– Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan Al Suud ile görüşmesi sonrası Suriye ile ‘normalleşme’ sürecine dair açıklamalarda bulundu.
Basın toplantısında konuşan Fidan, “Suriye’de çok karmaşık bir tablo var. Bu tablonun tartışmaya açılması için çok zaman lazım” dedi. Fidan şöyle devam etti:
‘ZAMANIN RUHU BARIŞI, İSTİKRARI ARAMAYA ZORLUYOR’
“Suriye uzun yıllardır kanayan yara. Cumhurbaşkanımız mücadele devam ederken diyalog kapısını hep açık tutar.
Suriye ile başlayan diyalog kanalının belli bir neticeye ulaşması gerekiyordu. Özellikle Rusya ve İran’ın aracılık yaptığı görüşmeler çeşitli düzeylerde gerçekleşti.
Son 1 yıldır görüşmelerde çok fazla bir hareketlilik yok. Bölge artık barış ve istikrarı arayan bir iklime gelmiş durumda. Zamanın ruhu bizi barışı, istikrarı aramaya zorluyor.
‘CUMHURBAŞKANI HİÇBİR KAVGADAN KAÇMAZ’
Cumhurbaşkanımız burada liderlik vizyonunu kullanarak en üst düzeyden bir barış çağrısında bulunmuştur. Bu son derece kıymetli bir çağrıdır. Dilerim bunun değerini anlarlar. Bu herhangi bir çaresizliğin, zayıflığın durduğu yer değildir. Kendisini tanıyanlar bilir hiçbir mücadeleden hiçbir kavgadan kaçmaz. Burada bir barış vizyonunun yansıması olarak bir çağrıda bulundu. Bizim tavsiyemiz bu çağrının dikkate alınması.
Suriye’de çok karmaşık bir tablo var. Bu tablonun konuşulmaya başlanması için bile ciddi bir zamana ihtiyacımız var. Bu tablo içerisinde burayı stratejik biçimde ele almamız, istikrarın ve kalcı çözümün ne olduğunu ele almamız önemli.
‘OMUZ OMUZA SAVAŞTIK’
Bizim kafamız net. Sadece kendimizi düşünmüyoruz bu konuda. Başta toprak bütünlüğü, siyasi güvenlik… bunlar çok önemsediğimiz konular.
Şunun altını çizmek istiyorum. Zaman zaman bazı sesler çıkıyor. Biz Suriye muhalifleri ile ilgili durduğumuz yeri değiştirmiyoruz. Suriyeli muhaliflerin kendi özgür tercihi esastır. Bizim durduğumuz yer onların, bizim DEAŞ ile yaptığımız mücadelede, PKK ile mücadelede, omuz omuza bunlarla yıllarca teröre karşı savaştık. Çok şehitler verildi. Bizim vefalı ve büyük bir ülke olarak bu fedakarlığı unutmamız mümkün değil ama bu arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin kendi özgür kararıdır, uluslararası hukuk çerçevesinde, Suriye muhalefeti ne türden bir diyalog içerisinde olacak bu onların kararıdır. Biz ancak burada bir yapıcı rol oynayabiliriz ama bizim bu fedakarlıkları unutmamız, onları yarı yolda bırakmamız diye bir şey söz konusu değil.
Aynı zamanda bu kardeşlerimiz şu anda kontrol ettikleri bölgelerde Türkiye’ye daha fazla mültecinin gelmesini engelliyor. Kaçakçılık konusunu, organize suç konusunu bizlerle işbirliği yaparak engelliyorlar. Bu arkadaşlar birçok konuda sınırımızda, sınırımızın öbür tarafından Türkiye’nin ulusal çıkarlarına fevkalade büyük hizmet eden adımlar atıyorlar. Bu da tabii konuşulacak konular arasında.
NE OLMUŞTU?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Katil Esed”, “Terörist Esed” diye andığı Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile yeniden ailece görüşmek istediğini açıklamıştı.
Erdoğan son olarak NATO toplantısından dönerken, ‘normalleşme’ sürecinin olumlu ilerlediğini söylemiş, “ABD ve İran’ın da bu müspet gelişmelerden memnuniyet duyması ve çekilen onca acının son bulması için süreci desteklemesi gerekir” demişti.
Suriye ise yanıt olarak Türkiye’nin Suriye’de bulunduğu yerlerden çekilmesini istemişti.
Suriye Dışişleri Bakanlığı’nın dün yaptığı açıklamada şöyle denilmişti:
“Suriye Arap Cumhuriyeti, Suriye-Türkiye ilişkilerinin düzeltilmesi için samimi çaba gösteren kardeş ve dost ülkelere teşekkür ve takdirlerini ifade ederken, iki ülke arasındaki normal ilişkinin geri dönüşünün, iki ülkenin güvenlik, emniyet ve istikrarının temeli olan 2011 öncesindeki durumun geri dönüşüne dayandığını vurguluyor.” (HABER MERKEZİ)
Suriye Dışişleri’nden Erdoğan’a yanıt: Normal ilişkilere geri dönmek için 2011 öncesindeki duruma geri dönülmesi lazım
Türkiye- Suriye görüşme adımları… Rusya: Ortaklarımızı her şekilde temasları sürdürmeye teşvik ediyoruz
Erdoğan’dan NATO dönüşü Suriye açıklaması: Süreç olumlu gelişti, ABD ve İran da desteklemeli
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***