NECİP F. BAHADIR | YORUM
31 Mart’ta itirazlar üzerine 3 ilçe, 4 beldede seçimler yenilendi. 60 bine yakın isim oy kullandı. Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesinde, Alpaslan Türkeş’in memleketinde 31 Mart’ta CHP adayı kazanmış, MHP Milletvekili Baki Ersoy adliyeyi basarak hakime küfretmişti. YSK MHP’nin itirazını haklı buldu ve seçimlerin tekrarlanmasına karar verdi. Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesinde de DEM’in adayı ipi göğüslemiş, AKP itiraz etmişti. Aksaray Güzelyurt’ta de 1 oy farkla İYİ Parti’nin adayı önde çıkmıştı. Pazar günü yeniden sandık kuruldu.
Bu arada dikkat etmiş olmalısınız YSK’nin seçimlerin tekrarlanmasını istediği bütün seçim bölgeleri 31 Mart’ta muhalefetin kazandığı yerlerdi. CHP ve diğer muhalefet partilerinin de itirazı oldu ancak dikkate alınmadı. Bu bile YSK’nın üzerine AKP gölgesinin düştüğünün kanıtı. Yoksa niye sadece AKP ve MHP’nin itirazları kabul edilsin ki! Sadece iktidar partileri mi itirazlarında haklı? Sadece onların itiraz ettikleri belgelerde mi ‘şüpheli’ bir durum var? Böyle bir şey olabilir mi? 31 Mart depremi siyaseti çok şiddetli sarstığı için ayrıntılar üzerinde pek durulmadı.
31 Mart AKP’de 8-9 şiddetinde bir deprem etkisi yaptıysa 2 Haziran da artçısı oldu. Artçının büyüklüğü ve şiddeti de 31 Mart’ı aratmaz. AKP’ye teselli ikramiyesi var. Ama yetmez. Niçin mi? Onu izah etmeye çalışacağım.
Evet, seçmen sayısı düşük ama sonuçlarını basit ve sıradan görmemek lazım. Her sandığın mutlaka bir mesajı olur. 2 Haziran mesajsız bir seçim değil. AKP ve MHP iktidarı bloğuna ‘çok şeyler’ söylüyor. Ben ‘küçük seçim’, ‘ara seçim’ gibi değerinin düşürülmesini doğru bulmuyorum.
Seçim bölgesi az ara seçimlerde iktidar partileri büyük avantajla gider sandığa. İktidarın bütün imkanları seferber edilir. Seçmenin tek tek kapısı çalınır. Devletin nimetleri pay edilir. Ne karşılığında? Tabii ki oy… Onun için iktidarlar birkaç ay önceki seçimlerden umduğunu bulamasa da ara seçimde sandıktan zafer çıkarmayı bilirler. Türk siyasi tarihi hep iktidarların kazandığı sayısız örneklerle doludur. 3 ilçe 4 beldenin seçim rakamlarını yorumlarken bu gerçeği göz ardı etmemek lazım. Benim için sonuçlar büyük sürpriz.
AKP ve MHP’nin bütün seçim bölgelerinde silip süpüreceğini sanıyordum. Hele AKP’nin 31 Mart’ın şokunu bir parça hafifletmek istememesi mümkün mü? AKP, imkanları, nimetleri ve vaatleri seçmene yağmur gibi yağdırır seçimi mutlaka kazanır diye umuyordum. Psikolojik etkisi için yapar bunu. Hem tabanına moral verir hem de muhalefete gözdağı.
Seçmen bir kez daha ‘Hayır!’ dedi
“Erimeyi durdurduk, tekrar ayağa kalktık!” demeye o kadar çok ihtiyacı var ki AKP’nin. Ara seçime yüklenmemiş olma ihtimalini sıfır görüyorum. Küçük zaferler ve ufak umutlar hava ve su gibi AKP için. O yüzden sonuçlar üzerine beklentiye girmedim. Tarihin tekerrür edeceğini düşünürken baktım ki ‘küçük seçim büyük sonuçlar’ doğurmakta. Ve düşüncelerimi sizinle paylaşma gereği duydum.
MHP, Türkeş’in memleketinde yani Pınarbaşı ilçesinde ikinci kez kaybetti. İpi yine CHP’nin adayı göğüsledi. MHP kaybedince AKP’nin kaybetmiş olduğunu söylememe gerek yok herhalde. Seçmen iktidar nimetlerine ‘hayır’ dedi. AKP ve MHP iktidarına ‘güven oyu’ vermedi. 31 Mart’taki pozisyonunu güçlendirerek korudu. Ara seçimde devlete, iktidara karşı seçim kazanmak kolay değildir. CHP’nin 31 Mart zaferinin geçici değil kalıcı olduğu görüldü. Özgür Özel sonuçlarını ‘Belediye sayımızı arttırdık’ diyerek duyurdu.
Siyasette ‘sembol şehirler’ önemlidir. Buna ‘parti kalelerini’ de ekleyebilirsiniz. Pınarbaşı’nın MHP açısından ne denli siyasi ve sembolik anlamı olduğu 31 Mart akşamı belli oldu. MHP milletvekilleri her türlü yolu denedi. İkinci kez sandıktan boynu bükük ayrılmak zorunda kaldılar. Pınarbaşı sonucunu seçimin tekrarlanmasına seçmenin tepkisi olarak değil, toplumun 31 Mart’ta iktidar blokuna verdiği dersin devam olarak görmek gerekir.
Hilvan’da fark daha da açıldı
Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesinde de benzer durum var. Büyükşehir’i açık farkla kaybeden AKP, DEM’in adayının kazandığı Hilvan’ı gözüne kestirdi. YSK’ye itirazını kabul ettirmeyi başardı. Ara seçimde ne beklenir? AKP’nin Hilvan’da seçimi çok kolay kazanması. Bölgenin devletin hizmetlerinden mahrum olduğunu görmek için Hilvan’a gitmeye gerek yok. Normal şartlarda ‘vaatler’ bile seçim kazandırır. Bu da AKP’nin en iyi bildiği yoldur.
AKP’nin sandık uğruna veremeyeceği bir şey yok. Nimetleri seçmenin ayaklarının altına serer. İmkanları Hilvan’a yığar. Gökteki yıldıza kadar vaatlerde bulunur. Hilvan’da da seçimi kaybetti. 31 Mart’ta DEM Parti’nin adayı 6 bin 960, AKP’nin 6 bin 439 oy almıştı. 2 Haziran’da ise DEM Parti 10 bin 731 oy alırken; AKP 7 bin 420 oyda kaldı. Fark daha da açıldı… Yine DEM’in adayı kazandı.
DEM gibi partilerin çok güçlü olduğu bir bölge değil Şanlıurfa. Seçmeni ikna etmek veya başka yollarla elde etmek imkan dahilinde. AKP, itirazının ve seçimi tekrarlatmasının sonucunu alamadı. Sandık yine hüsran yine hezimet oldu.
Pınarbaşı ve Hilvan ‘küçük yer’ diye düşünülebilir, doğru sonuç olarak bir il değil. Ama sonuçları siyasi ve psikolojik açıdan çok büyük! Bunu siyasi parti merkezleri iyi bilir.
31 Mart’ta başlayan Cumhur ittifakındaki erime durdurulamıyor. Artarak sürüyor. Erdoğan’ın, “Güneşin altındaki kar gibi eririz!” sözü boşuna değilmiş. Ara seçim sonuçlarının canını fena sıktığını tahmin etmek için Erdoğan’ı tanımaya gerek yok. O seçimle, rakamlarla nefes alır, alkışlarla ayakta durur. Her ikisinde de eski halinden eser yok şimdi.
Teselli ikramiyesi; Güzelyurt!
AKP’nin kazandığı yer yok mu? Var… Aksaray’ın Güzelyurt ilçesinde 1 oy farkla kaybettiği seçimi kazandı. Rakibi İYİ Parti idi. İYİ Parti 31 Mart’tan sonra liderini değiştirdi. İnsicamını ve iddiasını büyük oranda kaybetti. Dağılma ve çözülme süreci içinde. Aksaray milliyetçi sağın güçlü bir bölge. AKP’nin 1 oyla kaybettiği seçimi bu kez kazanmasına ‘zafer’ gözüyle bakılamaz. Düşüşü durdurduğu anlamına hiç gelmez. Belki bir teselli ikramiyesi… Bir iktidar partisini kesinlikle tatmin etmez. Sanmayın ki AKP’de Aksaray’da kazandık diye ‘bayram neşesi’ var aksine, ‘Hilvan ve Pınarbaşı’nda kaybetmesinden dolayı hüzün havası vardır. Buna belde ve köylerde kazandığı yerleri de ekleyebilirsiniz.
Evet, seçim küçük ama sonuçları kesinlikle küçük değil… AKP’ye iktidar imkanlarını kullanmak, nimetlerini yağdırmak ve vaatler de yetmedi. Bir cümleyle ifade etmek gerekirse ‘31 Mart’ta başlayan erime durdurulamıyor’.
AKP yaz güneşi altındaki kardan adam gibi…
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***