İSTANBUL – Marmara Cezaevi’nden tahliye edilen HDP eski Milletvekili Hüda Kaya, “Yüreğimiz duvarların arkasında” dedi.
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014 tarihindeki protestolar gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski milletvekilleri Hüda Kaya, Serpil Kemalbay, Fatma Kurtulan, Pero Dündar ve Garo Paylan hakkında açılan davanın ilk duruşması Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dosya kapsamında yaklaşık 8 aydır Marmara Cezaevi’nde tutulan Kaya hakkında ilk duruşmada tahliye kararı verildi.
Kaya, tutulduğu cezaevinden serbest bırakıldı. Kaya’yı Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri, DEM Parti İstanbul il yöneticileri, yakınları ve çok sayıda kişi ellerinde çiçekler ve “Jin jiyan azadî”, “Bijî berxwedana zindanan” sloganlarıyla karşılandı.
KAYA: KUMPAS DAVASI
Cezaevi önünde konuşan Kaya, “Ülkede hukuksuzluğun, insan yaşamının, özgürlüğünün, hak gaspının tarifi yok. Sayısız bir şekilde maalesef halkımızın her kesiminden insanlarla bu haksızlıklara maruz kalmaya devam ediyor. Kobanê Davası gerçekten Türkiye’nin gerçek anlamda hem trajik hem trajikomik ve ciddi anlamda tahlil edilmesi gereken, hukuk tarihinde ders olarak örnek gösterilmesi gereken kumpas davalarındandır” dedi.
‘YÜREĞİMİZ DUVARLARIN ARKASINDA’
Haksız yere yaklaşık 8 aydır tutulduğunu vurgulayan Kaya, “Ama şu an bu duvarların arkasında 8 yıldır kalan arkadaşlarımız, 10 yıllarca başka cezaevlerinde kalan arkadaşlarımız varken, benim 8 ayımın lafı bile edilmez. Az ya da çok herkes bu haksızlıklara maruz kalmaya devam ediyor. Tahliye olduk ama gerçekten yüreğimizin büyük bir kısmı duvarların arkasında. Çok güzel, temiz, masum insanlar içeride. Ülkenin her tarafında haksızlıklar yaşanmaya devam ediyor. Mücadelemiz içerisinde uzaktan yakından uğraşan, bizlere destek veren bütün dostlarımıza, arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***