İSTANBUL- Ülkedeki sorunların kaynağının Madımak Katliamıyla yüzleşmeyen iktidarın olduğunu belirten Gülsev Kaya, herkesi birleşerek, mücadele etmeye çağırdı.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) İstanbul Şubeleri, Madımak Katliamının yıl dönümüne ilişkin “30+1 yılında zaman aşımı kararını tanımıyoruz. Adalet istiyoruz!” şiarıyla Kadıköy İskelesi’nde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya çok sayıda kurum, kurul, dernek ve siyasi parti temsilcisi katıldı. “Davamız mahşere kalmayacak! Pir Sultanlar ölmez, direniş sürüyor” pankartının açıldığı açıklamada, “Sivas’ı unutma unutturma”, “Bozuk düzende sağlam çark olmaz”, ” ÇEDES asimilasyondur, karşı koy”, “Açalım kızıl sancağı geçsin zalimler çağı” dövizleri taşındı. “Sivas’ın ışığı sönmedi sönmeyecek”, “Sivas’ı unutma, unutturma”, “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganlarının atıldığı açıklamada, basın metnini PSAKD Atşehir Şube Başkanı Gülsev Kaya okudu.
Kaya, Madımak Katliamında yaşananlara değinerek, sonrasındaki yargılamaların gerektiği gibi yapılmadığını ve açılan davanın zaman aşımına uğratıldığını söyledi. Kaya, katliamın insanlığa karşı işlendiği ve bu suçlarda zaman aşımının olmadığını vurguladı. Katliamın o dönem devletin kontrolünde, laik karşıtı gruplar tarafından yapıldığını dile getiren Kaya, günümüzde laiklikten eser kalmadığını ve ülkenin “tek adam” tarafından yönetildiğini kaydetti. Kaya, “Güçler ayrılığı ve halk iradesi neredeyse tamamen ortadan kalkmış, parlamento işlevini yitirmiş, kendi yazdıkları yasalar ve anayasa ayaklar altına alınmış durumda. Anayasa mahkemesi ve AİHM kararları dikkate bile alınmıyor, seçilmiş milletvekilleri ve belediye başkanları hapistedir. Eğitim ve eğitim kurumları tümü ile tarikat ve cemaatlerin kontrolüne terk edilmiştir. Gerici, tekçi bir müfredat ve akıldan, bilimden uzak bir eğitim sistemi ile karşı karşıyız. İfade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü ortadan kaldırılmak istenmekte ve ceberut devlet anlayışı, baskıyı ve şiddeti her geçen gün artırmaktadır. Cezaevleri, demokrasi, emek, barış, hak ve hakikat mücadelesi verenlerle doldurulmuş durumdadır. Gezi ve Kobane davaları başta olmak üzere onlarca dava ve en son 1 Mayıs tutukluları buna verilebilecek en önemli örnektir” diye belirtti.
‘ÜLKEYİ KAOSA SÜRÜKLEMEKTEDİR’
İktidarın katliamlarla yüzleşmediğini ve demokratik taleplerini görmezden geldiğini ifade eden Kaya, AKP-MHP iktidarının kayyım atayarak, sandıklara “darbe” yaptığını vurguladı. İktidarın tarikat ve cemaatlerle anlaştığını ve “kindar, dindar, itaatkar” nesiller yetiştirdiğini belirten Kaya, “Kısacası, Sivas ile yüzleşmekten bilerek ve isteyerek kaçan dünün ve bugünün siyasal iktidarları, 2 Temmuz 1993 tarihinden bu yana daha birçok yüzleşilmesi gereken katliamın yaşanmasının sorumluları olmuştur. Gericilikten ve ırkçılıktan beslenenler halkımızı kutuplaştırmaya, ayrımcı politikalarla toplumu bölmeye, haksız ve hukuksuz uygulamalarıyla da ülkeyi içinden çıkılması güç bir kaosa sürüklemektedir” ifadelerini kullandı.
MÜCADELE VURGUSU
Katliamı unutmayıp unutturmayacaklarını belirten Kaya, ülkedeki maddi ve manevi sorunların kaynağının “tekçi, katliamcı, Türk, İslam ve Erkek egemen sistem” ve bu sistemin yürütücü iktidar olduğunu sözlerine ekledi. İktidarın anti demokratik uygulamalarına karşı birleşmenin önemli olduğunu dile getiren Kaya, “Faşist ve Şeriatçı bir abluka altında yaşamak istemiyorsak, laik ve demokratik bir cumhuriyet için ortak mücadele etmeliyiz. Bu mücadelenin en büyük buluşma noktalarından biri 2 Temmuz’dur. 2 Temmuz’da yine var gücümüz ile Sivas Madımak Oteli önünde olacağız. Ayrıca, Ankara Tandoğan Meydanı başta olmak üzere ülkenin dört bir yanında alanlara çıkacağız. Hem, Turnaların kanadında göğe yükselen 33 canımızı anacağız, hem de bu tekçi, ırkçı, inkarcı iktidara karşı taleplerimizi haykıracağız. Halkımızı, emekten, barıştan, demokrasiden, özgürlüklerden yana olan bütün kurumları çağrımıza destek vermeye ve alanlarda kol kola mücadele etmeye çağırıyoruz” dedi.
Açıklama “Devletin Alevisi olmayacağız” sloganıyla son buldu.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***