Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Pazar günü İstanbul’da Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Farhan Al Saud ile düzenlediği ortak basın toplantısında Gazze’deki savaşın sona erdirilmesi için İsrail’e daha fazla baskı yapılması çağrısında bulundu.
Fidan, Cumartesi günü gerçekleştirilen saldırıların, İsrail’in çatışmayı sona erdirmeye niyeti olmadığını gösterdiğini söyledi. Fidan, “Hamas’ın ateşkes şartlarını kabul etmesi İsrail tarafından zayıflık ve teslimiyet olarak görülüyor ki bu son derece tehlikeli bir anlayış, tehlikeli bir stratejik hesaptır” dedi.
Dolmabahçe Cumhurbaşkanlığı Çalışma Ofisi’nde gerçekleştirilen ortak basın toplantısında, Gazze meselesini öncelikli madde olarak gündemde tuttuklarını kaydeden Fidan, buradaki insanlık dramını bir an önce durdurmanın önemli olduğuna dikkati çekti.
“Önceliğimiz ateşkesin sağlanması silahların susması diyen Fidan, “ İsrail ve Netanyahu ne zaman bu yönde bir hava oluşsa, yeni katliamlara imza atıyor. Bu da onların barışla hiçbir ilgisinin olmadığını, sadece bir propaganda aracı olarak görüşmelere girdiklerini düşündürüyor” dedi.
İsrail’in Filistinliler’i yok etme siyasetine devam ettiğini belirten Fidan, “İsrailli yetkililerin eninde sonunda uluslararası ceza mahkemelerinde bunun hesap vereceklerini güçlü bir şekilde söylemek lazım” dedi.
Dünya kamuoyuna seslenen Fidan, “İsrail’e baskı yapılması gerekiyor. Buradan gidilirse daha büyük bir kan, daha büyük bir dram ve gözyaşı ortaya çıkar, bütün bölgeyi daha da büyük bir ateşe atar” ifadelerini kullandı.
Fidan: “Zamanın ruhu bizi barış aramaya zorluyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından da kabul edilen Suudi Bakan’la ortak toplantıdan sonra Fidan, gündemdeki Suriye ile normalleşme ve mülteci konusunda da konuştu.
Fidan, ‘Suriye ile normalleşme’ süreci ile ilgili açıklamalarda bulunarak, “Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu vizyon, barış ile ilgili bir vizyon. Gerek kapalı gerek açık diplomasiyle uyguladığı bir vizyon. Suriye uzun zamandır kanayan bir yara. Cumhurbaşkanımız diyalog kapılarını hep açık tutar. Mücadele devam eder ama diyalog kapıları da açık tutulur. Diyalog kapılarını açık tutmak istiyoruz” dedi.
Özellikle Rusya ve İran’ın yıllardır aracılık yaptığı çeşitli düzeyde görüşmeler olduğunu kaydeden Fidan, doğrudan ve dolaylı vuku bulan bu görüşmelerin son bir yıldır olmadığını belirtti.
“Zamanın ruhu bizi barış aramaya zorluyor” diyen Fidan, “Cumhurbaşkanımız en üst düzeyden bir barış çağrısında bulunmuştur. Çağrımız önemli, karşılık bulmasını tavsiye ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Bu kıymetli bir çağrıdır, zayıflık değildir. Cumhurbaşkanımız bütün sorunların üzerine dirençle gider” diyen Fidan, “Sorunların konuşulması için zamana ihtiyacımız var” dedi. Bölgedeki aktörleri sıralayan Fidan, ülkede oluşan çok karmaşık tabloya dikkat çekti.
“900 km’lik sınırımız olan komuşumuzla, istikrar ve kalıcı çözümün ne olduğunu konuşmamız fevkalede önemli” diyen Fidan, “Sadece kendimizi düşünmüyoruz, Suriye’nin siyasi bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü önemli” dedi.
Fidan, bu süreçte ulusal diyalog mekanizması ve uluslararası desteğin önemine değindi.
“Biz Suriyeli muhaliflere karşı duruşumuzu değiştirmiyoruz” diyen Fidan, rejim ve muhalefet arasındaki sürecin kendi aralarında olduğunu belirterek, “Bu kardeşlerimiz şu anda kontrol ettikleri bölgelerde Türkiye’ye daha fazla mültecinin gelmesini engelliyor. Kimseyi yarı yolda bırakmayacağız” diye de ekledi.
Mülteciler konusunda da “Gönüllü olmadığı sürece kimseyi zorla gönderecek değiliz” diyen Fidan, Suriye ile normalleşme sürecinde “Her türlü araca sahibiz ama şu anki stratejimizin odağında barış ve diyalog var” dedi. Bu noktada İran ve Rusya’nın diplomasi için devrede olduğunu, Suudi Arabistan’ın bu yönde katkı koymak istediğini paylaştı.