Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Cumhur İttifakı’ndaki ortağı Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Çarşamba günü Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde görüşecek.
İki lider en son siyasette normalleşme kapsamında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in 3 Mayıs’ta yaptığı görüşmenin hemen öncesinde 29 Nisan’da MHP lideri Bahçeli’nin konutunda biraraya gelmişti.
Bahçeli’nin bugünkü grup konuşmasını oturarak yapmasının ardından da tansiyon sorunu yaşamasına rağmen hemen ertesi gün bu görüşmenin planlanması, siyaset kulislerinde “sürpriz buluşma” değerlendirmelerine neden oldu.
Bahçeli, AK Parti ile CHP arasındaki normalleşme siyasetinden rahatsız
Her ne kadar CHP Genel Merkezi’nde gerçekleşen Erdoğan-Özel görüşmesi sonrası “AK Parti ve CHP ittifak yapsın, Altılı Masa da destek versin” dese de MHP Genel Başkanı’nın siyasette normalleşme çabalarına sıcak bakmadığı biliniyor.
Bahçeli bugün partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “CHP’nin normalleşme maskeli sahtekâr politik tasarımı esasen anormalliğin artan dozajlarla yedirilme sinsiliğinden başka bir şey değildir. CHP’nin normalleşmesi, PKK’nın normal görülmesidir; CHP’nin normalleşmesi, bölücülüğün normal değerlendirilmesidir” ifadelerini kullandı.
Bahçeli’ye göre, Sinan Ateş cinayeti ile MHP ve Ülkü Ocakları arasında bağ kuranlar Cumhur İttifakı’nı hedef alıyor
MHP liderinin konuşmasındaki eleştirileri, CHP ve AK Parti arasındaki normalleşme arayışları ile sınırlı değildi. 1 Temmuz’da ilk duruşması görülecek eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayeti davası hakkında “mahut (adı geçen) cinayet davası” tabirini kullanan Bahçeli, bu cinayeti MHP ve Ülkü Ocakları’na bağlamak isteyenlerin asıl hedefinin Cumhur İttifakı’nı tökezletmek olduğunu da söyledi.
MHP Genel Başkanı, “Milliyetçi Hareket Partisi şayet iftirayla temellenmiş ağır sabotaj ve suçlamalarla zaafa uğrayıp içine kapanırsa, hatta siyaset dışı arayışlara saparsa, Cumhur İttifakı duvara toslayıp dağılırsa emperyalizmin tetikçileri, dışarıdan güdümlü işbirlikçiler biliniz ki bayram edeceklerdir” dedi ve “Tekraren ve inançla söylüyorum; Cumhur İttifakı Türk milletinin ruh köküdür ve kararlılıkla yoluna devam edecektir” diye ekledi.
Erdoğan’dan “Sizler herhangi bir grubun değil Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin polisisiniz” çıkışı
Bahçeli’nin bu eleştirilerinden sonra Polis Akademisi Mezuniyet Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan ise yeni mezun polislere herhangi bir ideolojik grubun değil Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin polisleri olduklarını hatırlattı.
Cumhurbaşkanı, “Hukukun dışına çıkılarak devlete hizmet edilmez. Kanunun arkasından dolanarak toplumda düzen sağlanmaz. Kamu görevlileri anayasa ve yasalarla sınırlıdır. Bunun istisnası yoktur ve olamaz. Vatandaşımız kolluk kuvvetlerine baktığında sadece kamu otoritesini değil, hukuk devletini de görmek ister. Hangi görünüm, hangi kisve altında olursa olsun, kendini devletin ve milletin menfaatlerinin üstünde gören hiçbir yapıya tahammülümüz yoktur. Ne yapıyorsak hukuk içinde yapacağız. Hukuk devletinden asla sapmayacağız. Sizler herhangi bir grubun değil Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin polisisiniz” dedi.
Sinan Ateş dosyasındaki polis ayrıntısı
Erdoğan bu sözlerinin ardından 2002 yılından itibaren yapılan hukuk devletini güçlendiren reformlarla “devletin güvenliğini öne sürerek hukukun üstünlüğünü çiğneyen” bürokratik vesayetten Türkiye’nin kurtulduğunun altını çizdi.
Cumhurbaşkanı’nın polislere yaptığı hatırlatma, 1 Temmuz’da Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayacak Sinan Ateş cinayeti davası iddianamesinde yer alan bazı bilgileri akıllara getirdi.
İddianamede eski Ülkü Ocakları Genel Merkez yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın, cinayetten bir gün önce 5 kez, cinayetten yaklaşık yarım saat sonra da iki kez eski Ankara Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal ile görüştüğü bilgisi yer alıyor.
İddianamede ayrıca, “Şüpheli Tolgahan Demirbaş’ın Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde komiser olarak görev yapan şüpheli Mustafa Ensar Aykal’dan maktulün telefonunu ve adres bilgilerinin sorgulanmasını istediği, şüphelinin de maktule ait sözkonusu kişisel bilgileri şüpheli Tolgahan Demirbaş’a gönderdiği” bilgisine yer veriliyor.
Demirbaş ve Aykal dosya kapsamında tutuklu bulunuyor.
Fidan ve Bahçeli’den “3. Dünya Savaşı riski artıyor” değerlendirmeleri
Bu arada dün Habertürk Televizyonu’nda katıldığı programda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, dünyada 3. Dünya Savaşı riskinin arttığını söyledi.
Dışişleri Bakanı, “Dünya, 3. Dünya Savaşı riskini ciddiye almalı. Biz bunu ciddiye alıyoruz. Bu gerçekten hesabı kitabı yapılmış mesele. Gazze’deki katliam, soykırım insanlığı ortadan ikiye bölen soykırım. İnsanlığın aynı noktaya geldiği konu. Bunun karşısında duran bir yapı var. Bu yapının Ukrayna’da devam eden bir sorunsalı var. İki savaş, dünyadaki ekonomik rekabet, yapay zekanın beklenmedik atağa kalkmasıyla ‘teknolojik üstünlük kimde olacak?’ sorusunu birdenbire öne çekilmesi. Normal piyasa şartlarında giden bir konu. Şimdi burada ortaya çıkan potansiyeli o kadar büyük ki” değerlendirmesinde bulundu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de bugünkü konuşmasında 2 Dünya Savaşı’ndan bu yana çatışmaların en yüksek seviye çıktığını hatırlatarak tıpkı Hakan Fidan gibi 3. Dünya Savaşı riskine dikkat çekti.
Bahçeli, “Üçüncü Dünya Savaşı’yla ilgili alarm zilleri çalanlara her gün yenileri eklenmektedir. Bazı Avrupa ülkeleri silah ve mühimmat siparişlerine çok ciddi bütçe ayırırken, bazıları da muhtemel bir savaş ortamı öngörüsüyle askeri, lojistik ve stratejik hazırlıklarını ikmal etmeye başlamıştır. Sırbistan Cumhurbaşkanı daha ileri giderek, dünyada üç ya da dört ay içinde büyük bir çatışmanın yaşanacağını iddia etmiş, ABD eski başkanı Trump ise dünya savaşı çıkmadan Kasım ayında yapılacak seçime ulaşabilme umudunu dillendirmiştir. Anlayacağınız son zamanlarda yeni bir dünya savaşı riski sürekli olarak telaffuz edilmektedir. Türkiye’miz her türlü senaryoya göre milli güç unsurlarını tetikte ve teyakkuzda tutmak durumundadır” diye konuştu.
İki liderin yarınki buluşmasında Türkiye’nin karşı karşıya olduğu jeopolitik risklerin de gündem maddeleri arasında yer alması bekleniyor.