Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP), 2024 yılının ilk altı ayına ait kadın cinayetleri bilançosunu paylaştı. Platformun verilerine göre, 2024 yılının ilk 6 ayında 117 kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirirken 205 kadın ise öldürüldü.
KCPP’nin Şişli Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdiği basın toplantıda, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim devletin kadın cinayetleriyle ilgili verileri tutmamasının eleştirildi.
“KADINLAR EN ÇOK YİNE EVLERİNDE ÖLDÜRÜLDÜ”
Ataselim, şunları söyledi: “2024 yılının ilk 6 ayı içerisinde öldürülen kadınların yüzde 42’sinin evli olduğu erkek tarafından öldürüldüğünü görüyoruz. Kadınların en yakınındaki erkekler tarafından öldürülüyor olması gerçeği, aile odaklı politikaların sonucudur. Kadınlar en çok ateşli silahlar ile öldürülüyorlar. Oran yüzde 59’a ulaşmış durumda. 2024’ün ilk 6 ayı içerisinde kadınlar yine en çok evlerinde öldürüldü. Aile denen dört duvar arasına hapsedilmiş kadınların yaşam hakları, en yakınlarındaki erkekler tarafından sonlandırılıyor. Kadına yönelen şiddet artmaya devam ediyor. Artık kadınların çocuklarıyla birlikte öldürüldüğü gerçeğiyle karşılaşıyoruz.”
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN ÇEKİLİNCE ARTTI”
Ataselim, kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümlerini engellemenin yöntemlerini şu ifadelerle anlattı:
“En önemlisi İstanbul Sözleşmesi idi. Ondan imzayı geri çektikleri için kadın cinayetleri artmaya başladı. Aile odaklı politikalar öne sürdüler, kadınların haklarını tartışmaya açtılar, kadın cinayetleri artmaya başladı. 6284 sayılı anahtar niteliğinde çok önemli bir kanunumuz var. 6284 etkin uygulanırsa kadınlar hayatta kalabilir, sığınaklara yerleştirilebilir, şiddet faillerine elektronik kelepçe takılabilir. Fakat bu 6 ay içerisinde karakolların “elektronik kelepçemiz yok” diyerek şiddet faillerini takip edemeyeceklerini söyledikleri durumlarla karşılaştık. Son zamanlarda zorlama hapis kararlarının keyfi olarak verilmediği, kamu personellerinin görevini yerine getirmediği durumlarla karşılaşıyoruz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***