Sokak hayvanları için düzenlemeler içeren “Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na sunuldu.
Ötanazinin de yer aldığı teklifin detaylarını aktaran AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, tasarının 17 maddeden oluştuğunu bildirdi.
Sahipsiz sokak köpeklerinin barınaklara alınacağını ve kısırlaştırılacağını kaydeden Güler, “Kuduz riski taşıyan, sahiplendirilmesi mümkün olmayan ve tedavi edilemeyen hayvanlara ötanazi uygulanması imkanı tanıyoruz” dedi.
Bugün TBMM’de taslakla ilgili gazetecilere açıklama yapan AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, “Toplumun bu konuda duyarlı olan her kesimi dinlendi. Her kesimin beklentileri alınıp bir rapor haline getirildi. Sonuç itibariyle yasa teklifimiz olgunlaştı. İnşallah 17 maddelik yasa teklifimizle beraber bunu tamamlamış olacağız” diyerek öne çıkan başlıkları şu şekilde anlattı:
Bu kanunu “Hayvanları koruma” çerçevesinden çıkartıp “İnsan, hayvan ve çevreyi koruma” haline getiriyoruz.
Sahipsiz sokak köpeklerinin barınaklarda bulundurulması, sahiplendirmenin güçlü bir şekilde teşviki, barınaklara ameliyathane kurulması programını hayata geçireceğiz.
Kuduz riski taşıyan, saldırganlaşmış herhangi bir iyileşme ihtimali olmayan ve ırksal özelliği itibariyle sahiplendirilme ihtimali olmayan hayvanlara; uluslararası yargıya taşınmış bir sağlık kavramı olan ‘ötanazi’ yoluyla hayatlarına son vermeye imkan sunuyoruz.
Bir hevesle sahiplendiği köpeği sokağa bırakan insanlara yaptırım uygulayacağız. Mevcut hayvan başına 60 bin TL para cezası öngörüyoruz.
Kanun emrine uymayanlara da 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasını öngören bir yaptırımı getiriyoruz.
Ötanazi kavramıyla ilgili daha fazla detay veren Güler, “Sağlıklı hayvanlar yaşamaya devam edecek. Bakımları devam edecek. Kuduz riski taşıyanlar, saldırganlaşmış ve azgınlaşmış olanlar için barınaklarda görev yapan veterinerler ötanazi kararını verecek. Toplum sağlığı açısından önemli bir şeydir bu. Yaşam alanı dediğimizde hayvanların barınaklarda aynı ortamı paylaşacakları bir alandan bahsediyoruz. Dolayısıyla zarar verecek köpeklerin ayrıştırılması gerekiyor. Orada görev yapan veteriner, yetkili, müdür onların kararıyla uygulanacaktır” dedi.
“SORUMLU BELEDİYELERDİR, TARIM BAKANLIĞI DESTEĞİNİ EKLEDİK”
Bütün sorumluluğun 20 yıldır belediyelerde olduğunu belirten Güler, sorumluluk alanlarının değişmediğini, yalnızca Tarım ve Orman Bakanlığı’nın güçlü desteğini eklediklerini söyledi.
Güler’in konuşmasının devamı şu şekilde:
“Resmi bir rapor okumadım ama mamalar bağımlılık yapıyor çünkü benim çocukluğumda sokaklarda köpekler olurdu biz onları evimizdeki yemek artıklarıyla beslerdik; ama şimdi bakıyorum mamalara alışmış hayvanlar diğer şeylerle beslenemiyor, bağımlılık yapıyor. Hem de sürüleşmeden kaynaklı olarak davranışları değişebiliyor.
Bizim buradaki amacımız kamu düzenini sağlamak ve toplum sağlığıdır. Yaşadığınız bölgede bir kuduz karantinası olsa neden önlem almıyorsunuz dersiniz. Bizim teklifimiz burada. Merhamet iklimlerine uygun bir çalışmadan bahsediyoruz. ABD’de köpekler barınaklara alınır, 7 gün sonra ötanazi uygulanır. Biz bunları yapamayız. Biz göçmen kuşlarına saraylar yapmışız, kedi sarayları yapmışız. ‘İnsan, hayvan, çevre ve toplum sağlığı’ bu dörtlüyü iyi bir dengede tutmak bizim hedefimiz. Sokaklar, köpeklerin güvenli yaşayacağı yerler olamaz. soğuktan açlıktan kim koruyacak? Bakanlıktan destek alarak gerekli önlem ve çalışmaları yapacağız.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***