Cumhuriyet yazarı Murat Ağırel, İzmir’de kurdukları çağrı merkezleri vasıtası ile Alman vatandaşlarını dolandırarak 1.5 milyon Avro, 200 bin dolar, 150 bin TL ve 5 kilo altın elde eden çete üyelerinin 1128 yıl hapis cezası aldıktan sonra tahliye edildiğini yazdı.
Ağırel, “1128 yıl hapis cezası alıp nasıl tahliye olursunuz?” başlıklı yazısında, “Davayı yürüten savcının ve mahkeme başkanının kapısı aşındırılmış, telefonları susmamış. Rüşvet teklifleri havada uçuşmuş. Eş, dost, akraba aracılar derken siyasiler de dolandırıcılar için devreye girmiş. Sadece bu kişiler değil. Meslektaşları da aracı olmuş. Bu kişi Ayhan Bora Kaplan davasında da adı geçen bir yargı üyesiymiş. Mahkeme başkanına ziyaretler nedeniyle yakın koruma da tahsis edilmiş. Ne savcı ne de mahkeme başkanı ziyaretlere, tekliflere ve telefonlara kulak asmamış ve davayı sonuçlandırmış” ifadelerini kullandı.
Kararında direnen mahkeme başkanının görevden alındığını ve Bölge İdare Mahkemesi (BAM) üyeliğine atandığını belirten Ağırel, “Mahkeme başkanının BAM’a gönderilmesinden sonra HSK’ye yazmış olduğu itiraz yazısına ulaştım. Dilekçesinde sanıkların tahliyesi için uğraşan avukatların istedikleri sonucu alamayacaklarını anladıktan sonra davaya aracılık yapmaya çalışan kişileri ve kendisine teklif edilen milyon dolarları açık açık yazmış” dedi.
Murat Ağırel, yazısını şöyle tamamladı:
“Mesleğinin onurunu ve gereğini yapan bir hâkim daha “ödül” almış ve tenzili rütbeye uğramış. İtirazları reddedilmiş.
Araya giren avukatlar, siyasiler kim tahmin edin desem aklınıza birkaç isim gelir değil mi?
Tam da o kişiler!
Aklım almıyor… Vicdanım kabul etmiyor…”
Yazının tamamını okumak için tıklayın