DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunu. Hakkari Belediyesi’ne kayyum atanmasını savunan MHP lideri Devlet Bahçeli’yi eleştiren Hatmoğlulları, “Sinan Ateş cinayetini açıkla sen önce!” ifadelerini kullandı. “Özellikle az önce bu kürsüden konuşan iktidarın küçük ortağı kulağını açarak bizi dinlesin. Siz bu uygulamayla Kürtlere senin seçme ve seçilme hakkın yok, sen bu ülkenin asli yurttaşı değilsin, demiş oluyorsunuz. Kürt halkı ve onlarla dayanışma içinde bulunan demokrasi güçlerine siz ulusal güvenlik sorunusunuz demiş oluyorsunuz.” diyen Hatimoğulları, konuşmasını bitirirken kayyuma karşı Hakkari’de 13 Haziran’da yapacakları mitinge çağrıda bulundu: “Herkesi barış içinde yaşayacağı bir toplum için 13 Haziran’da Hakkari’de yapacağımız mitinge davet ediyorum. Hepimiz orada olacağız, sizleri de bekliyoruz.”
Tülay Hatimoğulları’nın konuşmasından bazı bölümler şöyle:
Türkiye’nin uzun darbeler tarihine 3 Haziran 2024’te yeni bir darbe halkası daha eklendi. Hakkâri halkı baskılara, zulümlere, engellere rağmen sandığa gitti. Oyunu kullandı. Belediye eş başkanlarını seçti. AKP-MHP iktidarı ise kayyum atadı. Özellikle az önce bu kürsüden konuşan iktidarın küçük ortağı kulağını açarak bizi dinlesin.
Siz bu uygulamayla Kürtlere senin seçme ve seçilme hakkın yok, sen bu ülkenin asli yurttaşı değilsin, demiş oluyorsunuz. Kürt halkı ve onlarla dayanışma içinde bulunan demokrasi güçlerine siz ulusal güvenlik sorunusunuz demiş oluyorsunuz.
DEM Partili Hakkari Belediye Başkanı’nın görevden el çektirilmesi, ardından geçtiğimiz günlerde silahlı terör örgütünü yönetmek suçundan 19 yıl 6 ay hüküm alarak tutuklanması, Türk devlet ve hukuk onurunun şaşmaz onurudur.
Yalnızca Hakkari belediye başkanı değil, haklarında yargısal süreçlerin devam ettiği 30’a yakın belediye başkanı koltuğunda oturuyor olması demokrasi ile izah edilemeyecek, despotluk ve düşmanlık alametidir. DEM’in hedefi yöre insanımızın derdine deva olmak değildir.
Ülkemizin doğu ve güneydoğu bölgesinde bazı belediye başkanları talimatı bölücü terör örgütünden alırken, devletin hazinesinden aktarılan paraları da teröristlere yağmalattırmaktadır.
İktidarın küçük ortağı çıktı ve saatlerce bizimle ilgili konuştu, ki Bahçeli zaten DEM Parti’ye Kürt halkına bu ülkedeki demokrasi güçlerine, solculara, devrimcilere küfretmeden dayanamıyor. Hakaret etmediği bir konuşma dahi yok. O dil o üslup zaten bu kürsüye yakışmaz. Bunun altını özellikle çizmek istiyorum. Ve kayyum için ‘yasaldır’ diyor. Demokrasi üzerinden demagoji yapıyor ve demokrasi dersi vermeye kalkıyor.
Ey küçük ortak, ey AKP’nin kayyumu ortak sana kalsa AYM’yi de kapatacaksın ne demokrasisi ne insan hakları sen bunları nasıl ağzına alabiliyorsun? Nasıl bunlardan bahsediyorsun? Bunlara bu kadar uzak olan bir anlayış olarak. Sinan Ateş cinayetini açıklayın önce bu kürsüden.
Bize laf atacağınıza bize hakaret edeceğinize, kayyumu meşru göstermeye çalışacağınıza, yasaldır diyecek kadar ileri gitmenize, yasaları çiğneye çiğneye bunu söyleyeceğiniz yere yapacağınız şey Sinan Ateş cinayetini çıkıp açıklamaktır. Bu karanlık yapı yani sizler asla demokrasiden bahsedemezsiniz.
‘Dosyası olanı DEM Parti neden aday yapıyor’ diyorlar. Dosyası olmayana da kayyım atadınız. Mardin Nusaybin Belediye Eş Başkanı Semire Nergiz’in dosyası yoktu. Van Başkale Belediye Eş Başkanı Erkan Acar’ın dosyası var mıydı? Hayır. Dosya tamamen bahanedir.
Hakkari’de Mehmet Sıddık Başkanımızın daha davası, mahkemesi görülmeden kayyum atandı. Demek ki siz ne bir mahkeme kararı aramadan kayyum atıyorsunuz. Hakkari Belediye Eş Başkanları Mehmet Sıddık Akış ve Viyan Tekçe, halk oylamasıyla adaylaştı ve Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) onayıyla aday oldular, YSK denetiminde yapılan seçimlerde yüzde ‘ye yakın oy alarak seçildiler.
Mazbatalarını YSK verdi. Ancak sonra ‘Terörle mücadele’ bahanesiyle, ‘Seçilebilirsin ama yönetemezsin’ denildi. Bu, düpedüz keyfiliktir, ikili hukukudur, düşman hukukudur. Seçilmişin yerine atanmışı getirmek faşizmdir.
Kayyum her yerde, deprem bölgesinde rezerv alan ilan eden yerde, parlamentoda, bizim belediyelerimizde.. Kayyum politikasına izin vermeyeceğiz. Anayasayı çiğniyorlar, hukuku ayaklar altına alıyorlar.
Bizler kayyuma karşı, Artvinli Havva anne gibi mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu anlayış şunu bilsin ki bu topraklarda analarımız olduğu sürece, geleceğine sahip çıkmak isteyenler olduğu sürece kayyum mezara gitmeye mahkumdur. Faşizm gerilemeye mahkumdur.
İki dönemdir uygulanan kayyum rejimi şu an çökmüştür. Gelin kayyuma karşı güçlü bir yanıt verelim, demokrasiyi hep birlikte inşaa edelim.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***