Sokak hayvanlarının öldürülmesini de içeren ve kamuoyunda çok tartışılan yasa teklifinin Türkiye Büyük Milleti Meclisi (TBMM) Tarım Komisyonu’ndaki görüşmeleri kavgalı başladı. Muhalefet partileri ve hayvan hakları savunucularının talebiyle teklif daha geniş bir salona alındı. Meclis parkında da yasaya dair protestolar düzenlendi.
AKP, sahipsiz hayvanlara yönelik 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun teklifini 12 Temmuz’da TBMM Başkanlığına sunmuştu. Teklifin hazırlanma aşamasında ilgili tüm sivil toplum kuruluşları, veteriner hekimler ve muhalefet partilerinden görüş alınmaması, AKP dahil her partinin altında imzası bulunan 2019 tarihli TBMM Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu Raporu’nun görmezden gelinmesi gibi hususlar eleştiri toplamıştı.
Teklifin bugün Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda yapılan görüşmelerine Komisyon Başkanlığı tarafından davetli olmayan hayvan hakları savunucularının salona girememesi nedeniyle gerginlik yaşandı. Muhalefet partileri, iktidarın sadece kendi uygun gördüğü sivil toplum kuruluşlarını davet ettiğini ve kendi önerdiklerini dışarda bıraktığını söyleyerek daha geniş bir salon talep etti ve itirazlarla toplantının başlamasını engellemeye çalıştı.
Komisyon Başkanı Vahit Kirişci sükuneti sağlamaya çalışırken, bazı AKP milletvekillerinin DEM Partili vekillere “Dağlarda çocukların ölmesine göz yumuyorsunuz ama burada köpekleri savunuyorsunuz” sözleri de ayrı bir tartışma başlattı.
Bu nedenle Kirişci toplantıya başlayamadan 45 dakika ara verdi ve dönüşünde toplantıyı daha geniş olan Plan ve Bütçe Komisyonu salonuna aldığını açıkladı. Ancak tartışmalar yine tam anlamıyla dinmedi. Yeni salona da bazı STK temsilcilerinin alınmaması tartışma yarattı.
Ayakkabılı tepki
Çocuğu sokak köpeklerinden kaçarken kaza sonucu ölen Derya Pınar ise kızı Mahra’nın ayakkabısını muhalif milletvekillerine attı. Bunun üzerine Derya Pınar komisyon salonundan çıkarıldı. AKP milletvekillerinin saldırıya uğrayan çocukların fotoğraflarını kürsüleri üstünde sergilemesi de dikkat çekti.
Teklifin TBMM çatısı altında Komisyon görüşmeleri sürdüğü sırada Meclis parkında toplanan hayvan hakları savunucularına ise güvenlik güçleri müdahale etti.
17 maddelik yasa değişikliği teklifinin komisyondan geçmesi durumunda bu ay sonuna kadar TBMM Genel Kurulu’nda ele alınarak yasalaşması bekleniyor.
Yasa değişikliği ile ne öneriliyor?
Yasada yapılacak değişiklikle sokakta bakıma ve korunmaya muhtaç sahipsiz hayvan bulunmaması amaçlanıyor. Ancak bu amaç doğrultusunda sağlıklı hayvanların öldürülmesinin de yolu açılıyor.
Teklifle Hayvanları Koruma Yasası’ndaki “öldürülme” ifadesi “hayvanların ötanazisi” şeklinde değiştiriliyor. Bir diğer temel değişiklik ise mevcut yasadaki “yakala-kısırlaştır-sal” yöntemi terk edilerek “yakala-kısırlaştır-tut-sahiplendir” uygulamasına geçilmesi olacak.
Barınaklara alınan hayvanlardan “saldırgan olan, kuduz gibi bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan, rehabilite edilemeyen ya da sahiplenilmesi yasak olan hayvanlara” yerel yönetimlerce “ötanazi” yapılabilecek.
Hayvan hakları savunucularına ve muhalefete göre ise bir kuduz salgını gibi toplumu tehlikeye atan bir durum için zaten 5996 sayılı Kuduz Hastalığından Korunma ve Kuduz Hastalığı ile Mücadele Yönetmeliği bulunuyor. Bu yönetmelik ile salgın durumunda zaten hayvanların itlaf edilebildiğini belirten hayvan hakları savunucuları, son düzenlemeye konulan madde ile sokak hayvanlarının öldürülmesi için “bahane” oluşturulduğunu belirtiyor.
Teklifi desteklemediklerini duyuran Türk Veteriner Hekimleri Birliği de düzenlemede suistimal edilebilecek hükümler yer aldığını, “kuduz şüphesi”, “saldırgan hayvan” gibi geniş anlam taşıyan ifadelerin kanun yapma tekniğine aykırı olduğunu ve belediyeler hayvan bakımevi kuruncaya kadar geçecek süreçte hayvanlara ne olacağıyla ilgili eksik noktalar bulunduğunu kaydetmişti.
Sahipsiz hayvan popülasyonunun, kamu güvenliği açısından tehlike oluşturması veya hayvandan hayvana ya da hayvandan insana bulaşan hastalıkların görülmesine, su kaynaklarının, yaban hayatının ve biyolojik çeşitliliğin zarara uğramamasına sebebiyet vermesi halinde belediyeler “ötanazi” yapabilecek.
Yerel yönetimlere, ilgili sorumluluk için 2028 yılına kadar geçiş süreci tanınırken, kanunun açık emrine rağmen bunu ihmal eden, gereğini yapmayan, bundan dolayı bu sorunun büyümesine, sahipsiz köpek popülasyonunun artmasına sebebiyet veren belediye başkanları, meclis üyeleri ve idari görevlilere altı aydan iki yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.
CHP’li belediyelerden tepki
CHP’li birçok belediyenin açıklama yaparak uygulamayacağını duyurduğu bu maddeye muhalefetten çok sayıda eleştiri geldi.
CHP’li belediyeler ve milletvekilleri teklife karşı sosyal medyadan başlattıkları akımla “Üretimi durdur, ticareti yasakla, kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat!” çağrısı yaptı.
Bu arada yasa teklifine göre, sahiplendiği köpeği doğrudan sokağa bırakan insanlara da hayvan başına 60 bin TL idari para cezası getiriliyor.
Barınaklara alınan hayvanları başka bir yere bırakan belediyelere de yaptırım uygulanacak ve hayvan başına 50 bin lira idari para cezası kesiliyor.
Bakımevlerine alınan hayvanlar, Tarım ve Orman Bakanlığı veri sistemine kaydedilecek; rehabilite edilenler, sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevlerinde barındırılacak.
Sahipli hayvanını sokağa terk edenlere yönelik idari para cezaları artırıldı.
Belediyelere getirilen sorumluluklar
Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 25 bini aşan belediyeler, sahipsiz veya güçten düşmüş ya da tehlike arz eden hayvanların korunması ve sahiplendirilinceye kadar bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması amacıyla hayvan bakımevleri kuracak. Belirtilen hayvanlar, ilgili belediyeler tarafından hayvan bakımevine götürülecek. Hayvan bakımevi kurma zorunluluğu olmayan belediyeler ile il özel idareleri, sorumluluk alanındaki bu hayvanları en yakın hayvan bakımevine götürecek.
Sokak köpekleri için gerekli kaynağı ayırmayan belediye başkanı ve meclis üyeleri ile hayvanlar için ayrılan kaynağı başka amaçlarla kullanan belediye başkanı ve belediye yetkililerine altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilecek. Söz konusu belediyeler 31 Aralık 2028’e kadar belirtilen hayvan bakımevlerini kurmakla ve mevcut bakımevlerinin koşullarını iyileştirmekle yükümlü olacak.
Yasa teklifi uyarınca belediyeler, söz konusu tarihe kadar hayvan bakımevleri kurmak, rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek ve sahipsiz hayvanlara sahiplendirilinceye kadar bakmak için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde 5’i oranında kaynak ayıracak. Bu oran, büyükşehir belediyelerinde binde 3 olarak uygulanacak. Ayrılan ödenekler başka bir amaç için kullanılamayacak.
KAYNAK: DEUTSCHE WELLE TÜRKÇE – GÜLSEN SOLAKER
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***