Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), bir programda “Ermeni soykırımı” ifadesi kullanıldığı için verdiği program durdurma cezasına uyulmadığı gerekçesiyle Açık Radyo’nun yayın lisansını iptal etti.
Üst Kurul, “Kainatın tüm seslerine, renklerine ve titreşimlerine Açık Radyo” mottosuyla 1995 yılından beri yayıncılık yapan radyo hakkındaki iptal kararını oyçokluğuyla verdi.
RTÜK, 22 Mayıs’taki toplantısında 24 Nisan’da Açık Radyo’da yayınlanan bir programda bir konuğun “Osmanlı topraklarında gerçekleşen tehcir ve katliamların, soykırım olarak adlandırılan katliamların 109. yıldönümü, sene-i devriyesi. Bu yıl da yasaklandı biliyorsunuz Ermeni soykırım anması” ifadeleri nedeniyle, radyoya idari para cezası ve programa da beş gün yayın durdurma cezası vermişti.
Açık Radyo: “Para cezası ilk taksidi ödendi, (program durdurma hakkındaki) karara direnme niyetimiz yok; yasal müracaatlar yapılacak”
RTÜK’ün lisans iptali konusunda yazılı bir açıklama yayınlayan Açık Radyo, “ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü kapsamında olduğu tartışmasız bulunan bir ifadeden yola çıkarak Açık Radyo’nun yayın izninin iptali noktasına” gelinmesinin kabul edilemez bir durum olduğunu vurguladı.
Açıklamada, “Yayın durdurmayla beraber verilen para cezası için karardaki gibi taksitlendirme talebinde bulunulmuş ve bu kabul edilerek ilk taksit ödenmiştir. Böylece yasaya karşı direnmek ve yargı yolu dışında bu karara karşı gelmek gibi bir niyetimizin olmadığı ve iyi niyetli bir süreç sürdürmeye çalıştığımız ortadadır. Anılan kararla ilgili yasal müracaatlar elbette ki yapılacaktır. Bununla beraber, 30 yıldan beri yayın hayatına devam eden Açık Radyo, bundan sonra da aynı evrensel gazetecilik ilkeleri doğrultusunda, aynı sorumlulukla yayın hayatına devam edecektir” ifadelerine yer verildi.
Genel Yayın Yönetmenliğini Ömer Madra’nın üstlendiği Açık Radyo bu açıklamadan önce ya da sonra medyaya demeç vermedi.
RTÜK üyesi Taşçı: “Tek yol mahkeme; birinci derece mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verir, üst mahkeme uyarsa Açık Radyo kapanmaz”
Lisans iptal kararına karşı çıkan RTÜK üyelerinden İlhan Taşçı da Üst Kurul kararlarınn değişmesinin sözkonusu olmadığını bundan sonra ancak idare mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararı vermesi halinde iptal kararının ortadan kalkabileceğini söyledi.
VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan Taşçı, “Sosyal medyada ‘intikamcı bir duyguyla radyoyu kapatıyorlar’ görüşü hakim. Bunun siyasi boyutu olabilir ama ben aleyhte oy vermiş bir üye olarak teknik ve hukuki tarafına bakıyorum. Sözkonusu yayınla ilgili beş program durdurma ve idari para cezası verildi. Para ödendi ama yayın akışı kesilmemiş. Üst Kurul kamu otoritesi olduğu için bunun cezası lisans iptali. Kurulda da söyledim. Yayıncı para cezasını ödemiş o zaman ‘otoriteni tanımıyorum’ demiyor. Sorumluluğunun bir bölümünü yerine getirmiş. Açık Radyo’nun açık kalması için tek yol idare mahkemesi. Birinci derece mahkeme, yayın iptali kararının durdurulması yönünde karar verir, üst mahkeme de haklı bulursa Açık Radyo kapanmaz” dedi.
İlhan Taşçı aksi bir durumda tebligat aşamasından üç gün sonra radyonun teknik cihazlarının mühürleneceğini dile getirdi.
Erol Önderoğlu: “RTÜK’ün kendisini mahkemenin üstünde görerek bir radyonun lisansına göz dikmesi antidemokratik ve demokrasiyi hiçe sayan bir yaklaşım”
Gazetecilik örgütleri ise RTÜK’ün verdiği yayın lisansı iptali kararını anti-demokratik ve ifade özgürlüğüne aykırı buluyor.
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, daha önce “Ermeni soykırımı var” dediği için yargılananların beraat ettiğini hatırlattı.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Önderoğlu, “Öncelikle bugün verilen yayın iptali kararına değil, Açık Radyo’ya program durdurma ve para cezası verilen ilk karara bakmalıyız. Mahkemelerde ‘Ermeni soykırımı var’ diyen kişiler hakkında verilmiş beraat kararları var. Mahkemelerin bu gibi söyleme karşı işlettiği Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesinden yapılan yargılamalarda beraat kararları verilmesine rağmen böyle bir karar veren RTÜK kendisini mahkemelerin üzerinde mi görüyor? RTÜK’ün kendisini mahkemenin üstünde görerek bir radyonun lisansına göz dikmesi tamamen antidemokratik, demokrasiyi ve çoğulcu söylemi hiçe sayan bir yaklaşım. Burada RTÜK’ün siyasi müdahalelere açık olması ve kurul üyelerinin seçiminde siyasetin belirgin bir çıkması sorunu var. İdare mahkemesi yürütmeyi durdurma karar verdiği zaman ne olacak?” diye konuştu.
TGC’den RTÜK’e eleştiri: “Bu karar basın tarihinde bir kara leke olarak anılacaktır”
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) bir kez daha RTÜK’e lisans iptali kararlarıyla halkın haber alma hakkını engellemekten vazgeçme ve normalleşme çağrısında bulundu.
TGC’den yapılan açıklamada, “RTÜK’ün kararı basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne müdahale açısından basın tarihinde bir kara leke olarak anılacaktır. Bu ceza Anayasa’ya, evrensel hukuk kurallarına ve basın özgürlüğüne aykırıdır. Toplumda çok sesliliği, yurttaşların haber alma hakkını ve kamu yararını gözetmesi gereken RTÜK, Açık Radyo’nun lisansını iptal ederek basın özgürlüğüne yine zarar vermiştir. Gazetecilerin ve yayın kuruluşlarının görevi, haberleriyle iktidarı memnun etmek değildir. Demokratik bir toplumda RTÜK’ün orantısız ve ölçüsüz bir cezası olarak bu karar da yargıdan dönecektir” denildi.