Mehmet Özhaseki’nin sağlık sorunları nedeniyle “görevden affını” istemesinin ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı’na yeniden dönen Murat Kurum, geçmiş dönemde birçok tartışmalı karara imza attı. 31 Mart 2024 seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olan Kurum, yeniden aday olan mevcut başkan Ekrem İmamoğlu’na farklı yenildi. Kurum, seçim başarısızlığına rağmen yeniden bakanlık koltuğuna oturdu.
Mehmet Özhaseki’nin sağlık sorunları nedeniyle “görevden affını” istemesinin ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı’na Murat Kurum atandı. 2018-2023 yılları arasında da bakanlık yapan Kurum, bu süreç içerisinde birçok tartışmalı karara ve söyleme imza attı.
Kişisel hayatı
Murat Kurum, 1976’da Ankara’da doğdu. Ankara Mimar Kemal Lisesi’nin ardından 1999 yılında Selçuk Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. 2017 yılında Kentsel Dönüşüm Yüksek Lisansı’nı tamamladı.
Üniversiteden mezun olduğu 1999’dan 2005’e kadar özel sektörde çalıştı. Sonrasında Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’na (TOKİ) girdi. Uygulama Daire Başkanlığı’nda uzman olarak çalışmaya başladı.
2006-2008 arasında TOKİ İstanbul Uygulama Daire Başkanlığı Avrupa Yakası Uygulama Şube Müdürlüğü görevini üstlendi. 2009’dan bakan olduğu 2018’e kadar TOKİ iştiraki Emlak Konut GYO AŞ Genel Müdürlüğü yaptı.
Kariyeri AKP çatısı altında şekillenen Kurum, Emlak Konut’taki sürecin ardından Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın güvenini kazandı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk kabinesinde yer aldı
Erdoğan, Kurum’u 2018’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmesinin kurulan ilk kabinede Çevre ve Şehircilik Bakanı olarak atadı. Bakanlığı boyunca TOKİ ile sosyal konut kampanyaları ve kentsel dönüşüm projeleri yaptı. Bakanlık verilerine göre, Kurum döneminde 365 bin sosyal konut yapıldı.
Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile yakın olduğu bilinen Kurum, Emine Erdoğan’ın “öncülüğünde” yürütülen sıfır atık projesi ve çevre konuları ile de yakından ilgilendi.
Nitekim Kurum, Sıfır Atık Projesi, Akdeniz’deki 21 ülke arasından birinci olunca Emine Erdoğan’ı kastederek, “Ülkemizin en büyük çevre hareketi Sıfır Atık’a verdiği destekten ötürü Saygıdeğer Hanımefendi’ye bir kez daha şükranlarımı sunuyorum” dedi.
İklim değişikliği, Kurum’un bakanlığı döneminde hükümetin gündemine girerken, Paris İklim Anlaşması da onun döneminde yürürlüğe sokuldu. Kurum’un bakan olduğu dönemde kurumun adı 2021’de “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı” olarak değişti.
Kurum ve eski İçişleri Bakanı Soylu
Kanal İstanbul savunması
Muhalefet partileri, meslek örgütleri ve sivil toplum örgütlerinin sert şekilde eleştirilerine rağmen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “çılgın proje” olarak tanımladığı Kanal İstanbul’u, “Türkiye’yi dünyada lider ülke yapacak bir projedir” sözleriyle savundu.
AKP’nin seçim döneminde vaat olarak sunduğu Millet Bahçeleri’nin yapımına da Kurum döneminde başlandı. Kurum’un bakanlığında 484 millet bahçesinin yapımı başladı. Bunların 39’u ise 31 Mart 2024 seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın Büyükşehir Belediye Başkan adayı olduğu İstanbul’daydı. Bakanlığı döneminde Millet Bahçeleri’nin 13’ünü tamamladı.
Kanal İstanbul projesi
Salda Gölü’ne Millet Bahçesi projesi
“Türkiye’nin Maldivleri” olarak adlandırılan Salda Gölü’ne Millet Bahçesi projesine de muhalefetin ve çevre örgütlerinin tüm tepkilerine rağmen Kurum’un bakanlığı döneminde karar verildi. NASA’nın “Ayakkabıyla bile girilmemeli” açıklaması yaptığı Salda Gölü’ne doğal güzelliğinin korunacağı iddia edilmesine rağmen iş makineleri girdi. Yine aynı dönemde İstanbul’un oksijen kaynağı ve su havzası olan Kuzey Ormanları’nda yapılaşma çalışmaları başladı.
NASA’nın “ayakkabıyla bile girilmemeli” dediği Salda Gölü
“İmar affı, bizim vatandaşın devletle olan barışı” savunması
Depremde hasar riskini arttırdığı eleştirileri ve rant tartışmasına neden olan imar barışı, Kurum bakan olmadan hemen önce Meclis’ten geçirildi.
24 Haziran 2018 genel seçimleri öncesinde 6 Haziran 2018’de Resmi Gazete’de yayımlandı. Kurum hemen ardından bakan oldu. Kurum, Aralık 2018’de 9 milyon 722 bin kişinin imar barışından yararlanmak için başvuruda bulunduğunu ve söz konusu başvuru ile elde edilen gelirin ise 15 milyar 619 milyon liraya ulaştığını açıkladı. Riskli yapılara verilen izinlerin ardından Kurum bir sene sonra yaptığı açıklamada, “İmar barışı, imar barışına giren yapılar sağlamdır, riskli değildir’ anlamı taşımıyor” açıklaması yaptı. Kurum, ayrıca, “İmar affı, bizim vatandaşın devletle olan barışı” ifadelerini kullandı.
ETS Tur’un sahibi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da otelleri için imar barışından yararlandı.
Sosyal Konut Projeleri’nde yurttaşlar evlerini alamadı
Kurum’un bakan olduğu dönemde İstanbul’daki Tozkoparan, Tokatköy ve Fetihtepe gibi alanlarda “kentsel dönüşüm” çalışmaları başladı. Bu kapsamda yurttaşlar kendilerine güvence verilmeden evlerinden edildi. Sabahın erken saatlerinde çevik kuvvet eşliğinde evleri yıkılan yurttaşlar sokakta kaldı. O dönem bakanlık tarafından kendilerine ufak bir kira desteği yapıldı. Ayrıca yeni dönüşümle birlikte yapılacak evler için de ek ücret talep edildi.
TOKİ tarafından 2019’da başlatılan “100 Bin Alt Gelir Grubu Sosyal Konut Projesi” kapsamında yaklaşık beş yıldır evlerini teslim alamayan yurttaşlardan 15-21 bin lira arası ödemeler istendi. Kurum “Vatandaşımız biraz dişini sıkarak, biraz eşinden, dostundan borç alarak, bu bedeli karşılayabilir” yanıtını verdi.
Deprem bölgesinde TOKİ binalarının sağlam kaldığını söyledi
6 Şubat Maraş depremlerinde yıkılan birçok binanın kaçak inşa edildiği ve imar affı ile kayıt altına alındığının anlaşılması üzerine eleştirildi. Kurum ise eleştirilere karşılık, deprem bölgesinde TOKİ binalarının sağlam kaldığını söyledi. Ayrıca deprem bölgesinde Türkiye’nin en iyi mimarlarıyla çalıştıklarını, deprem bölgesindeki kültür, demografik yapı, doğa, iklim ve çevreyi de içine alacak tasarımla konutları inşa edeceklerini savundu.
Ezgi Apartmanı’nda kolon kesen pastanenin sahibiyle fotoğraf
35 kişinin hayatını kaybettiği Ezgi Apartmanı’nın yıkılmasından sorumlu olan Maraş eski MÜSİAD Başkanı Sami Kervancıoğlu ile fotoğrafı da tartışma konusu oldu. Söz konusu binanın yıkılmasıyla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı Deprem Suçları Soruşturma Bürosunun görevlendirdiği bilirkişiler, apartmanın zemin katında bulunan pastanede 40 santimetre çapında kolon kesildiğini tespit etti.
Bakanlık imkanlarıyla propagandayı savundu
Erdoğan’ın 14 Mayıs 2023 seçimlerinde tüm kabine üyelerini milletvekilliğine aday gösterme kararı alması üzerine İstanbul’dan aday oldu.
Seçim kampanyasını, deprem riskine karşı alınacak önlemler kapsamında İstanbul’daki kentsel dönüşüm projeleri üzerine kurdu.
Seçim döneminde bakanlık imkanlarını kullanarak propaganda yapmakla suçlandı. Cüneyt Özdemir’in Youtube programına “Bakanlık gücü yetkilerse eğer, yetkilerimi kullanıyorum. Kullanacağım tabii ki” diyerek kampanyasını savundu.
Sami Kervancıoğlu ve Kurum
İBB seçimlerinde İmamoğlu’ndan fark yedi
Murat Kurum 2024 Türkiye yerel seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı oldu. Seçim kampanyaları sürecinde açıkladığı mal beyanında 1 araç, Ankara’da iki konut, İstanbul’da bir konut, bir miktar altın ve takı ile 3 silahı, 200 bin Türk Lirası, 55 bin ABD Doları ve 40 bin Euro sahibi olduğunu, ayrıca 14 milyon lira da borcu olduğunu açıklayan Kurum, seçimlerde yüzde 39,59 oy aldı. Seçimleri CHP’nin adayı olan mevcut başkan Ekrem İmamoğlu yüzde 11,55 farkla, yüzde 51,14 oy alarak kazandı.
Erdoğan’ın “İstanbul’u geri alması için” aday gösterdiği Kurum, kampanya sürecinde birçok gafa imza attı. Seçim gecesi İmamoğlu’na farklı yenildi.
İliç’te kapasite artırım izni Murat Kurum’dan
Erzincan’ın İliç ilçesinde Anagold Madencilik şirketi tarafından işletilen ve 9 işçinin toprak kayması sonucunda hayatını kaybettiği altın madeninin kapasitesinin uzmanların uyarılarına rağmen, 2020 yılında dönemin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum tarafından ikinci defa artırıldığı ortaya çıktı. Madenin kapasitesi, Kurum’un Bakanlığı döneminde, şirketin siyanür faciasının üzerinden bir yıl geçtikten sonra 16 Haziran 2022 tarihinde “Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) gerekli değildir” kararı ile kapasite artırımı onayı verilerek, üç katına çıkarıldı. Kurum, konu ile ilgili soru önergesine ise, “Alanda sızdırmazlığa ilişkin gerekli tedbirlerin alındığı tespit edildikten sonra atık depolama izni verilmiştir” dedi.