Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, TÜİK binasının önünde TÜİK’in enflasyon verilerine yaptıkları açıklamayla tepki gösterdi. TÜİK’in enflasyon oranlarının gerçeği yansıtmadığını belirten Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Mehmet Yeşildağ, “TÜİK’in yalanlarına halkımızı ve alım gücünüzü feda etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu ve beraberindekiler, TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verilerinin gerçeği yansıtmadığını belirtmek adına bir basın toplantısı gerçekleştirdi.
TÜİK’in açıkladığı verilerin gerçeği yansıtmadığını ve bunun bilinmesine rağmen ücret ve maaş zamları halen TÜİK’in kullandığı oranlar seviyesinde verilmesine tepki gösteren Yeşildağ, “Ya gelin bu enflasyon oranlarını bulmanızı sağlayan marketlere bizi de götürün, biz artık hanemizin alışverişlerini oralardan yapalım ya da gelin bizimle birkaç market gezelim, ortalama kira ve faturalara bakalım” sözlerini kullanarak TÜİK yetkililerine seslendi.
“TÜİK’in enflasyon oranları gerçeği yansıtmıyor”
TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranları doğrultusunda yapılacak maaş zamlarının, yeterli olmayacağını ifade eden Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Mehmet Yeşildağ, şunları söyledi:
“TÜİK’in enflasyon oranlarının gerçeği yansıtmadığının bilinmesine rağmen ücret ve maaş zamları halen TÜİK’in kullandığı oranlar seviyesinde verilmektedir. Hem konfederasyonumuzun Araştırmasına göre şu an 6 aylık enflasyon yüzde 30.33 artarken aylık haziran ayı yüzde 3.3 olmuştur. Yıllık ise yüzde 96 olmuştur. Haziran açlık sınırı 20 bin 574 lira sınırı ise altmış bir, altmış bir bin dört yüz on yedi liradır.
TIKLAYIN – Haziran ayı enflasyonu TÜİK’e göre yüzde 1,64, ENAG’a göre yüzde 4,27 oldu
“Yapılan bu zammın hiçbir yaraya merhem olmayacağı ortadadır
ENAG’ın verilerine göre haziran ayı enflasyonu 4.27, son iki aylıkta da yüzde 13.8 oranında hesaplanmıştır. Altı aylık ise yüzde 41.16 olarak açıklandı. Yani TÜİK’in hesaplamalarına göre, devlet memurunun ve emeklisinin alacağı zam yüzde 19.3, SGK ve Bağkur emeklileri ise yüzde 24.73’tür. Bu zammın hiçbir yaraya merhem olmayacağı ortadadır. İlgili mahkeme kararları olmasına rağmen enflasyon sepetinin ayrıntılarını kamuoyuna açıklamayan, hangi ürünlere hangi marketlerden baktığını dahi açıklamayı lütfetmeyen, adeta paralel evrenden konuşan TÜİK’in yalanlarına halkımızı ve alım gücünüzü feda etmeyeceğiz. Burası bizim için bir devlet kurumunun önü değil, bir olay yeridir. TÜİK yetkililerine buradan sesleniyoruz. Ya gelin bu enflasyon oranlarını bulmanızı sağlayan marketlere bizi de götürün, biz artık hanemizin alışverişlerini oralardan yapalım. Ya da gelin bizimle birkaç market gezelim, ortalama kira ve faturalara bakalım.”
TÜİK verilerinin gerçeği yansıtmadığını ve halkın geçinemediğini vurgulamak için açıklamaya katılan Eğitim-İş Sendika üyeleri, ANKA Haber Ajansı’na konuştu.
“Tokmağın sahibinin de Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu biliyoruz”
TÜİK’in açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını ve istatistik oyunlarla halkı sofrasından ekmeğinin çalındığını kaydeden Birleşik Kamu-İş Ankara İl Başkanı Doğan Dağdelen, şöyle konuştu:
“Biliyorsunuz özellikle emekçilerin, emeklilerin, çalışanların haklarını ve maaş artışlarını belirlemek üzere enflasyon farkı adını verdikleri bir seçenek var ve bu seçeneğin belirleyicisi de TÜİK. TÜİK de hepimizin bildiği gibi uzunca bir süredir yalan rakamlar ortaya koyarak sepetini eksilterek sepette insanların geçimine temel ihtiyaçlarına yönelik en basit gıda ürünlerini dahi sepetten çıkararak toplumun hiçbir kesiminin ihtiyacının listesinde dahi yer almayan ürünleri enflasyon sepetine koyup ve devamında da istatistik oyunlarıyla insanların ekmeğini sofrasından çaldığı için buradayız. Bu çalma işinden vazgeçmesi, gerçek işini doğru bir şekilde yapmasını istemek için buradayız. Sokakta rastasak ya da bir sohbet sırasında sorsak ya biz de emir kuluyuz biz de çalışanız. Bu anlamda bir sözle karşı karşıya kalıyoruz. Ve söyledikleri şey şundan ibaret oluyor: “Ya davul bizde ama tokmak başkasında.” Bu tokmağın sahibinin de Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu biliyoruz. Ve etrafındaki belli bir kesimin; bu toplumun ürettiklerinden, toplumun gelirlerinden payı alarak en yüksek en refah düzeyi yüksek şekilde yaşamlarını sürdürdüğünü ve geriye kalan tasarrufun yükünü garibana emekçiye yüklüyorlar. Geçen biliyorsunuz Mehmet Şimşek bir açıklama yapıyor. Diyor ki kuyumcu 16 bin lira bildiriyor gelirini. İşte bilmem kim 20 bin lira bildiriyor. Bunları inceleyeceğiz. Ya siz bunları incelemekten önce, kurumlar vergisi biliyorsunuz yüzde 45’lerden yüzde 17’lere kadar düşürüldü ve her sene de belli bazı şirketlerin vergi borçları siliniyor. Bunu sizlerin aracılığıyla, basın aracılığıyla öğreniyoruz. Ama garibanın ekmeğinden aldıkları vergi bir türlü silinmiyor. Çocuk bezinden alınan vergi silinmiyor. Gariban, emekçi yani bizler bunun bedelini ödüyoruz. https://t24.com.tr/haber/tuik-haziran-ayi-enflasyon-verilerini-acikladi-,1172252. Bizlere TÜİK’in de bu yalana ortak olması sebebiyle sürünmek kalıyor.
“Artık bu yalandan usandık”
Biz bu ülkenin vergi rekortmenleriyiz. Burada gördüğünüz bütün kamu emekçileri bu ülkenin vergi rekortmenleri. Hepimiz maaşlarımız daha elimize gelmeden kesilen vergilerden, yediğimiz, içtiğimiz, gezdiğimiz, tozduğunuz, yakıtımızdan bütün vergilerinizin sonuna kadar ödeyen, bu ülkenin kalkınmasına birincil derecede etkili olan kamu personelleriyiz. Yani artık bu yalandan usandık. Biz neyle doyuyoruz biliyor musunuz arkadaşlar? Biz yalanlarla, dolanlarla, yolsuzluklarla, adaletsizliklerle doyuyoru ve artık yeter diyoruz. Hepimiz belli bir yaşın üstündeyiz. Geçmişin orta direği olarak yeni dönemin yoksulluk sınırı altında yaşayan memurlar olarak biz her şeye tokuz artık. Biz gerçekleri istiyoruz ve yarışıyoruz gerçekleri yaşadığımız gerçekleri de duymak istiyoruz.”
“Sistematik bir servet transferi politikası devlet eliyle uygulanıyor”
TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerinin halkı daha da fakirleştirdiğini, ancak bu durumun yine hükümetin politikalarını vuracağını ifade eden Tapu Kadastro Yol İş Kolu Emekçiler Sendikası Genel Başkanı Güven Nazmi Demiralp, şöyle konuştu:
“TÜİK’in son açıklamış olduğu enflasyon verilerinden de anlaşılan; sistematik bir politika, sistematik bir servet transferi politikası devlet eliyle kamu eliyle uygulanıyor. Biz emekçiler olarak bunu zaten uzun süredir dile getirmeye, sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Halihazırda hükümetin izlediği yola dair halktan bir uyarı geldi. Yerel seçim bunun bir uyarısıydı. Fakat görünen o ki uyarıdan ders çıkartılmamış. Yani hazine bakanlığının politikaları, hükümetin politikaları hala emekçinin sömürüsü üzerine bir sistem yürütmeye, bir yol izlemeye çaba gösteriyor. Bunun sonu yok. Bu öyle ya da böyle bu halihazırda bu halkın fakirleştirilmesi, emekçi kesimlerinin dar gelirli kesimlerin, toplumun geniş halk kitlelerinin fakirleştirilmesi, dönüp dolaşıp onların kendi politikalarını vuracak. Bunu sürdürmeleri mümkün değil.”
“Bizler TÜİK’e diyoruz ki siyasi iktidarın aracısı olma, gel devletin kurumu ol”
Eğitim-İş Ankara 1 Nolu Şube Başkanı Turgay Kaçan, şu ifadeleri kullandı:
“TÜİK’in bugünkü enflasyon rakamları açıklamasını gördük. Artık TÜİK bir devlet kurumu olmaktan çıkmış siyasi iktidarın bir aracı olarak görevini yapmaktadır. Özellikle devlet memurlarına zam olacağı alanda gerçeklerle alakası olmayan, halktan kopuk bir enflasyon rakamları açıklayarak emeklilere ve çalışanlara verilecek enflasyonu belirlemektedir. Bilgileri yalan ve yanlıştır. Bizler eğitim çalışanları olarak kamu çalışanı olarak görüyoruz ki enflasyon yüzde 100’ün üzerindedir. TÜİK’in bu yalancılığını ortaya koymak ve kendilerini protesto etmek için burada bulunmaktayız. Halk geçinemiyor. Sabit gelirli halk artık yoksullaşmaya başladı. TÜİK de buna aracılık etmektedir. Bizler TÜİK’e diyoruz ki siyasi iktidarın aracısı olma, gel devletin kurumu ol.”