ANKARA – Gıda enflasyonuna karşı önerilerini sunan Tarım Kooperatifi, küçük aile işletmeleri ile özerk kooperatiflerin desteklenmesini istedi.
Tarım Kooperatifi bileşenleri, Türkiye’de gıda enflasyonunun üretici ve tüketicilere yansımalarına dair Ankara’daki Gıda Mühendisleri Odası’nda açıklama yaptı. Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Yaşar Üzümcü, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) enflasyon raporuna göre gıda enflasyonunun Türkiye’de kontrol edilemeyecek bir biçimde yükseldiğini söyledi.
Üzümcü, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) Gıda Fiyatları Endeksi’nin Nisan’da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,4 gerilediğini, Türkiye’de gıda fiyat endeksinin Nisan’da yıllık olarak yüzde 68,4 artış gösterdiğini kaydetti.
GIDA ENFLASYONUNUN NEDENLERİ
Üzümcü, şunları söyledi: “Küresel gıda fiyatları, temel ürünlerdeki arzların güçlü olması nedeniyle düşerken, ülkemizde her ay artmasının ekonomik, sosyal, coğrafi ve politik nedenleri vardır. Tarımsal üretim yapısındaki gelişmeler, her yıl olumsuz etkilerini yaşadığımız küresel iklim değişikliği, mazot, gübre, yem ve elektrik fiyatlarındaki artışlar, tarım alanlarının madencilik, enerji, inşaat, sanayi gibi alanlara açılması, köyden kente artarak devam eden göç, plansız üretim ve verim düşüklüğü gibi etkenler gıdada fiyat artışlarına neden olmaktadır. Gıda enflasyonunun yüksek olması, toplam harcamaların büyük kısmı gıda ürünlerinden oluşan sabit ve dar gelirli kesimleri daha fazla etkilemektedir. Bu durum, özellikle gıda ithalatçısı konumundaki az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin temel sorunlarından biridir.”
Üzümcü, Tarım Platformu olarak gıda sorunlarının çözümü için hazırladıkları önerileri şu şekilde paylaştı:
“* Fiyat artışı ve hayat pahalılığı anlamına gelen enflasyonun düşürülmesi için uygun para ve maliye politikaları oluşturulmalıdır.
* TL’nin değer kaybının önüne geçilmeli ve her geçen gün halkın cebindeki paranın erimesine izin verilmemelidir.
* Tüm gıda maddelerinde KDV oranı yüzde 1`e çekilmelidir.
* Gıda maddeleri üretiminde kullanılan temel girdi fiyatları düşük tutularak maliyetler indirilmeli, üretim artışı desteklenmelidir.
* Çiftçilik ve besicilik yapan insanlarımız desteklenmeli, üretimde kullandıkları mazot, gübre, tohum, ilaç, yem gibi girdiler sübvanse edilmeli, emeklerinin karşılığını alarak üretime daha bir istekle sarılmaları sağlanmalıdır. Tarımsal üretimde kullanılan mazotta ÖTV kaldırılmalı, KDV indirilmelidir.
* Küçük aile işletmeleri ile özerk ve güçlü kooperatifler önemli bir fırsat olarak görülmeli, somut olarak desteklenmeli, işlevleri ve değerleri arttırılmalıdır.
* Arazi Kullanım Planlaması yapılarak tarımsal üretim alanları amacı dışında kullanılmamalıdır.
* Açıklanan çok yıllık desteklerle tarımsal üretim planlaması yapılmalı, öncelikle temel ürünlerde yeniden kendimize yeterli duruma gelinmelidir.
* İklim değişikliğinin uzun vadeli olumsuz etkileri dikkate alınarak modern sulama yatırımları artırılmalı, planlama yapılmalı ve maliyetler düşürülmelidir.
* Fiyat dalgalanmalarının olumsuz etkilerini azaltmak için hükümet acil olarak; kayıt dışılığı azaltmalı, toprak analizleri yaptırarak bölgelerde üretilebilecek ürünleri belirlemeli, arz talep dengesizliğini ortadan kaldırmak amacına yönelik alım garantili üretim yaptırmalıdır. Bunun yanı sıra, çiftçiler maddi olarak desteklemeli ve eğitim vermeli, çiftçileri üretimden uzaklaştıran olumsuzlukları düzeltmelidir. Kooperatiflere müdahale edilmemeli ve destekler artırılmalıdır. Üretici kooperatiflerinin yanı sıra tüketici kooperatifleri de yaygınlaştırmalı, lojistik kayıpların azaltılmasını sağlamalı ve ithalatçı politikalardan vazgeçmelidir.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***