Özdağ: “Sınırlarımıza antipersonel mayın döşeyelim”

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönüş sürecinin başlatılması ve Ottowa Anlaşması’ndan çıkılarak Türkiye sınırlarının antipersonel mayınlarla döşenmesi çağrısında bulundu. Özdağ, “Türkiye’yi dünyanın ve Avrupa Birliği’nin Ruanda’sı olmaktan çıkarın” dedi.

Partisinin İzmir’in Kemalpaşa İlçe Başkanlığı binasının açılışına katılan Özdağ, Kayseri’de yabancı uyruklu bir kişinin bir çocuğa cinsel istismarda bulunduğu iddiası üzerine, Suriyeli mültecilere ait ev ve işyerlerinin hedef alındığı olayları değerlendirdi.

Zafer Partisi lideri, “Ülkemizin kavimler göçüyle, modern istilayla Ortadoğu’nun diğer ülkelerinin sürüklendiği gibi bir iç karışıklığa sürüklenmesini engellemek istiyorsak sınırlarımızda güvenliği sağlamak ve ülkemize iktidarın yanlış Suriye, yanlış göç politikaları neticesinde gelen insanları geri yollamak kaçınılmaz bir görevdir. Ancak iktidar, son olaylardan ders çıkarmak yerine Türk milletine parmak sallamakta, Türk milletini adeta tehdit etmektedir. Bu, iktidarla Türk milleti arasında zaten açılan mesafeyi daha da açacak ve milleti daha da kızdıracaktır. Kayseri’deki olaylardan ders almayan bir iktidar, Türkiye’nin başını daha büyük belalara sokar” dedi.

“Artık kimse daha fazla ensar-muhacir hikayesi dinlemek istemiyor”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenen Özdağ, “Türk milleti yorgun, Türk milleti kızgın, Türk milleti artık bu yükü taşımak istemiyor ve taşıyamıyor. Sana tavsiyem, git bir hafta vatandaşın arasında Gaziantep’te, Kilis’te, Şanlıurfa’da, Kırıkhan’da yaşa. Bir ev kirala, vatandaşın ne çektiğine bak. Artık kimse daha fazla ensar-muhacir hikayesi dinlemek istemiyor. Türk milleti yıllardan beri sesini çıkarmadan dünyanın en fazla, en büyük, en kalabalık mülteci nüfusunu ülkesinde barındırdı, besledi, eğitti, sağlık hizmetlerini temin etti, yemedi yedirdi, içmedi içirdi ama artık buraya kadar. Vatandaş bu sürecin durmasını ve geriye dönüşün başlamasını istiyor” diye konuştu.

Erdoğan’ın “Türkiye olmasa Avrupa’nın güvenliğinin tehlikeye gireceği” sözlerini anımsatan Özdağ, “Bunca sığınmacıyı Avrupa’ya yollamak Avrupa’nın güvenliğini tehdit altına atıyorsa Türkiye’nin güvenliğini tehdit altına atmaz mı? Nitekim attı, tehlike her geçen gün yükseliyor. Kayseri’de yaşananlar, vatandaşın tepkisiyle kendiliğinden ortaya çıktı. Ama bu tepkiyi gören yabancı servisler, ülkemize zarar vermek için bundan sonra planlı provokasyonlar içerisinde olabilir” ifadelerini kullandı.

“Son bir haftada Gaziantep halkı mutlu”

Kayseri’deki Suriyeli mülteciler aleyhindeki olayların sıçradığı kentlerden biri olan Gaziantep’ten örnek veren Özdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek “Gaziantep AK Parti İl Başkanı’nı ara bir sor; ‘son bir haftada
Gaziantep halkı mutlu mu?’ Son bir haftada Gaziantep halkı mutlu. Çünkü 2011’deki Gaziantep’i geri aldıklarını düşünüyorlar. Çünkü sokaklarda korkmadan yürüyorlar. Çünkü kendilerine ait olan parklarda oturabiliyorlar, küfür, bağırtı duymadan otobüse binebiliyorlar. Bu süreç bitip Gaziantep tekrar iki hafta öncesine döndüğünde Gazianteplilerin de kızgınlığı daha artacak” dedi.

“Türkiye’yi dünyanın ve Avrupa Birliği’nin Ruanda’sı olmaktan çıkartın”

Konuşmasında İngiltere hükümetinin ülkeye yasa dışı yollarla giren sığınmacıları gönderme planını devreye soktuğu Doğu Afrika ülkesi Ruanda’ya gönderme yapan Özdağ, “Türkiye’yi dünyanın ve Avrupa Birliği’nin Ruanda’sı olmaktan çıkartın. Ottowa Anlaşması’ndan çekilin. Tekrar güvenli hale getirmek için bütün sınırlarımızı antipersonel mayınla döşeyelim. Sınırlarımız güvenli hale gelsin. Artık Suriyeliler de Türkler gibi hastaneye gittiklerinde sıraya girsinler, Türk’ün önüne geçmesinler. Hastaneye gittikleri zaman parasını ödeyip tedavi olsunlar. Eczaneye gittikleri zaman Türk milleti gibi onlar da ilacın parasını versinler” şeklinde konuştu.

Kayseri’de başlayıp diğer kentlere sıçrayan olaylarda siyasi partiler arasında yalnızca Zafer Partililer’in sokağa çıkmadığını söyleyen Özdağ, “(Zafer Partililer) tepkisini ilk günden bugüne kadar hukuk içerisinde soğukkanlı bir şekilde sürdürdü. 15 Temmuz’da millet, devleti sokaktan topladı. Sizin hatalarınızı ödemekten bıktık. PKK ile müzakere yaptınız, bedelini 744 jandarma, polis, Özel Harekat şehit vererek, yüzlerce yaralı vererek ödedik, bıktık. Bu halk, Türkiye’yi bir iç çatışmaya sürüklemek gibi bir bedel ödemek istemiyor” dedi.