıyamete” şeklinde yol alıyor.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***