Sivas Madımak Otel’de 2 Temmuz 1993 tarihinde 33 yazar ve ozan ile 2 otel çalışanı yakılarak katledilmesinin 31. yıl dönümünde anma törenleri düzenlendi.
Sivas’ta Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı önünde bir grubun ve Pir Sultan Abdal Kültür Vakfı önünde bir grubun toplanıp birlikte başlattığı Sivas Katliamı’nda yaşamını yitirenlerin anıldığı yürüyüşe CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, TİP Genel Başkanı Erkan Baş, CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’dan oluşan CHP heyeti ile Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikçioğlu da katıldı.
CHP lideri Özel, Madımak Otel’in utanç müzesi olmasının birinci talepleri olduğunu belirterek yıllardır süren davada verilen zaman aşımı kararının istinafta bozulmasını beklediklerini vurguladı. Özel, “Bu bilim ve kültür merkezi yazısını gören ailelerin içi yanıyor. Bilime, kültüre inanan, sanata inanan canları burada yaktınız diyorlar. Burası utanç müzesi olacak. İkincisi de istinafta umudumuzu sürdürüyoruz. Ama önünde sonunda bu kararların bozulup bunun insanlığa karşı suç olarak nitelendirilmesi gerekiyor. İnsanlığa karşı suçlar zamanaşımına, affa uğramazlar. O yüzden insanlığa suç kararı verilene kadar verilen hiçbir kararı tanımıyoruz” diye konuştu.
Özel’in açıklamaları şöyle:
Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı olarak tüm yardımcılarımızla örgütümüzle ailelerin yanında olmaya geldik. Burada iki önemli karar alınmadan sonuç alınmadan bu mücadele durmayacak. Elbette her sene 2 Temmuz’da geleceğiz burada anacağız. 31.yılı 1.yılı kabul ediyoruz. Birinci talep bizim ve ailelerin ortak talebimiz. Madımak’ın bir utanç müzesi olmasıdır. Bu bilim ve kültür merkezi yazısını gören ailelerin içi yanıyor. Biz bunu hak etmedik diyorlar, ne bilimi ne kültürü. İnsan yakmak bizim kültürümüzde var mı diyorlar. Bilime kültüre inanan, sanata inanan canları burada yaktınız diyorlar. Burası utanç müzesi olacak. İkincisi de istinafta umudumuzu sürdürüyoruz. Ama önünde sonunda bu kararların bozulup bunun insanlığa karşı suç olarak nitelendirilmesi gerekiyor. İnsanlığa karşı suçlar zamanaşımına, affa uğramazlar. O yüzden insanlığa suç kararı verilene kadar verilen hiçbir kararı tanımıyoruz.
“TÜRKİYE’DEKİ TÜM CANLARI TEHDİT EDEN BİR İNSANLIK SUÇU”
7 Alman, 2 Suudi Arabistan vatandaşı olduğu biri Sivas Emniyeti’ne 500 metre mesafede birinin AK Parti döneminde İstanbul Büyükşehir’de istihdam edildiği kaçakların mutlaka gıyaplarında insanlığa karşı suç işlemiş kişiler olarak cezalandırılmasını bunun dışında kurulan tüm kararların bozulmasını zaman aşımının kararının da bozulmasını bekliyoruz. Çok kararlıyız. Bu bir kan davası değil, kan davaları bile bir gün biter ama bu bir can davasıdır. Canlarımıza karşı işlenmiş insanlık suçudur. Türkiye’deki tüm canları tehdit eden bir insanlık suçudur, nefret suçudur. Türkiye’nin barışının içine döşenmiş mayındır, dinamittir. Bu dinamitleri bu mayınları sadece gözü yaşlı eşler dostlar çocuklar ya da davayı takip eden avukatlar temizleyemez bunu bütün siyasiler bütün riskleri görerek bu mayınları elleriyle temizleyeceğiz.
“KAN DAVALARI BİTER, BU CAN DAVASI BİTMEZ”
Bir kez daha ilan ediyorum ki kan davaları bile biter ama bu can davası bitmez. Bir kez daha söylüyorum bir yıl mı olur, 3 yıl mı olur bilmiyorum ama ant olsun ki 4-5 yıl sonra da 2 Temmuz daha geç değil gelip burada Madımak utanç müzesinin açılışını bizzat yapacağım. Hep beraber yapacağım ant olsun ant olsun ant olsun. Bu dava insanlığa karşı suç mücadelesini kazanırsa bu 10 Ekim davası için de çok sayıdaki geçmişteki davalar için de uygulanabilecek tarihi kazanım olacaktır. Dün verilen kararlar da utanç verici kararlardır. Bu davanın böyle zamanaşımına uğraması da utanç vericidir. Bunun için biz burayı hem utanç müzesine çevirmek hem insanlığa karşı suç kazanımını elde etmek için mücadelemizi sürdürüyoruz. Dünkü karar da son derece haksız hukuksuz bir karardır.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***