Kayseri’de Suriyeli bir çocuğun yine Suriyeli biri tarafından taciz edildiği iddiasıyla başlayan mültecilere yönelik saldırılarda evler taşlandı, dükkanlar yağmalandı, araçlar yakıldı, Suriyeli mülteciler sokak ortasında linç edildi, 17 yaşındaki Suriyeli Ahmet Handan El Naif hayatını kaybetti.
Evrensel’de yer alan habere göre Kayseri’de saldırın başladığı gün gibi bir hava esmese de mültecilerin tedirginliği sürüyor. Kayseri OSB’de çalışan mülteci işçiler işe gitmekten çekinirken patronlar mülteci işçileri işe getirmenin yollarını arıyor.
Kayseri OSB’de saldırılardan sonra özellikle küçük ve orta ölçekli iş yerlerinde üretim durma noktasına gelmiş durumda. Bazı mobilya ve metal fabrikalarındaysa üretimin 8 Temmuz’a kadar durdurulduğu söyleniyor.
“Olaylardan sonra işe gelemiyorlar”
Kayseri OSB’deki genel hava böyleyken uzun yıllar mülteci işçilerle çalışan yerli işçiler arasında da olaylara tepki gösterenler var. Çelik kapı fabrikasında çalışan yerli bir işçi, “Ben yıllardır bu insanlarla yan yana çalışıyorum. Bir kere bile yanlışlarını görmedim. Benim tanıdıklarım ekmeğinin derdinde olan insanlar. Ama bu olaylardan sonra işe bile gelemiyorlar” diyor. Mültecileri istemeyen, ülkelerine geri dönmesini söyleyen bir mobilya işçisi ise, “Ülkede zaten ekonomik kriz ve işsizlik var. Mülteciler düşük ücretlere çalışıyorlar. Böyle olunca yerli işçiler iş bulamıyor. Ben de ülkemde mülteci istemiyorum ama tanıdığım hiçbir mülteciden de zarar görmedim” diye konuşuyor.
90’larda Kürtlere yapıldı, şimdi Suriyelilere
Başka bir çelik kapı işçisi ise, “90’lı yıllarda Kürt olduğumuz için ev bile bulmakta zorlanıyorduk. O dönem bir iki yıl içerisinde 8-10 ev değiştirmek zorunda kalmıştık. Şimdi de aynısı Suriyelilere yapılıyor” diyor.
“Ne zaman işçi geçinemiyoruz dese böyle olaylar yaşanıyor”
Askeri iş kolunda çalışan bir işçi ise, “Cinsel istismar hangi milletten olursa olsun içler acısı bir durum. Öfkenin aslında hükümete yönelik olduğunu gözlemliyorum fakat halk öfkesini mültecilere yönlendirdi. Yıllardır yanlış uygulanan dış politikanın sonuçlarını biz emekçiler çekiyoruz. Sınırda herhangi bir önlem alınmadan elini kolunu sallayan giriyor. Bu sebeple de böylesi münferit olaylar yaşanıyor. Yakmak ve yıkmak aslında bir vandallıktır” ifadelerini kullanıyor. Bir kamu işçisi ise, “Zamanlamasının manidar olduğunu düşünüyorum. Çünkü ne zaman biz işçiler ekonomi kötü, maaşlar yetersiz, maaşlara zam olmalı diye konuşmaya başladığımızda bu tür olayların olması benim kafamı karıştırdı” diye anlatıyor.
Patronların ‘daha ucuzunu bulamayız’ endişesi
Yaşan olaylara dair üretimi duran veya yavaşlayan işletmelerin sahibi patronlar ise üretimin eski haline gelmesi için yeni yollar aramaya başlamış durumda. Kayseri OSB’de çalışan işçilerin anlattıklarına göre; patronlar, mülteci işçilerin işe gelmemeye devam etmesi halinde işçilerin servislerle evlerinden alıp geri evlerine bırakılmayı planlıyor. Küçük ve orta işletme sahibi patronların, ağır koşullarda, düşük ücretli ve sigortasız çalıştıracak işçiyi bulamayacakları için çıkan olaylara tepkili oldukları işçiler tarafından ifade ediliyor. Hatta olayların bilerek ve planlı çıkarıldığını söyleyen patronların olduğu anlatılıyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***