Umutlarını toprağa bağlayan Diyarbakırlı çiftçiler hükümetin açıkladığı hububat fiyatlarının kendilerini hayalkırıklığına uğrattığını söyledi. Açıklanan fiyatların desteklerle birlikte dahi girdileri karşılamadığını belirten çiftçiler, ekim yaptıkları için pişman olduklarını dile getirdi.
“Böyle giderse ihtiyacımız kadar ekeceğiz çünkü maliyeti karşılayamıyoruz.” Bu sözler Diyarbakır’ın merkeze bağlı Oğlaklı Köyü’nde 30 yıldır çiftçilik yapan Nedim Yıldız’a ait. Tarlasına buğday ve arpa eken Yıldız, Tarım Bakanlığı’nın açıkladığı fiyatları duyunca hayalkırıklığına uğradığını ifade etti.
Çiftçilerin tepkisini çeken hububat fiyatları, önceki yıllarda törenlerle açıklanırken, bu yıl bakanlığın internet sitesinden yapılan açıklama ile duyuruldu.
Açıklamaya göre, 2024 mahsulü hububat alım fiyatları ton başına; makarnalık buğdayda 10 bin lira, ekmeklik buğdayda 9 bin 250 lira ve arpada 7 bin 250 lira olarak belirlendi. Bakanlığın duyurusunda çiftçilere destek primi de verileceği ifade edilerek, şu bilgilere yer verildi: “Bakanlıkça, Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı üreticilere buğday için ton başına bin 750 liraya kadar, arpa için ton başına 750 liraya kadar fark ödemesi desteği verilecek. Verilecek fark ödemesi desteği ile üreticilerin eline ton başına makarnalık buğdayda 11 bin 750 lira, ekmeklik buğdayda 11 bin lira ve arpada 8 bin lira geçecek”
Bir yandan ekinini biçen bir yandan da zararını nasıl karşılayacağını düşünen Nedim Yıldız, çiftçiliğin geleceğinden umutsuz. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Yıldız, maliyetleri karşılayamadıklarını söyledi. Bu yıl verimin iyi olmasına rağmen açıklanan fiyatların çok düşük olduğunu dile getiren Yıldız, “Öncelikle bizi en çok etkileyen fiyattır. Çünkü iyi fiyat olmadı mı çiftçinin malı elinde kalır. Kaldıkça da mağdur olur, zor durumda kalır. Biçerdöver, gübre, ilaç ödemeleri var. Hepsi maliyettir. Biz çiftçilere yansıyor bu maliyet. O yüzden fiyat da düşük olduğu için bayağı sıkıntı çekiyoruz. Çünkü gelirimiz giderimizi karşılamıyor” dedi.
Yıldız, durumun değişmemesi halinde hububat ekimini bırakmayı düşündüğünü söyledi.
“Beş kilo buğday satsam ancak bir litre mazot alabiliyorum”
Aynı köyde yaşayan Halef Yıldız da fiyatlara tepki gösterdi. 45 yıldır çiftçilik yapan Yıldız, 150 dönüm araziye buğday ve arpa ekmiş. Sabahın erken saatlerinde tarlaya giden Yıldız, ekinlerini toplamaya başlamış.
VOA Türkçe’ye konuşan Yıldız, 5 kilo buğday satarak ancak bir litre mazot alabileceklerini söyledi. Ekim yaptığı için pişman olduğunu dile getiren Yıldız, şunları kaydetti: “Çiftçiye sahip çıkıyoruz diyenler gelsin hesap yapalım, yetiyor mu görsünler. Yüzde 99,9 pişmanım, masrafını bile çıkarmadı. Masraf bizden çıkıyor. Cebimizden ekleyeceksek niye ekelim? Son 2-3 yıldır kötü, önceden kazanabiliyorduk, artık bir şey kalmıyor. Kazanamayacaksak niye ekelim?”
“Sen yeter ki üret” diyerek çiftçiyi masrafa, borca soktular”
Ekonomi Gazetesi yazarlarından Ali Ekber Yıldırım, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, yaşananları “çiftçiyi bitirme planı” olarak nitelendirdi.
İthalatın yasaklanmasının da bunun bir parçası olduğunu savunan Yıldırım, “Çiftçiyi bitirme planı. ‘Ekilmedik bir karış yer bırakmayın’, ‘Sen yeter ki üret’ diyerek çiftçiyi masrafa, borca soktular. Buğdaya, arpaya öyle düşük bir fiyat verdiler ki, zarar eden çiftçiye ‘bir daha ekmeyeceğim’ dedirterek üretimden koparacaklar. Buğday ithalatını 21 Haziran-15 Ekim 2024 tarihleri arasında yasakladılar. Bu da planın bir parçası. İthalatçıya, tüccara, sanayiciye ‘çiftçinin buğdayı o kadar ucuz olacak ki zaten ithalata gerek olmayacak’ mesajı verdiler” dedi.
“Fiyatlar gözden geçirilsin”
Diyarbakır Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu da Yıldırım’ın dile getirdiği Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “ekilmedik bir karış toprak kalmasın” sözlerine vurgu yaptı.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan İskenderoğlu, çiftçilerin bu sözlere uyduğunu ancak zarar ettiğini söyledi. Çiftçinin üretim yapmasının enflasyonu da düşüreceğini savunan İskenderoğlu, ithalatın yasaklanmasıyla enflasyonun düşmeyeceğini belirtti.
Fiyatların gözden geçirilmesi çağrısı yapan İskenderoğlu, “Türkiye’nin en mağdur sektörü; tarım sektörü, çiftçidir. Çiftçinin dayanacak gücü kalmadı. Bizim beklentimiz ekmeklik buğdayda 12 bin 500, makarnalık buğdayda 13 bin, 1.500 TL de destekleme primi talebimiz vardı. Ama maalesef beklediğimiz fiyat bu değildi. Şahsen hayal kırıklığına uğradım” şeklinde konuştu.
Ziraat Mühendisleri Odası verilerine göre Diyarbakır’da hazineye ait olanlar da dahil yaklaşık 6 milyon 500 bin dekar tarım arazisi bulunuyor. Bu arazilerin yaklaşık yüzde 50’sine buğday, yüzde 10’una arpa, yüzde 10’una mercimek, geri kalanına da diğer tarım ürünleri ekiliyor.