M. AHMET KARABAY | HABER ANALİZ
Ülkede garip şeyler olmaya devam ediyor. En gariplerinden biri 28 Haziran’da yaşandı. Geçtiğimiz cuma günü Singapur’dan atılan tek kelimelik bir paylaşımla bayram etmemiz istendi. Birdenbire Türkiye’nin önündeki bütün engellerin kalkacağı, ülkeye dünyanın her yerinden para yağacağı algısı oluşturulmaya başlandı. Dün hatırlanmadan, geçmişe bakmadan bayram etmemiz istendi. Kimi kafa karıştırıcılar ise Türkiye’yi bu duruma dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun getirdiğine inanmamızı istedi.
Çok bilmece gibi bir giriş mi oldu? O halde daha net yazıp Soylu’ya yapılan haksızlığın önünü almaya çalışayım. Türkiye, 2009’dan itibaren bir çıkmaza sürüklenmeye başlandı. 12 Eylül 2010 referandumu ile Tek Adam rejimine giden yolun kapısı aralandı.
Buna rağmen 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde “Siz bu kardeşinize yetkiyi verin” çağrısına “Evet” diye karşılık verene kadar ülke düşe kalka bir yere vardı. Bu tarihten sonra olanlar artık telafisi öngörülemeyecek zararlar olarak ortaya çıkmaya başlandı.
15 Temmuz’da yaşananları bir kenara koyduğumuzda, son 5-6 yılda iktidar eliyle yapılan tahribat, AK Parti iktidarı boyunca yapılan yıkımın çok önüne geçti. Ülkeyi yönetenler, Türkiye’yi her alanda Kim Jong Un’un ülkesi Kuzey Kore ile yarıştırmaya başladı.
Ülkeyi işine geldiği yerde ‘darülislam’, işine geldiğinde ‘darülharp’ olarak gören yönetim zihniyeti, Türkiye’yi kara para aklama merkezine dönüştürdü. Kendilerini ülkenin tepesinde oturduğu çarkın dönebilmesi için her yol mübah kılındı.
Abbasi halifesi Harun Reşid’in her yaptığına fetva veren Ebu Yusuf varsa, Tek Adam’ın yaptıklarına “Olur!” diyen Hayrettin Karaman var. Karaman’ın verdiği fetvalarla ülkenin zaman içinde çehresi değişmeye başladı.
Türkiye’nin gidişini gören Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) bünyesinde kurulan FATF (Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü), 2019 yılında önce gittiği yolun yanlış ve tehlikeli olduğuna ilişkin Türkiye’yi uyardı. Tek Adam’ın hiçbir şey umurunda değildi.
Uyarıya rağmen gidişinde hiçbir değişiklik olmadığı görülünce FATF, bu kez 21 Ekim 2021’de Türkiye’yi Ürdün ve Mali ile birlikte “gri liste” grubuna aldı. Türkiye Arnavutluk, Fas, Pakistan, Suriye, Sudan ve Yemen gibi ülkelerin arasına dahil edildi.
Bir ülkenin gri listeye alınmasındaki temel nedenler açık ve net. Bunlar şöyle:
- Kara para aklama
- Terörizmin finansmanı
- Finansal suçlar
- Vergi kaçakçılığı
- Şeffaflık eksikliği
- İnsan kaçakçılığı
FATF BAŞKANI PLAYER, HANGİ KONULARDA UYARMIŞTI?
FATF Başkanı Marcus Player, kararın açıklandığı tarihte, Türkiye’yi 2019’da uyardıklarını hatırlattı ve aynen şu ifadeleri kullandı: “Bazı sektörlerde yapılması gerekenler var. Özellikle bankacılık, altın ve değerli taşlar ile emlak sektörü gibi yüksek riskli sektörlerde. Türkiye, kara para aklama vakalarını, El Kaide ve IŞİD gibi BM tarafından terörist olarak tanınan gruplarla bağlantılı para transferlerini takibe almalı. Türkiye’nin; kara para aklamayı önlemede, terörün finansmanını engellemede, suç şebekeleri ve yolsuzluklarla mücadelede adımlar attığını göstermesi hayati önem taşımaktadır.”
FATF Başkanı Player, bu konuşmasında bankacılıktan, emlak sektörüne, değerli taş ticaretinden yolsuzluğa kadar pek çok alan sayıyordu. Bu sayılanlardan çok azı İçişleri Bakanlığı’nın alanına giriyordu. Doğru. Lakin dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati ve Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nu ilgilendiren yönleri ağırlıktaydı. Ve tabii bütün bunların varlığının sebebi olan Tek Adam.
Bu isimlerden hiçbiri topa girmedi. Sadece tek bir kişi öne atıldı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, gri listeye alınmakla Türkiye’ye haksızlık yapıldığını haykırmaya başladı. Hakkari Yüksekova’nın Göllerbaşı bölgesine giderek orada Türkiye’ye yapılan haksızlıkları anlattı.
FATF kararının açıklanmasından bir gün sonra Hak-İş’in Başkanlar Kurulu toplantısına katılıp teröre esas destek verenin Avrupa ülkeleri ve ABD olduğunu öne sürdü. Bu kararın 10 Avrupa ülkesinin büyükelçilerinin Osman Kavala’nın serbest bırakılmasını istemelerinin ardından geldiğini öne süren Soylu, Türkiye’nin Kavala’yı serbest bırakmadığı için bu listeye alındığını öne sürdü. (38. Dakikada)
SOYLU ÖNE ÇIKIP, ÖTEKİLERE HAREKET ALANI SAĞLADI
Süleyman Soylu’nun kabinede üstlendiği rol farklı idi. Öne çıkıp hemen her alanda paratoner görevi gördü. Gelen yıldırımları üzerine çeken Soylu, paratonerin gelen yıldırımı toprağa aktarması gibi göğüsleyip ötekilere rahat çalışma ortamı hazırladı.
İslam’da Azrail’e verilen can alma görevi gibi. Gerçek can alanın Allah olduğunun akıllara getirilmemesi için hastalık ve kazaların bahane gösterilmesi gibi, Soylu da “sebepler” rolünü üstlenmiş oldu. Soylu farklı gerekçelerle iki kez “Azraillik” ya da “sebepler” olma görevinden istifa etti. İkisinde de Tek Adam tarafından “başarılı” olduğu gerekçesiyle görevine iade edildi.
Görevini sürdürmesinde olduğu gibi, istifalarında da “devam et” denmesi, “sana biçilen rolü iyi oynuyorsun” anlamında idi.
Şu ya da bu şekilde Tek Adam’ın saltanatının bir dönem daha garanti altına alınması gerekiyordu. Bu da 14-28 Mayıs 2023 seçimleri ile gerçekleştirildi. Nasılsa sonrası için yeni bir oyun sahneye konulurdu.
Tıpkı Mısır’la, Suudi Arabistan’la, Birleşik Arap Emirlikleri’yle şimdi de Suriye ile yeniden iyi olmak için uğraşıldığı gibi, dün bozulanları yeniden yerine oturtma yoluna girildi. Beştepe Sarayı’nın her dediğini emir telakki edip yerine getiren Nebati gitti, Hazine ve Maliye’nin başına Mehmet Şimşek getirildi. Süleyman Soylu’nun yerine de İçişleri Bakanlığı’na Tek Adam’ın sesi olan Ali Yerlikaya atandı.
Mehmet Şimşek, uluslararası finans bağlamında, Ali Yerlikaya da suç örgütleriyle koordineli bir mücadeleye girişti. 28 Haziran’da Mehmet Şimşek’in Singapur’dan gri listeden çıktık anlamında geçtiği “Başardık” mesajı İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın koordineli çalışması ile sonuca ulaştı.
Gri Liste’den çıkışta Yerlikaya etkisi
FAFT yetkilileri, Yerlikaya’nın mafya operasyonlarını övdü: “Örnek vakalar”
Yerlikaya, operasyonlar için 2 hafta önce şöyle demişti:
💬“Bunlar gri listeden çıkmanın kilometre taşları. İşi sıkı tuttuk”@onur__erkanhttps://t.co/OCkUq5excU pic.twitter.com/M96qgXvrPK
— serbestiyet (@serbestiyetweb) June 29, 2024
Soylu’nun “Suçişleri Bakanı” olarak suç örgütü liderleriyle bilinçli olarak fotoğraflar verdiğini söylesem yanlış olmaz. Tıpkı kertenkelenin sıkıştığında düşmanlarının önüne kuyruğunu bırakıp kaçması gibi. Düşmanlarının dikkatini yerde hareket halindeki kuyruğa çeken kertenkele, çoktan ortamdan uzaklaşmış olur.
Dikkatler Soylu’nun yaptıklarına çevrildiği dönemde öte tarafta birileri bir şekilde temin edilen kara paralarla günü kurtarmaya çalıştı ve 2023’te bir dönem daha seçimi kazanmış oldu. Bu dönemde de gri listeden çıkarılmayı bir başarı hikayesi gibi önümüze elma şekeri olarak sunanlar, yüzde 38 elektrik zammını ve litrede iki hafta içinde 5 TL’yi aşacak olan akaryakıt zamlarını topluma yedirmiş oldular.
Sonuçta Türkiye gri listeden çıktı ama gri liste Türkiye’den çıkmadı.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***