Ankara’da istifası sürpriz olarak değerlendiren Mehmet Özhaseki’nin yerine Murat Kurum’un neden yeniden Çevre ve Şehircilik Bakanlığına döndüğü tartışılıyor.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararı ile Sağlık Bakanlığından istifa eden Fahrettin Koca’nın yerine İstanbul İl Sağlık Müdürü Kemal Memişoğlu getirilirken Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından istifa eden Mehmet Özhaseki yerine de yeniden Murat Kurum atandı.
Cumhurbşkanlığı sisteminin ilk Sağlık Bakanı olan Fahrettin Koca altı yıldır bu görevi sürdürüyordu. Dönem dönem yaşadığı problemlerin ardından biri pandemi döneminde olmak üzere iki kez daha istifa ettiği öne sürülen Koca’nın bu girişimleri Erdoğan’dan dönmüştü. Koca’nın yerine gelen İstanbul İl Sağlık Müdürü Memişoğlu ile uyuşmazlık yaşadığı da öğrenildi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığında 2018 yılında görevi Mehmet Özhaseki’den devralan Murat Kurum ise 2023 yılı genel seçimleri sonrası görevini Özhaseki’ye devretmişti. Kurum, bir yıllık aranın ardından görevini yeniden Kurum’dan devraldı. Özhaseki daha önce Ankara Büyükşehir, Kurum ise İstanbul Büyükşehir belediye başkanlıklarına aday olup kaybetti.
Mehmet Özhaseki neden görevi bıraktı?
Sosyal medyadan yaptığı açıklamada istifasına sağlık sorunlarını gerekçe gösteren Özhaseki’nin bazı sağlıkla ilgili sıkıntıları olduğu biliniyordu ancak bunun görevini engelleyecek düzeyde olmadığı kaydediliyor.
Özhaseki’nin görevden alınmadan birkaç saat önce AKP kampına katıldığı ve burada bir istifa mesajı vermediği belirtiliyor. Kampta yaptığı sunumda da bakanlığının yeni dönem uygulamalarını anlattığı belirtilen Özhaseki’nin belediye başkanlarından gelen sorular üzerine akşam saatlerinde genel müdürlerin başkanlara bilgilendirme yapacağı sözü verdiği de öğrenildi. Ancak Özhaseki’den akşam saatlerinde istifa açıklaması geldi. Özhaseki’nin bu hafta içerisinde önceden planlanmış programları bulunuyordu. Bakanlık değişimi bu nedenle sürpriz olarak yorumlanıyor.
Bakanlığın inşaat ihaleleri Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremlerinin ardından tartışma konusu olmuştu.
Son dönemlerde iktidara yakın Kalyon Holding’in yöneticisi Mehmet Kalyoncu’nun görev aldığı Türkiye Tasarım Vakfı’nın (TTV) hazırladığı “Hatay Kent İmar Planı” ile bakanlık projeleri arasında anlaşmazlıklar olduğu da kaydediliyor. Altı bin konutluk TTV planı çalışmaları yapılırken Bakanlığın 150 bin konutluk bir proje hazırladığı ve bu projenin hem uzmanlar nezdinde hem de bürokraside tepki çektiği kaydediliyor.
DW Türkçe’ye konuşan Şehir plancısı Tuğçe Sezer, TTV’nin de katılımıyla Hatay’da koruma amaçlı imar planının devam ettiğini hatırlatarak, “O tanıtım yapıldıktan bir hafta sonra öğrendik. Bu çalışmadan bağımsız ve bu çalışmayı yapan kişilerin de haberi olmadan TOKİ ve Emlak GYO (Gayrımenkul Yatırım Ortaklığı) üzerinden pek çok ihale yapılmış. Bu ihaleler 140 binden fazla yaklaşık 150 bin konut planı yapılmış. Bütünsel planlama dediğimiz ihtiyaca ve depremsellik açısından dirençli bir kenti sağlamak açısından tamamen ters bir durumdan bahsediyoruz” yorumu yaptı.
Bakanlık ile Tasarım Vakfı arasında da problemler yaşandığı için Özhaseki’ye tepki olduğu da iddia edildi.
Murat Kurum’dan beklenti ne?
Yeniden Çevre ve Şehircilik Bakanı olan Murat Kurum ise görevi teslim alırken geçmişte ne yaptıysa bundan sonra da benzer uygulamaları hayata geçireceğini söyledi. Kurum, “Başta 11 ilimizde afetten etkilenen vatandaşlarımızın evlerini bir an önce teslim etme arzusuyla tüm ekibimizle görevimizi layıkıyla yapıp vatandaşlarımıza karşı sözlerimizi tutmaya gayret edeceğiz. Başta İstanbul olmak üzere 81 ilimizde deprem dönüşümü noktasında yapılması gereken her türlü gayreti, hiçbir siyaset gözetmeksizin valilerimizle, belediye başkanlarımızla, milletvekillerimizle hep birlikte elimizi, gövdemizi taşın altına koyarak deprem dönüşümünü gerçekleştirmek istiyoruz” dedi.
Siyasi kişiliği ile değil bürokrat kimliği ile yıllardır ön plana çıkan Kurum; TOKİ, Emlak Konut gibi görevlerde inşaat ağırlıklı konularla gündeme gelmişti. Emlak Konut genel müdürlüğü görevinde İstanbul’da yapılan birçok lüks konut projesi Murat Kurum imzası taşıyor.
Şehir Plancısı Tuğçe Sezer, “Biz TOKİ’yi sosyal konut üzerinden yapılandığını biliyorduk ama akademik çalışmalarda da konu oldu. Gördük ki biraz daha konut üretme şirketi olan bir yapılanma halini aldı” dedi. Bu dönüşüm de Kurum dönemine denk gelmişti. Sezer, “İstanbul ve Türkiye’deki uygulamalarına baktığımızda son 15 yıldır genel olarak riskli alan ve rezerv alan ilanı üzerinden kentsel dönüşüm ile halkın mülk edinerek yersizleştirildiği, yerinden edildiği bir süreci izliyoruz. Hatay’daki tartışmalar da şu anda benzer. Böyle endişeler var” değerlendirmesi yaptı.
“İmar affı” ile tartışıldı
Murat Kurum, 2018 yılında çıkarılan “İmar Barışı” adı verilen imar affı ile de çok tartışıldı. Bu aftan toplanan kaynağın kentsel dönüşüme aktarılmadığına dair eleştiriler de bulunuyor.
İmar affını Hatay örneği üzerinden değerlendiren Sezer, “2018-2021 dönemindeki imar affı dediğimiz dönemde 56 bin başvuru olduğu biliniyor. 56 bin bağımsız birimin mühendislik hizmeti dahi almadan yasallaştığını biliyoruz. Depremden sonra yapıların akıbetini de bilmiyoruz. Bu yapıların ne kadarı ayakta kaldı ne kadarı yıkıldı bilmiyoruz, bir çalışma yok. İmar barışı ile ilişkilendirme çalışması da yapılmadı. Hatay ile ilgili kentsel dönüşüm süreci vardı. 2018 yılında iptal edildi. Belediye ile merkezi yönetim uyumsuzluğu nedeniyle. Onun da bu döneme yani Murat Kurum dönemine yansıdığını biliyoruz” yorumunu yaptı.
Erzincan İliç’te 9 işçinin hayatını kaybettiği siyanürlü altın madeni faciasının yaşandığı madene “ÇED olumlu ve 2. Kapasite Artışı” iznini verenin Murat Kurum olduğu ortaya çıkmıştı.
Murat Kurum, Erdoğan ailesine de en yakın isimler arasında yer alıyor. Emine Erdoğan’ın himayesinde olan sıfır atık projesi ile ilgili olarak en fazla çalışma yapan isimlerin başında da Kurum geliyor. Murat Kurum’un bakanlığa atanması ile de AKP’nin Meclis’teki sandalye sayısı 265’ten 264’e düştü.