NECİP F. BAHADIR | YORUM
Uzaklardan da izlesem Türkiye gündeminin esiriyim. Yazı yazmanın bir bedeli de bu. Ayrıca ülkede olup biten her şey de umurumda. Kendini tribüne atarak, elde çekirdek olayları ve siyasi gelişmeleri kaygısız ruh haliyle izlemek bana göre değil. Akif gibi halimden şikayetçi değilim; “Ya param olaydı ya hamiyetsiz olaydım.”
Bu biraz fıtrat, biraz da duruş…
Onlarca konu arasından birini, ‘anket sonuçlarını’ seçerken zorlanmadım. Ciddiye aldığım iki kamuoyu yoklamasına yansıyan rakamların benim haftalardır yazdıklarımla örtüştüğünü gördüm çünkü. 31 Mart sonuçlarını ‘Erdoğan dönemin sonu’ olarak yorumladığımı hatırlarsınız. ‘Sonu…’ derken 1 Nisan sabahını kastetmedim tabii. Söylemek istediğim ‘sonun başlangıcı…’. Bir dönem kapı gibi açılıp kapanmaz, süreç gerektirir. Modern zamanlarda ‘ani ölümlere’ bile sık rastlanmıyor. Taksit taksit ölüyor insanlar… Şairin dediği gibi; “Taksitle ölüm diye bir roman yazıldı artık / Önce öl sonra öde denilmek suretiyle / Aşılıp geçildi bu roman da…”
Karar’dan İbrahim Kiras’ın ‘Siyaset tarihinde AK Parti biterken…’ diye bir yazısına rastladım. Ve şu tespiti dikkatimi çekti; “Sonuç itibariyle AK Parti seçmeni bütün yanlışları denemiş ve hepsini tüketmiş oldu. Uzun vadeli vaatleri de duygusal mesajları da dini ve milli konulardaki çağrıları da cevapsız bırakmadı son on yıl boyunca. Ama nihayet ekonomiyle ilgili kısa vadeli vaatlere sıra geldiğinde ip koptu. İktidara açmış olduğu krediyi artık kapatma zamanının geldiğini anladı.”
AKP, AK Parti’nin devamı değil; çete!
İbrahim Kiras, ciddiye alınmalı mı? Evet… AKP mahallesinde yaşayan biri o. Söylediklerini o açıdan önemsedim. AKP’de yaşanan ‘büyük kopuşu’ aynel yakin gözlemleyecek durumda. Hâlâ AK Parti demesi kendi tercihi… Ama çoktan AKP oldu.
Partinin kurucularından Nimet Baş bile yıllar önce “Artık benim için AK Parti yok, AKP var!” demişti. AKP, AK Parti’nin devamı değil. Hatta parti değil AKP. Peki ne? Biraz çete, biraz mafya, biraz şirket, çok az da politika… Kiras, İngiliz siyaset adamı Churchill’in şu sözüyle noktalamış yazısını; “Dün ile bugün arasında kavga çıkarsa yarın kaybeder.”
Ah, keşke kaybeden sadece AKP ve Erdoğan’ın yarını olsa…
TFF’ye yapılacak atama!
Anketlere geçmeden önce ‘son dakika’ olarak sosyal medyaya düşen bir habere takıldım. Gündemi takip edenler bilir; Servet Yardımcı Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı’na adaydı. Kazanmasına yetecek miktarda imzayla başvurusunu yaptı. En büyük destekçisi Ali Koç’tu. Müracaatından bir gün sonra adaylıktan çekildi. Gerekçe olarak da ‘tehdit edildiğini’ açıkladı ve adres olarak ‘malum kirli yapıyı’ gösterdi. Yardımcı, uzun süredir sporun içinde… Rizeli. Erdoğan’ın hemşehrisi. Sözleri çok sert…
‘Kirli yapı’ ne ola ki? Bir Rizeliyi kim tehdit edebilir? Sporun içinden birileri mi? Kulüp başkanları mı? Değil elbette. Siyasetten başka kim olabilir? Federasyon güya özerk… AKP iktidarının veya Erdoğan’ın elinin uzan(a)madığı yer mi var? Anayasa, yasa, mevzuat hikaye. Onlar garibanlar için. Yardımcı’nın Erdoğan’nın AKP’sine ‘malum kirli yapı’ demesi cesurca. Sadece adaylık başvurusunu geri almadı, pılını pırtısını topladı, spordan elini ayağını çekti.
Tehdit mi? Herhalde bir Rizeliyi de ancak başka bir Rizeli tehdit edebilir… Türkiye’de siyaset olsun, spor olsun işler böyle yürüyor. Haftaya perşembe başkanlık için seçim yapılacak. Bunun adına ‘seçim’ denir mi? Düpedüz atama… Seçim için o kadar zahmete ve masrafa girilmese keşke…
AKP’nin 22 yıllık dönemi kapanıyor!
İki anket demiştim ya… Gelelim ilkine… Başında, bir ara AKP’ye yakın olan Hatem Ete’nin bulunduğu Panaroma Araştırma’nın anketini Ertuğrul Özkök’ün yazısında gördüm. Özkök rakamları yorumlarken, “AKP’nin 22 yıllık dönemi kapanıyor.” sonucuna varmış ve yazısına bunu başlık yapmış. Sokağa, halkın çığlığına kulak veren AKP’nin günden güne eridiğini görür.
31 Mart ne ki…
Bugün AKP’nin durumu daha vahim. Bu gerçeğin rakamla ifade edilmesi kuşkusuz çok önemli.
Rakamların dili şöyle; CHP yüzde 35 ile birinci parti… 31 Mart’ta yükseldiği liderliği hâlâ koruyor. AKP’nin oyları ise yüzde 32 bandında. DEM yüzde 9, MHP yüzde 7, Yeniden Refah yüzde 6… Diğerleri yüzde 5’in altında. İYİ Parti de mi? Evet, lider değişikliğinden sonra İYİ Parti hızla yok oluşa doğru gidiyor. Deva, Gelecek ve Saadet bildiğiniz gibi. Yerinde sayıyor. Zafer Partisi’nin bile gerisindeler.
Araştırma şirketi rakamların dilini çözerken, ‘31 Mart’ın yol açtığı siyasal eksen üç ayın sonunda büyük ölçüde şekillenmiş görünüyor. CHP birinci parti konumunu üç ay üst üste koruyarak tescillemiş durumda. 31 Mart seçimleri iktidar muhalefet ilişkileri ve toplum siyaset etkileşimi bağlamında yeni bir dönem başlatmış durumda…’
Analiz uzun. Ama işin özeti bu. Ben gelenden çok gidenle ilgiliyim. Rakamların söylediği çok açık; AKP yolcu… Erdoğan, buzdağına çarpan Titanic’in su alması gibi hızla kaderine doğru ilerliyor.
Diğer anket MetroPOLL’ün… Özer Sencer yıllardır kamuoyu araştırması yapar ve siyaseti yorumlar. Herkesin aşina olduğu bir isim. Anket sonuçları ciddiye alınır. MetroPOLL’ün anketinde de CHP birinci parti yüzde 32.8’le… Onu AKP izliyor, yüzde 32.4’le. DEM yüzde 10.5… MHP ise yüzde 7.0…
Arkasından diğer partiler geliyor. Sencer’in araştırmasında aradaki fark düşük, kolay kapanabilir gibi görünüyor. Fakat AKP’nin toparlaması hiç de sanıldığı gibi basit değil. Zaman muhalefetin lehine, iktidarın aleyhine işliyor.
Erdoğan anketlere itibar eder. Eskiden birkaç şirketle birlikte çalışır, politikalarını rakamlara göre güncellerdi. Şu sıralar rakamlarla arası pek iyi değil. Kamuoyu araştırmalarına eskiye oranla daha az zaman ayırıyor. Nereden mi biliyoruz? 31 Mart seçim stratejisinden… Eğer anket yaptırsaydı, Ankara’dan Turgut Altınok aday gösterilir miydi? Aynı şekilde İstanbul’dan Murat Kurum aday olur muydu?
Sokağın nabzı, anketlere yansıyan rakamlar yeni bir devrin ayak sesleri değil de nedir?
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***