BBC Orta Doğu muhabiri Yolande Knell’in haberinden aktarıyoruz;
Gazze’nin orta kesimlerindeki Nuseyrat mülteci kampındaki BM okulunda yatak odasına çevrilmiş bir sınıfta çocuklar moloz yığınları ve kan lekeli şiltelerin üzerinde yürüyor.
BM Filistinli mültecilere yardım kuruluşu UNRWA’nın direktörüne göre sadece birkaç saat önce, Perşembe sabah erken saatlerde İsrail’in düzenlediği saldırıda en az 35 kişi öldü, çok sayıda kişi de yaralandı.
Evlerinden edildikten sonra okula sığınan yüzlerce kişiden biri, Gazze kentinden gelen Naim el Dadah “Demir parçalarının uçuştuğunu, her şeyin çöktüğünü gördüm. Başımıza gelen tasavvur edilemez” dedi.
İsrail Ordusu ise “istihbarata dayalı, hassas saldırıda” okulu saldırı planlamak ve düzenlemek için kullanan 20 ila 30 Hamas ve İslami Cihat militanının hedef alındığını iddia etti.
Ancak Hamas’ın yönettiği hükümet medya bürosu ölenler arasında 14 çocuk ve dokuz kadın olduğunu söyledi. Daha önce acil yardım görevlileri de BBC’yle çalışan yerel bir gazeteciye benzer sayılar verdi.
Savaş sırasında İsrail sık sık Hamas’ı militanlarını okullarda, hastanelerde ve diğer binalarda saklamakla, sivilleri canlı kalkan olarak kullanmakla suçladı. Hamas ise bu iddiayı hep reddetti.
“Tüm kırmızı çizgiler geçildi” diyen El Dadah ise bir BM kurumunda olmanın ailesine bir koruma sağlamadığını söyledi ve “Dünya bize çifte standartla davranıyor. İsrail tüm uluslararası yasaları ihlal etti” dedi.
İsrail, savaştaki tutumu yüzünden giderek büyüyen bir diplomatik tecritle karşılaştı. İki uluslararası mahkemede aleyhine dava açıldı. Ancak varoluşsal bir tehdit olarak gördüğü Hamas’a karşı koyarken silahlı çatışma kuralları içinde hareket ettiğinde ısrar ediyor.
İsrail Ordusu Sözcüsü Yarbay Peter Lerner, Nuseyrat’taki okulda üslenmiş bazı Filistinli militanların 7 Ekim’de İsrail 1200 kişinin öldürüldüğü ve Gazze’deki savaşı tetikleyen saldırıya karıştıklarını ileri sürdü. Ancak Sözcü bu iddiaya dayanak olacak herhangi bir kanıt sunmadı.
Lerner ayrıca, Hamas ve İslami Cihat militanlarının bina BM’ye ait olduğu için “görece güvende hissettiklerini” söyledi.
İsrail Ordusu ayrıca, okulun birinci ve ikinci katlarındaki sınıfların işaretlendiği bir fotoğrafı, savaş uçaklarının hedef aldığı yerler olarak gösterdi.
Sözcü, İsrail Ordusu’nun sivillerin zarar görmemesi için adımlar attığını ileri sürerken, “Aslında bu saldırıyı iki kez iptal de ettik” dedi.
İsrail, Gazze Şeridi’ndeki saldırılarını genişletirken, güvenli bir yer arayan Filistinlilerin öldürüldüğü son vaka oldu.
BM okulunda kalanların bazıları Gazze’nin kuzeyinden geldiklerini ve savaşın başlangıcında İsrail Ordusu’nun tahliye talimatlarına uyarak güneye geçtiklerini ve geçen ay da Refah’ta başlayan saldırıyla yeniden yerlerinden olduklarını anlattı.
İsrail Ordusu bu hafta Gazze’nin orta kesimlerinde burada yeniden gruplandıklarını ileri sürdüğü Hamas militanlarının hedef alındığı belirtilen bir kara ve hava saldırısı başlattığını duyurdu. İsrail birlikleri, daha önce çekildikleri bazı Filistin topraklarına tekrar tekrar geri döndü.
BM okulunun bahçesinde ceset torbaları ve battaniyeler içindeki 20’den fazla ceset sıralandı. BBC ile çalışan bir gazeteci, ölmüş oğullarının başlarını ve ellerini tutan birkaç kadının görüntülerini çekti.
Muhammed adlı kuzeni öldürülen genç İbrahim Lulu “Çok zor bir geceydi” dedi.
“Kardeşlerim ve arkadaşlarım birlikte oturuyorduk ve sonra birden bir patlama oldu. Duvara karşı oturduğum için şilte beni korudu. Tüm bedenler parçalanmıştı.”
Okulda yaşayanlar, binanın hedef alınan kısmını erkek çocukları ve erkeklerin sığınak olarak kullandığını, kadınların ve kız çocuklarının da ayrı bir bölmede yattığını söyledi. Okulun bir kısmı Mayıs ortasında “Hamas karargahı” olarak kullanıldığı gerekçesiyle yine hedef alınmıştı.
Saldırıda ölen ve yaralananlar, Nuseyrat’tan yakındaki Deyr el Balah’da bulunan El Aksa Şehitleri hastanesine götürüldü. Son günlerde hastane yoğun İsrail bombardımanı ve top ateşinde yaralanan yüzlerce kişiyi tedavi etmekte zorlanıyordu.
Hastane daha önce jeneratörün arızalandığını ve bunun hastaların tedavisini daha da zorlaştırdığını söylemişti.
Hastaneye destek veren Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü (MSF) Çarşamba günü hastanede kaotik sahnelerin yaşandığını belirtmişti. Kuruluş, son 24 saatte en az 70 ölü ve çoğu kadın ve çocuk 300’den fazla yaralının hastaneye götürüldüğünü bildirdi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***